..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tarihten öğreniyoruz ki tarihten hiçbir şey öğrenmiyoruz. -Hegel
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Toplumsal Olaylar > ESRA BAYKAL ÇETİNKAYA




28 Temmuz 2006
Pedofili (Çocuk Tacizi) Vakaları Hakkında Detaylı Bir Çalışma  
ESRA BAYKAL ÇETİNKAYA
Korkuyorum, yarın doğacak çocuğumun, bugün yeğenlerimin bu insanların eline düşmesini nasıl engelleyeceğimi bilmiyorum. Evlere giren internetle onları korumanın yolu neredeyse gardiyanlık olmaya başlamışken, onların bu korku ile büyümesini de istemiyorum. Yapabileceğim tek şeyi yapıyorum şimdi, size bu konuda öğrendiğim herşeyi yazıyorum.


:HIDG:
Yaklaşık 3 yıldır kriminal analizlerin yapıldığı dizilere merak saldım. Sürekli farklı yöntemler kullanarak, katilleri ve tecavüzcüleri hapse atan kahramanları izliyorum. Son bir yıldır sadece özel kurbanlar üzerine uzmanlaşmış dedektiflerin yaşamlarını anlatan ve Digitürk / Dizimax kanalında yayınlanan “Law & Order SVU” dizisine sarmış durumdayım. Diziyi her izlediğimde, özellikle yer verilen konuların pedofili üzerine yoğunlaştığını fark etmeye başladım. Dizinin yayınlamaya başlandığı ve çekildiği tarihleri, dönemin gerçek haberleri ile parallel incelemeye başladığımda aslında izlediklerimin gerçek olaylardan alındığını midem bulanarak öğrendim.

Bu andan itibaren tek bir hayalim oldu: “Cinsel tacize uğrayanlar çocuklara bir şekilde yardım etmek.” Bunu tek başıma yapamayacağımı biliyorum. Bir gün sadece bu grup çocuklar için bir vakıf kurmayı hayal ediyorum, gerekli rehabilitasyonların verildiği, sevgi gördükleri ve kaybettikleri zamanları yeniden kazanacakları bir yer kurmak istiyorum. Ama bu o kadar uzak bir hayal ki, yapabileceklerimi sıralamaya ihtiyaç duymaya başladım. Koruyucu aile olma fikri ilk o günlerde aklıma geldi ancak yaşım dolayısıyla buna devlet izin vermiyordu, kaldı ki devlet belki çocuk tacizlerini kontrol almak adına çok ciddi evlatlık alma ve koruyucu aile olma konularında kurallar koymuş durumdaydı.

Bunun üzerine şuna karar verdim:

Biz Türk halkı olarak, söz konusu çocuklarımız olduğunda tırnaklarını hızla çıkarabilen ve en ağır cezaları hak gören bir toplumuz. İzlediklerim, dinlediklerim ve duyduklarım Amerika’da hızla çoğalan olayların belki de yakında Türkiye’ye de geleceğini düşündürtüyor bana. Ve artık sesimizi bir şekilde çıkarmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü korkuyorum, yarın doğacak çocuğumun, bugün yeğenlerimin bu insanların eline düşmesini nasıl engelleyeceğimi bilmiyorum. Evlere giren internetle onları korumanın yolu neredeyse gardiyanlık olmaya başlamışken, onların bu korku ile büyümesini de istemiyorum. Yapabileceğim tek şeyi yapıyorum şimdi, size bu konuda öğrendiğim herşeyi yazıyorum ki, bilerek ve önlem alarak ve bunları herkese anlatarak yaşayın. Bir çocuk, bir tek pedofili hastasından kurtarılsa bu bile büyük bir adım olacaktır.

Bu aşamadan sonra okuyacağınız her şey araştırmalara ve gerçek olaylara dayalıdır. Kaynaklara özellikle yer verdim ki daha detaylı bakmak istediğinizde ulaşmanız gereken yerleri bilin. Acıtsa da uzun da gelse bu yazıyı okuyun. Çünkü pedofili asrın sornudur ve Türkiye’de de hızla yayılmakta ve çocuklarımızı tehdit etmektedir.

