..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"İşimden büyük tat aldığımı söylemeliyim." -John Steinbeck
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Şairler > Kâmuran Esen




7 Şubat 2007
Ertan Doğan'ı Tanır Mısınız?  
Spastik bir gencin çok büyük başarısı!

Kâmuran Esen


Bir yazar tanıdım. Belki siz de tanımak istersiniz.


:BFAJ:
Dünyada, etrafımızda olan biten birçok şeyden; zoru başarmış birçok veya az sayıdaki insandan ne kadar habersiz yaşıyoruz. Görebildiklerimiz, duyabildiklerimiz, okuyabildiklerimiz o kadar sınırlı ki.

İşte - MUHTEMELEN- habersiz olduğumuz bu kişilerden biri de Ertan Doğan. Henüz birkaç saat önce nette tanıştım onunla. İzedebiyat'ta, tesadüfen rastladığım bir yazısını okudum. Kendisinin; 27 yaşında ve spastik olduğunu, kullanabildiği tek uzvu olan sol elinin yüzük parmağıyla 10 yılda bir roman yazdığını öğrendim.

Google’ye girdim ve Ertan’ı aradım. Oradan ulaşabildiğim birkaç kaynakta okuduklarım şunlardı:

“İzmir Dikili'deki azim ve kararlılık, görenlere parmak ısırtıyor. Ünlü fizikçi Stephen Hawking gibi, hiçbir parmağını ve uvzunu kullanamayan 27 yaşındaki Ertan Doğan, tam 10 yıl önce bir roman yazmak için yola çıktı.

Ancak en büyük engeli, hiçbir uvzunu kullanamaması ve spastik oluşuydu. Ertan Doğan buna rağmen yılmadı ve kafasındaki kurguyu, yazılı hale getirmeye karar verdi.

Sadece bir elinin sol parmağını kullanabilen Doğan, ailesinin kendisine aldığı cep telefonunun ekranına düşüncelerini döktü.

Ailesi ise, bu düşünceleri tıpkı bir kuyumcu titizliğiyle kağıda aktardı. Tam 10 yıl boyunca süren bu mücadele sonunda zafere ulaştı.

Ortaya ise, ''Ben de Varım'' adlı roman çıktı. Etki Yayınları'ndan bugün piyasaya sunulacak olan romanın edebiyat çevrelerinde ilgi görmesi bekleniyor. “
Kaynak: Gerçek Gündem – Barış Yarkadaş


Daha sonra Radikal Gazetesi’ne götürdü beni arama motoru. Şunlar yazılıydı gazetede:

“İZMİR - Dikili'de, ortanca çiçekleri, sarmaşıklar, güller arasına yerleşmiş evin kocaman balkonunda bizi bekleyen Ertan Doğan, " Ben de Varım" diyerek çıktı ortaya. " Neden varsın?" deyince verdiği yanıt çok hoşuma gitti: " Kitabı elime alınca yeni bir hayata başladığımı hissettim. Ben spastik bir insanım. Bizi manyak, deli yerine koyuyorlar. Spiker, Selami Şahin'e soruyor: 'Eşiniz onu dövdüğünüzü, yerden yere vurduğunuzu söylüyor, doğru mu?' Selami Şahin'in yanıtı çok ilginç: '"nsanın bunu yapması için spastik olması gerekir" diyor."

Bu anı, onu yine heyecanlandırıyor. Heyecanlanınca ellerine, ayaklarına, konuşmasına hâkimiyetini yitiriyor Ertan. Eller ayaklar birbirine giriyor. Emniyet kemeriyle bağlı olmasa ayakları bir yerlere çarpıp parçalanacak sanki. Annesi imdadına yetişiyor. 28 yaşındaki Ertan'ı yarım dakika bile sürmeyen bir süre içinde durultuyor, sakinleştirip yatıştırıyor. Hem de üç-beş sözcük, bir-iki okşamayla.

Beyin hasar görüyor
Ertan, "Spastik engelli ne demek bunu anlatmak için bile var olmak gerekiyor, yalnızca onun için bile varım. Spastik, tıp dilinde 'serebral palsi' adıyla biliniyor. Beynin hasar görmesi yani. Beyin doğum öncesinde, doğum anında ya da doğum sonrasında hasar görüyor. Duruş bozuklukları, adale sertliği bozuklukları, zekâ geriliği, öğrenme güçlükleri, doğru dürüst konuşamama gibi sonuçlarla çıkıyor karşınıza. Ben yalnızca sol elimi kullanabiliyorum. Hâkim olabildiğim tek organım, sol elimin yüzük parmağı. Onunla uzaktan kumandayı tutabiliyorum. Onunla yazabiliyorum" diyor. "Ben de Varım" adlı kitap kısa bir süre önce çıktı. Kitabı 10 yılda yazmış Ertan. Sol elinin yüzük parmağıyla tuşlara basarak, bazen annesine söyleyip yazdırarak.