Bakın bana bu olayların son yıllarda arttığı konusunda katılanlar da var:

"Bir haftada olanlar eskiden beş yılda olmuyordu"
Mustafa Eşmen (Doğan Haber Ajansı Yazıişleri Müdürü)Bu işi 34 yıldır yapıyorum. Bir haftada olanlar eskiden beş yılda olmuyordu. O derece yükseldi. 1970'lerde üçüncü sayfaya hangi manşeti atalım diye kök söküyorduk. 80'lerde de bunlar yoktu. Ama şimdi elinizi uzattığınız yerde bu tür haberler var.

28 Temmuz 2006 Hürriyet Gazetesinin hazırladığı haberden:
Şınav çektirirken tecavüz etmiş
İstanbul’da altı çocuğa tecavüz, birine tecavüze teşebbüsle suçlanan yüzbaşı Bülent A.’ya bir dava daha açıldı. Dava sayısı 6’ya, hapis istemi 81 yıla yükselen Bülent A.’ya son dava, şınav çektirme bahanesiyle yere yatırdığı 12 yaşındaki S.Ö.’ye tecavüz ettiği iddiasıyla açıldı. S.’nin t-shirt, şort ve iç çamaşırından alınan örneklerle biyolojik inceleme yapıldı. İncelemede, S. olayında da sperm örneklerinin Bülent A.’ya ait olduğu ortaya çıktı.

Sayıları dünyada hızla artan ve neredeyse heteroseksüelleri azınlık hale getiren bu gruplar hakkındaki haberler, Michael Jackson’ın çocuk tacizi suçdan mahkemeye çıkması ile daha gözönünde olmaya başladı.

İstatistiklere baktığımda aslında bilinenden daha fazla çocuk tacizi vakasının hem Türkiye’de hem de dünyada var olduğunu gözüyoruz. Avrupa ülkeleri ve ABD’de pedofili vakaları tırmanıyor. İtalya’da her gün iki çocuk cinsel tacize maruz kalıyor, yılda 21 bin pedofili vakası yaşanıyor. Dünyada son 4 yılda çocuklara yönelik taciz veya şiddet uygulamaları yüzde 90 arttı. Tecavüzcülerin tahminen yüzde 5'i ortaya çıkarken yüzde 95'i gizli kalıyor. Ensest ilişkilerin ise binde biri ortaya çıkıyor. Adliyelerdeki 4 tecavüz davasından biri çocuklarla ilgili. İnternet kullanıcılarının yüzde 60'ı porno, bunların da yüzde 40'ı çocuk pornosu sitelerini ziyaret ediyor.İstanbul'un işlek merkezleri Kadıköy ve Tahtakale'de çocuk pornosu CD'leri sokakta pazarlanıyor. Buna karşılık, polisin çocuklara yönelik cinsel istismarla ilgili özel birimi yok. Yeni TCK'da bile cezalar yetersiz. Daha önce bu suçtan yakalanan öğretmen Özgen İmamoğlu 10 ayda serbest kaldı. Vakalar ağırlıklı olarak çekirdek ailede yaşanan bu olay, çoğu zaman çocuğun veya annenin susması ile örtbas ediliyor.Yetimhanelerdeki çocuklar, hapishanelere küçük yaşta düşen çocuklar sürekli cinsel tacize maruz kalıyor ve dışarı çıktıklarında kimisi aynı eğilimlere sahip ve sorunlu bireyler olarak hayatlarına devam ediyorlar. ( Kaynak: Akşam Gazetesi, Pedofili dosyası, 2004)

Internetin hızla yayılması, çocuk pornografisine ulaşımı da kolaylaştırdığından aslında çocuklarımızı, kendi evimizde dahi koryabilmemizi engellemeye başladı. Çocuklara mail veya chat aracılığı ile ulaşan pedofili hastaları kimi zaman çocukları kendileri ile buluşmaya ikna ederek emellerine ulaşabiliyor. Yaşı henüz genç, ergenlik çağındaki kızları yurtdışında internet aracılığı ile kendisiyle kaçmaya ikna eden pedofili hastaları soluğu Çek cumhuriyet, Hollanda, Tayland gibi ülkelerde alıyor. Bu ülkelerde cinsellik, fahişelik, çocuk tacizi konularında oldukça zayıf kalan yasalar var. Hatta kimi ülkelerde bu turizm için büyük bir pazar olarak görülen bir durum. Belli sokaklarda pembe- mavi perdelerin asıldığı evlerde 12 yaş altı kız ve erkek çocuklarla para karşılığı birlikte olunabiliyor. Bu öyle büyük bir yaygınlığa sahip bir işletmeki yurtdışından turlarla insanlar getiriliyor. İş adamları, bankacılar, zenginler ve hatta doktorlar. Bu bir hastalık olarak kabul edildiğinden elbette iş kolu ve ekonomik- sosyal bir benzerlik aksettirmesine gerek yok kitlede.

Bazı ülkelerde, çocukların illegal olarak pornografik eylemlerde kullanıldığı yöresel showlar da yapılmaktadır. Örneğin Goa’da göçmen fahise kadınların, ergenliğe gelmemis kızlarına, barlarda erotik danslar yaptırıldığı tespit edilmistir (INSAF, 1995).John Hopkins Üniversitesinin Koruma Projesine göre, bazı toplumlarda çocuk trafiği çok yüksek seviyelerde seyretmektedir. Elde edilen verilere göre, Indiana’da 14 yasındaki 200.000 Nepalli kızın seks kölesi olarak çalıstırıldığı, Sri Lanka’da yasları 6 ila 14 arasında değisen 10.000 çocuğun geneleve düstüğü, 600.000 Taylandlı çocuğun fahiselik için satıldığı ve 1991-97 arasında Komboçyalı 15.000 kızın cinsel kölelik için satıldığı tespit edilmistir (JHU, 2004). Son yıllarda yapılan çalısmalara göre çocuk pornografisine kaynaklık eden ülkelerde bası Rusya çekmekte, ikinci sırayı da Amerika almaktadır. ( Kaynak: Turkish Journal of Police Studies , Vol: 7 Issue:1, pp.97-116, 2005,INTERNET ÜZERİNDEN ÇOCUK PORNOGRAFİSİ VE MÜCADELEDE YASANANSIKINTILAR, Child Pornography on Internet and the Difficulties in Combating, Yusuf UZUNAY,Mustafa KOÇAK)

Hollanda’da pedofililer tarafından kurulan bir siyasi parti bile var. Çocuk tacizinin suç olmadığını, 12 yaşın altındaki çocuklara istekleri ile yaşça büyük pedofili hastaları ile birlikte olma hakkı verilmesini, çocuk pornografisini yasal hale getirilmesini talep eden bu siyasi parti, haklın büyük tepkisini topluyor.
Kaynak: Hürriyet Gazetesi, 31 Mayıs 2006 tarihli haber’den: “Hayırseverlik, Özgürlük ve Farklılık (NVD) adıyla parti kuracaklarını açıklayan Hollandalı pedofililer (sübyancılar) ülkeyi şoke etti. Fuhuş, uyuşturucu ve eşcinsel evlilikleri doğal karşılayan Hollanda’da halkın yüzde 82’si "durdurun bunları" diyor. HOLLANDA’da, çocuklarda yasal cinsel ilişki yaşının düşürülmesini isteyen pedofililer (sübyancılık), "seslerini duyurmak" için siyasi parti kuruyorlar. Hayırseverlik, Özgürlük ve Farklılık (NVD) partisinin internet sitesindeki açıklamada, resmi başvurunun yarın yapılacağı bildirildi. Parti, yasal cinsellik yaşının önce 12’ye indirilmesi, nihayetinde de yaş sınırının tamamen kaldırılması için mücadele edileceğini açıkladı.”

Pedofili hastaları, kendilerini “saflığı seven” olarak adlandırırken, çocuklara yaklaşımlarını “saflığa ve temizliğe duyulan en üst düzey sevgi” olarak tanımlıyorlar. Akıl hastalığı veya kanıt yetersizliği nedeniyle beraat eden pek çok pedofili hastası bugün çocuklarımız için tüm dünyada tehlike yaratmaktadır.
Hapishanelere düşen bu suçlular, içeride mahkumların kendi iç infaz yöntemleri ile öldürülmekte olsalar da aslında hapishaneler de küçük yaşta çocukların istismara uğradıkları yerlerdir.