Yazmaya annesi ikna etmiş Ertan'ı, " Yaşamın zor biliyorum. Hep yaşayamayacağın, gerçekleşmeyecek hayallerin peşinden koşma. Bu nedenle mutsuz olma. Yürümen, ellerini kullanman gerekmeyen bir şey yap; roman yaz. İstediğin zaman sen söylersin, ben yazarım. Zekisin, kültürlüsün"
demiş. Ertan da cep telefonunun tuşlarını kullanıp, yazdıklarını mesaj olarak annesine göndermek suretiyle roman yazma işine girişmiş.
Elbette romanda anlattığı kendi yaşamı. Bu acıdan yola çıkıp yaşamın bütün iniş çıkışlarını, bütün yokuşlarını, yalnızlıklarını, acılarını, umut ve umutsuzluklarını anlatmış. Bir hesap yaptım, 223 sayfalık romanı 10 yılda bitirmiş Ertan. Bu ne demek biliyor musunuz? Elimizdeki roman yılda 22, ayda 1.85 sayfa; ayda 65, günde 2.16 satır yazılarak oluşturulmuş.
Bir satırda ortalama 10 sözcük olduğunu düşünürsek Ertan günde ancak 20-21 sözcük yazabilmiş. Diyelim ki 10 saat çalışmış günde, saatte en çok iki sözcük yazmış sol elinin yüzük parmağıyla. "Ben de Varım", işte böyle bir çalışmanın ürünü.
Tanrı makamına dilekçe!
Ertan'ın yaşamını özetleyen, yüreğini anlatan, gelecekle ilgili beklentilerini içeren, insanlar ve yaşamla ilgili umutlarını sergileyen iki de mektup var yaşamında. Biri 25 Nisan 2003 tarihli ve BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a yazılmış bir protesto mektubu ama daha üst bir makama yazılmış; Tanrı yüksek makamına!
" Ben doğar doğmaz, işlemediğim bir suçtan dolayı ömür boyu yürümemeye, kendi işimi kendim yapamadan asalak gibi yaşamaya mahkûm ettiğin kulun. Bana verdiğin cezayla adaletsizlik yaptın. Senin yerinde olsaydım tüm kullarıma eşit davranırdım" diyor bu protesto mektubu.”

Kaynak:Radikal Gazetesi – Dinçer Sezgin

Sevgili Okurlar! Bu gencin yazdığı kitabı en kısa zamanda temin edip okuyacağım. Belki siz de aynı şeyi yapmak isteyebilirsiniz diye, bugün Ertan Doğan’ı aldım sayfama.

Kâmuran ESEN
esenbel@superonline.com



.Eleştiriler & Yorumlar

:: Ülkemizin neredeyse yarısı
Gönderen: Ali BİLGİLİ / ISPARTA/KARS/Türkiye
9 Şubat 2007
Ömürboyu bahsettiği gibi yaşamaya mahkum olanlara karşı acıyarak değilde dertlerini paylaşarak yaşasak belki de üzüntülerini biraz hafifletebiliriz.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yazarlar ve şairler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satılır mı?
Kitabım Çıktı / Duyuru

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Güzel Dilimiz Türkçe
Kızım Sen Avukat Ol!
Atatürk'e Mektup
İstanbul Sizin Olsun
Ben Birazcık Deli miyim?
Öğretmenler Günü
Mudurnu'da Bir Günlük Gezi
Yeğenime Yaptığım Peynirli Börek Tarifi
Bişim Efde Heykes Bi Asayip...
Kaybedecek Hiçbirşeyi Olmayana / Ölüm...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dönüşü Olmayan Gidiş [Şiir]
Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim [Şiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Şiir]
İşte Gidiyorsun [Şiir]
Gelseydin Eğer [Şiir]
Ne Zaman Seni Düşünsem [Şiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Şiir]
Çek Beni İçine Bir Nefeste [Şiir]
Sığınacağım Başka Yürek Yok [Şiir]
Uykularında Sev Beni [Şiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdıklarımı okuyucularla paylaşmak amacıyla buraya gönderiyorum. Yıllardır, yerel bir gazeteye haftalık köşe yazıyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalışıyorum. Yayımlanmış Kitaplarım: -Şiirlerle Öyküler - şiir / Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumağı - şiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlığı Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalım Uğurcuğum- deneme , anı / --Senfoni Yayınları ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü - Baskıya hazırlanıyor

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her yazardan veya yazıdan etkilenirim. Bende bir etki bırakmayacak, herhangi bir şey öğretmeyecek bir yazı düşünemiyorum.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.