Amerika’dan sonra Çin, Hollanda, Brezilya ve Fransa’da da benzer pek çok pedofili vakası kamuoyuna yansımıştır. Bazı davalar kamuoyu tarafından büyük tepki toplasa da kimisi uzun sürmesi, kimisi delil yetersizliği nedeniyle beraat ile sonuçlanmıştır.

Türkiye’de bu tarz davalar son 5 yıldır gündeme sıklıkla gelmeye başladı. Bu da ilk başta söylediğim endişemi destekleyen bir bulgu.
1940’lı yıllar Türkiyesi’nde bile doğuda bu tarz olayların yaşandığı ve hava karadıktan sonra çocuklarının dışarda oynamasını istemeyen ailelerin ayısı oldukça yoğunluktaydı. Halk arasında çok fazla konuşulmayan ancak zaman içerisinde hastalığın teşhisinin konduğu, yasalara bağlandığı bu konu dünyanın gidişatındaki büyük bir toplumsal problemdir.

İngiltere sokaklarda ve okul çevrelerinde dolaşan pedofili hastalarına karşı çocukları korumak adına bir yöntem geliştirmiş durumda: Okulla ev arasında güvenilir kişilerin evleri belirleniyor ve camlarına yeşil işaretler konuyor. Çocuklara, “Bir yabancı sana saldırıda bulunursa hemen yeşil işaretli eve koşacaksın!" diye öğütleniyor. Bu sistem İngiltere dışında İsveç ve Norveç’te de uygulanıyor.

Bazı ülkelerde yapılan araştırmalarda konu ile ilgilenen ve bunun pazarlamasını yapan şebekeler hızla çökertilmeye başlandı. 1998 yılında çökertilen Wonderland adlı grup da bunlardan birisiydi.
Dünyanın 14 ülkesinde çocuk pornografisi operasyonları düzenlendi. Çeşitli ülkelerden birbirini tanıyan ve birbiriyle haberleşen, Wonderland adı verilmiş bir clup çatısı altında toplanan 200 kadar çocuk pornografisi düşkününün evlerinde yapılan aramalar ve 100 kadarının gözaltına alınmış olması Bilişim 98'deki İnternet meraklılarının da önemli konuşma konularından biri haline geldi. Operasyona ilişkin olarak konuşanları en çok şaşırtan konu, bu "sapkın" eğilimin 2 yaşına kadar olan çocukları da pornografi malzemesi olarak görmesiydi. İnternet'te çocuk pornografisi değiştokuşu ve satışı yapan bu kişiler, 2 yaşındaki bebekleri bile pornografi malzemesi haline getirmişlerdi. İnternet üzerinde çocuk pornografisi yayınları yapan birçok şirkete dünyanın 20 ülkesinde baskınlar düzenlendi. İngiltere ve ABD'nin birlikte yürüttükleri araştırmalar sonucu belirlenen adreslere baskınlar düzenleyen yerel polis, 100 binden fazla film ve resmin yok edildiğini açıkladı. Operasyonlar, ABD ve İngiltere'nin yanında, buralarda ele geçirilen ipuçlarından yola çıkılarak Avustralya, Avusturya, Finlandiya, Fransa, Yunanistan, Almanya, İtalya, Norveç, Portekiz ve İsveç'de de gerçekleştirildi. ( Kaynak: Hürriyet Gazetesi, 6 Eylül 1998)

Ancak ucu bucağı öylesine geniş ve kapalı kalmış bir kutu ki çözümü için devlerin iş birliği ve yardımlaşma gerekmektedir.
Kaynak: Hürriyet Gazetesi, 24 Temmuz 2006 tarihli haberden...
Hollanda'da, çocuklara cinsel taciz ve tecavüzde bulunan bir şebeke ortaya çıkarıldı.
Amsterdam polisinden yapılan açıklamada, şebeke elemanlarından ikisinin Hollanda'da, ikisinin Portekiz'de yakalanarak gözaltına alındığı belirtildi. Şebekenin, 8 ve 16 yaşlarında 4 çocuğun polise başvurusu üzerine yapılan izleme sonucu ortaya çıkarıldığı, gözaltına alınan şebeke elamanlarının Hollanda'da ikamet eden Amerikan vatandaşları olduğu kaydedildi. Bilgisayar uzmanı olarak çalıştığı bildirilen sanıkların yaşlarının 55 ile 68 arasında değiştiği, birinin ABD'de benzer suçtan arandığı ifade edildi.

Internet belki hepimiz tarafından büyük bir bilgiye ulaşım aracı olarak görülse de söz konusu pedofili ve çocuk pornografisi olduğunda bu sıklıkla kullanılan ve kolay ulaşımı sağlayan tehlikeli bir silaha dönüşmektedir.Uluslararası platformda, internet üzerinden web sitesi yayınlayanlara yönelik veya web sunuculuğu hizmeti veren sirketlerin yayıncılık esaslarını düzenleyen, herhangi uluslar arası bir hukukidüzenleme bulunmadığı gibi ülkemiz kaynaklı yayın ve yayıncılık esaslarına iliskin bir hukuki düzenleme de bulunmamaktadır. Bu da internet üzerinden çocuk pornografisi yayını ve ticaretini yapanların isini oldukça kolaylastırmaktadır.

Türkiye’de, çocuk pornografisi ticareti, genellikle web siteleri üzerinden gerçeklestirilmektedir. Emniyet güçleri tarafından yapılan çalısmalarda, bu tip web sitelerinin çoğunun, Türkiye’de web sunuculuğu hizmeti veren fakat sunucularını yurt dısında barındıran sirketler tarafından yayınlandığı tespit edilmistir (AEM, 2004). Asıl sorun, web sunuculuğu hizmeti veren sirketlerin, devlette herhangi bir kaydının tutulmaması ve bu sirketlerin kendilerinin de hizmet verdikleri alan adlarına yönelik detaylı ve doğru kayıt bulundurmamasıdır. Yapılan arastırmalarda, ilgili alan adı kayıtları incelendiğinde, büyük oranda sahte olan ve hiçbir geçerliliği bulunmayan bilgilere rastlanılmaktadır.
Yine baska bir sıkıntı ise, ülkemizde internet vasıtasıyla islenen suçlar ve çocuk pornografisi
suçları yönünden; suç yerinin tespiti, yer itibariyle yetkili adli merciin tayini, internet servis sağlayıcı
sirketlerin suçun failine ve fiilin ispatına yönelik delillere ulasma noktasındaki sorumlulukları gibi
alanlarda herhangi bir yasal düzenlemenin bulunmamasıdır.Internet’in bir pornografi yayın aracı olarak hızla yaygınlasması sonucu, bu alanda isin kirli yönleriyle uğrasan insanların, çocukları daha da çok siddete ve uygunsuz cinsel iliskiye maruz bırakacak görüntüleri olusturmak için, birbirleriyle yarısır pozisyona girdikleri tespit edilmektedir. Buna rağmen ülkemizde, henüz bu alanda mücadele edebilecek teknik polis ve adli birimlerin yeterince olusmadığı göze çarpmaktadır. Türkiye’de, gerek çocuk pornografisi, gerekse bilisim suçlarının diğer alanlarında çalısan çok az birim olmakla birlikte, varolan birimlerin de birbirlerinden çok kopuk çalıstığı, gerekli eğitim ve teknik destek sağlanmadığı için olaylar esnasında oldukça yetersiz kaldıkları görülmektedir. . ( Kaynak: Turkish Journal of Police Studies , Vol: 7 Issue:1, pp.97-116, 2005,INTERNET ÜZERİNDEN ÇOCUK PORNOGRAFİSİ VE MÜCADELEDE YASANANSIKINTILAR, Child Pornography on Internet and the Difficulties in Combating, Yusuf UZUNAY,Mustafa KOÇAK)

Türkiye’de de durum farklı değil: Kayıtlı internet kullanıcılarına ve internet kafelerde kullanımlara yönelik araştırmalara ait istatistiklere göre; Türkiye'de internet kullanıcılarının yüzde 65'i porno film izleme amacıyla internete giriyor. Emniyet'in tespitine göre bu yüzde 65'lik porno meraklısının yüzde 40'ı da çocuk pornosu için internete giriyor.İstanbul'da son 8 ay içerisinde Güvenlik Şube ve Mali Şube Müdürlüğü ekiplerinin sadece seyyar tezgahlara yönelik operasyonlarında 485 kişi porno cd sattıkları gerekçesiyle gözaltına alındı. Bu kişilerin tezgahlarında 22 bin 500 cd ele geçirildi. Ele geçirilen cd'lerin yaklaşık yüzde 40'ının yine çocuk pornosu olduğu öğrenildi. Üstdüzey bir Emniyet yetkilisi Türkiye'de çekilmiş çocuk pornosu bulunmadığını söyledi. Piyasada satılan çocuk pornolarının daha çok eski doğu bloku ülkelerinde çekilen çocuk pornoları ile Yugoslavya'daki savaştan kaçan çocukların kamplarda çekilen tecavüz görüntüleri oluduğunu ifade eden yetkili şunları söyledi: 'Bunları internetten indirip, çoğaltarak, özellikle Tahtakale ve Kadıköy gibi halkın kalabalık olduğu yerlerde satıyorlar. Sık sık düzenlediğimiz operasyonlarla bunları topluyoruz. Ama talep o kadar fazla ki, mücadelede zorlanıyoruz' dedi. ( Kaynak: 12,05,2004 Akşam Gazetesi)

Oysa ki dünyada yapılan tüm baskınlar sonrasında yapılan araştırmalarda çocuk pornografisi sağlayan, çeken, satan kişilerin de pedofili hastası olduğu ve bizzat kendilerinin de yer aldığı görüntüler tespit edilmiştir. Bu da bu sağlayıcıların da birer tehlike olduğu geçreğinin altını çizmektedir. Sanal ortamda 7 bin 650 adet sansürlenmiş pedofili sitesi var. Çocuk şiddetini yansıtan fotoğrafların tanesi 30-100 dolara alıcı buluyor. Çocuk pornografileri 1986'dan beri interneti kullanıyor. 2003 yılı içerisinde ABD'de bin kişi çocuk pornosu yüzünden tutuklandı. 7 bin kişi de arananlar listesinde. ( Kaynak: Turkish Journal of Police Studies , Vol: 7 Issue:1, pp.97-116, 2005,INTERNET ÜZERİNDEN ÇOCUK PORNOGRAFİSİ VE MÜCADELEDE YASANANSIKINTILAR, Child Pornography on Internet and the Difficulties in Combating, Yusuf UZUNAY,Mustafa KOÇAK)

Çünkü bu büyük bir pazar ve sayıları çok yüksek olan bu grup bulunmaz bir kanya olan internet, uluslararası acentalar inanılmaz paralar karşılığı çocuk ticareti yapıyor. Sanal pedofili piyasası 5 milyar dolar civarında.

Ailelere, Tacize Uğrayan Çocuklara Öneriler:

Aileler:
Beş yaş ve beş yaşın üstündeki çocuklarda, taciz uygulayan kişiyi tanıyorlarsa bir karmaşa yaşamaları normaldir; bu tarz cinselliğin yanlış olduğunu bilmelerine rağmen, cinsel tacizi uygulayan kişiye olan sevgi ve bağımlılıklarından dolayı cinsel tacizi kimseye anlatmazlar. Eğer çocuk cinsellikten kaçmaya çalıştığında, tacizci genelde çocuğu ya şiddet ya da artık onu sevmeyeceği gibi yaklaşımla tehdit eder. Tacizci aile içinden birisi ise çocuk diğer aile fertlerinin kızacağını, onunla utanç duyacağını düşünür ve hatta bu olayın duyulması durumda ailenin parçalanacağını bile düşünür. Bu tarz düşünceler ve duygular da çocuğun cinsel tacize katlanmasına neden olur.
Cinsel tacize uğrayan çocuklarda genelde bazı ortak karakteristikler oluşur; özsaygıları düşük, hiç bir işe yaramama duygusu, seks konusunda tuhaf düşüncelerin oluşması, içine kapanık ve yetişkin insanlara fazla güvenmemek gibi. Hatta bazı çocularda intihara teşebbüs bile olabilir. Cinsel tacizi uğrayan bazı çocuklarda başkalarınla iletişim kurarken sadece cinsellik üzereni kurabiliyorlar yeni ilişkilerini. Bu tarz çocuklar, yetişkin olduklarında genelde ya çocuklara cinsel taciz uyguluyorlar ya da para kazanmak için cinselliklerini kullanıyorlar. Çoğu zaman cinsel tacizin fiziksel belirtileri yoktur. Ancak bazı durumlarda doktorlar tarafından muayenede bir takım belirtiler bulunabilir. Cinsel tacize uğramış çocuklarda aşağıdaki bahsedilenler ortaya çıkabilir:
•Cinsellik veya seks konularına anormal ilgi gösterme veya tamamen ilgisiz kalma.
•Uyku sorunları veya kabus görme.
•Depresyon veya aile fertlerinden/arkadaşlarından uzaklaşma.
Vücutlarının kirli olduğu veya cinsel organları bölgesinde bir sorun olduğu gibi komentlerde bulunma.
•Okula gitmeyi istememe.
•Normalin dışında yaramazlık yapma / söz dinlememe.
•Yaptığı çizimlerde, oynadığı oyunlarda cinzel tacizi andıran resimler/oyunlar.
•Anormal bir şekilde agresif olma.
Cinsel tacize uğramış çocuklar ancak kendilerini güvencede hissettiklerinde başlarından geçen olayları anlatırlar. Eğer çocuğunuz size bu konuda birşey söylerse, söylediklerini sakin bir şekilde dinleyin. Dinledikten sonra da çocuğunuza bu olayların onun suçu olmadığını vurgulayın. Derhal tıbbi ve psikolojik profesyonel yardım almaya çalışın.
Ebeveyinler çocuklarının cinsel tacize uğrama riskini veya eğer uğrarlarsa bunun çocuğu olan etkisini azaltmak için şunları uygulamalıdırlar:
Çocuğunuza şunu söylemelisiniz; "eğer senin vücuduna biri dokunmaya çalışırsa o kişiye hayır de ve gelip hemen bana söyle lütfen." Ayrıca, çocuklarınıza büyüklerini karşı saygılı olmaları gerektiğini vurgularken, büyüklerin her dediğini yap anlamına gelmediğini de vurgulamalısınız. Örneğin çocuğunuza kesinlikle şu cümleyi söylemeyin; "Öğretmeninin veya bakıcının her dediğini yapmalısın."
Cinsel tacize uğramış çocuklar ve aile fertleri derhal profesyonel açıdan yardım almaları gerekmektedir. Çocuk veya ergenlik çağındaki gençler üzerine uzman psikiyatristler, tedavi ile cinsel taciz sonucu meydana çıkabilecek olumsuz etkileri ortadan kaldırabilirler. Bu da çocukların erişkin yaşlarında doğabilecek sorunları ortadan kaldıracaktır. ( Kaynak : E-Sağlık)

Çocuklar:

Taciz, sizden kaynaklanan nedenlerle başınıza gelmiş bir olay değildir. Size bu şekilde yaklaşan insanlar en kısa zamanda yetkililere telsim edilmelidir. Sizler sustukça bu insanların zarar verecekleri insanların sayıları da artacaktır. Korkmayın! Sizi koruyacak, size destek olacak birimler kısıtlı dahi olsa bu ülkede var. Lütfen sesinizi çıkarın.

Bu yazı, konuyla ilgili araştırmalarımın sadece bir bölümü. Bir süre sıkılacaksınız belki ama bu konu benim için artık çözülmesi gereken hayati bir sorun olmaya başladı. Ve önümüzdeki aylarda sadece bu konu ile ilgili yazacağım. Şimdiden size sabırlar diliyorum...

Esra


.Eleştiriler & Yorumlar

:: merhaba
Gönderen: Havva Çoban / Ankara/Türkiye
26 Şubat 2007
bu konuda bu sekilde duyarlı olmanıza oldukca sevindim herkesin bu sekilde olmasını isterim açıkçası bende bu konuda bir calışma yapıyorum hacettepe universitesi hemşirelik y.okulu ögrencisiyım hangi kaynakları onerirsiniz yada elinizde varsa e mail adresime gönderebilirmisiniz şimdiden tesekkür ederim

:: gerçekten sabır!
Gönderen: mehmet asim erdoğmuş / İstanbul/Türkiye
28 Ağustos 2006
uzun bi inceleme yazısı...hayatın amaçsızlaştığı,insanların hedefsizleşerek değersizleştiği günümüz dünyasında,bireylerin sexüel eğilimlerinin önce video,sonra internet ile sapıklaştırılması ve bunun bir endüstri haline gelmesi...içimizde ki boşlukla büyüyoruz...öyle büyüyoruz ki kirleniyor dünya...büyüyen herşeyin çürüdüğü gibi...ve esra baykal hanım efendi...tebrik ve takdir ederim.saygılarımla..

:: pedofili
Gönderen: firdevs alioğlu / Ankara/Türkiye
18 Ağustos 2006
bende senin gibi bir law and order izleyicisiyim ve bu igrencliklere karsı bende biseyler yapmaya calıstım ama 18imi doldurmadıgım icin cocuk esirgeme kurumunda bile bahce gorusmesıne ızın verdiler gercekten calısmalarına yardım etmeyi cok isterim ankaradayım yapabılecegim bisey olursa elimden gelen herseyi yapmaya calısırım butun calısmaların icin kendi adıma cok tesekkur ederim kolay gelsin

:: merhaba
Gönderen: Sedef Özmen / İzmir/Türkiye
1 Ağustos 2006
Sayın Esra Baykal Çalışmanızı okudum, duyarlı olduğu kadar duyguları başarı ile aktaran bir çalışma olmuş. Ne yazık ki; ahlak değerlerini yitiren bir dünyanın kaçınılmaz gerçekleri bu okuduklarımız. Yok olması temennisi ile kutlarım. Sedef Özmen

:: evet sabır..
Gönderen: ayşegül engin / İstanbul/Türkiye
31 Temmuz 2006
okurken sabır göstermek gerekiyor, çünkü mide bulantısı ve duyulan öfke dayanılır gibi değil.. ister kendi çocuğumuz olsun, ister bir yakınımız, bir an için, ruhun dayanabileceği tek bir an için, düşünmeye çalışalım o çocuğun tacize uğradığını.. akıl sağlığını korumak için "bize bir şey olmaz" mantığı nereye kadar taşır bizi?.. size olmayan bir şeyin, insan ırkının geleceği olan çocuklara şu an bile "oluyor" olması, kafaları kuma gömme lüksünü bize tanıyor mu?.. bu seriye devam edeceğini biliyorum esra, eline, aklına sağlık demek istiyorum sadece..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplumsal olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sinirlerinizi Bozmaya Devam Ediyorum, Edeceğim
Londra'dan Gerçek Bir Haber
Cumadan Pazara İkinci Çocuk Tacizi Haberi
Çocuklara Dokunmak İçin Yaptım Herşeyi
Çocuk Tacizine Karşı Sivil Hareketimiz Başladı

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hristiyanlığın Roma'nın Yıkılışındaki Etkileri
İspanya Bir Başka Avrupa

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Gelme Bu Gece [Şiir]
Nehir, Deniz, Sen vs. [Şiir]
Aşkı Küstürdük! [Şiir]
Bir Islık [Şiir]
Aşktan Korkan Adam [Roman]
Size Aşık Olabilir Miyim? [Deneme]
Bugün Seni Her Zamankinden Çok Özledim [Deneme]
Nefesimi keseceksin biliyorum! [Deneme]
Korkak Erkeklerden Sıkıldım [Deneme]
Aşk, askerlik, erkekler... [Deneme]


ESRA BAYKAL ÇETİNKAYA kimdir?

Arıza hallerin dışa vurumu

Etkilendiği Yazarlar:
Ahmet Altan,Murathan Mungan, Sait Faik, Alain De Paton


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ESRA BAYKAL ÇETİNKAYA, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.