..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanat doğaya eklenmiş insandır. -Bacon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Dilbilim > Oğuz Düzgün




12 Haziran 2005
Gen Bilimi ve Türkçe - 1  
DNA ve Türkçe

Oğuz Düzgün


Şimdi de Türkçe'nin yeni bir güzelliğini göreceğiz. Umarız küçük de olsa bu çalışmalarımız, insanımızın yeniden Türkçe'mize yönelmesine vesile olur.


:BDEI:
DNA VE TÜRKÇE ARASINDAKİ İLİŞKİ

DNA kelimesi “Deoksiribonükleik Asit” kelime öbeğinden kısaltılmıştır.DNA bir çeşit küçük “Kader Programıdır.” Canlıların tüm hayat programı DNA kromozonlarında kayıtlıdır.DNA, canlıların hafızasıdır.Tüm geçmişimizin yaşamsal özellikleri DNA’lar vasıtasıyla bize ve bizden sonraki nesillere aktarılır.Türkçe’mizin de kendine has DNA’ları vardır.Bu DNA’lar vasıtasıyla Türkçe’mizin özellikleri asırlar öncesinden bugüne kadar gelmiştir.Dilbilimcilerin çoğunluğuna göre, diller de birer canlı varlıktır.O halde dillerin de kendilerine göre genleri ve yapılarını daha sonraki zamanlara aktaracakları DNA’ları vardır.Şimdi Türkçe’mizin DNA sistemine doğru bir yolculuk yapacağız.Öncelikle Türkçe’nin asırlarca öncesinden bugüne aktardığı özellikleri var mıdır?Yoksa Türkçe tamamen değişmiş midir? bunu anlayacağız.Şimdi Orhun Abidelerinden bazı bölümleri inceleyelim;

“Türük begler bodun, bunı eşiding!Türük bodunug tirip il tutsıkıngın bunta urtum; yangılıp ölsikingin yeme bunta urtum.”

“Türk beyler milleti(bodunu), Bunu işitin!Türk milletinin dirilip il tutacağını buna vurdum.Yanılıp öleceğini de buna vurdum(hak ettim)”

Şimdi bu cümlelerde Türkçe’nin binlerce yıl önceki ve sonraki hali karşı karşıya.Eğer dillerin özelde Türkçe’nin kendine has bir gen ya da DNA yapısı olmasaydı bugün binlerce yıl önce kullandığımız kelimeler yaşamayacak yok olacaktı. Ancak hala bin küsur yıl önce kullandığımız pek çok kelimeyi bugün de üstelik daha da güzelleşmiş biçimleriyle kullanmaktayız.Şimdi yukarıdaki cümlelerdeki kelimeleri bir karşılaştıralım.

“Türük-Türk”, görüldüğü gibi Türk kelimesinin eski hali daha çok sese sahipti. Bu kelimenin şimdiki şekli ise, oldukça güzelleşmiş bir durumda. “Beg-bey” beg kelimesi sonundaki “g” sesinden dolayı kaba gözükmektedir.Ancak bu “g” sesi zamanla sanki düzenleyici bir elin katkısıyla “y” sesine dönüştürülmüştür.Bu şekilde “beg” kelimesi daha da yumuşamış, inceleşmiş yani kulağa daha güzel gelen “bey” sözcüğüne dönüşmüştür.Bu değişimlere rağmen Türük-Türk ve beg-bey kelimeleri arasındaki benzerlik ortada.Yani büyük başkalaşmalar, bozulmalar olmamış ama kelimeler asli DNA’larını da muhafaza ederek daha bir inceleşmiş, güzelleşmişlerdir.Ancak İngilizce gibi dillerde kelimeler zamanla bükümlüleşmeye, başkalaşmaya doğru giderler.”Bodun” kelimesi Arı Türkçeciler tarafından diriltilmeye çalışılan bir kelimedir.Ancak bu kelime bugün yerini kulağa daha hoş gelen “millet” kelimesine bırakmıştır.Bu kelime hangi kökenden gelirse gelsin artık Türkçe’dir.Bodun kelimesi bazı Türk lehçelerinde de yaşamaya devam etmektedir ancak çoklukla kullanılan kelime “millet” kelimesidir.Yine -ler(çoğul eki) halen dilimizde muhafaza edilmektedir.Bu da Türkçe’nin dilbilgisi özelliklerini binlerce yıla rağmen muhafaza ettiğini göstermektedir.Türkçe’nin dilbilgisinin(gramerinin) sağlamlığı tartışılmaz.Bu noktadaki DNA’lar daha kuvvetlidir.Nasıl ki bugünkü balıklar yüz binlerce yıl önceki balıklarla benzer özelliklere sahiptir.Çünkü aynı DNA yapısı ilk balıktan bugünkü balıklara kadar aktarılmıştır.Bunun gibi Türkçe, diğer kuralları olan düzenlileşme, inceleşme ve güzelleşme gibi özelliklerini devam ettirmekle birlikte, gramer yönünden kendini korumaya değişime, başkalaşmaya direnmeye çalışmaktadır.Bu da Türkçe’nin DNA yapısını kanıtlayan başka bir belgedir.Bu cümlelerdeki kelimeleri karşılaştırmaya devam edelim;
Bunı-bunu görüldüğü gibi düzenlileşme kuralı burada da görülmektedir.Eskiden nesne hali ekinin sadece ı ve i şekilleri vardı.Yani u, ü şekilleri yoktu.Ancak zamanla Küçük Ünlü Uyumu kuralının bugünkü hali oluştu.Düzenlilik böylelikle daha da arttı.Ayrıca Türkçe kelimeler kulağa daha da hoş gelmeye başladı.Ancak nesne hali eklerinin de “bu” kelimesi gibi zamirlerin de aslı değişmedi.”Eşiding-işitin” kelimeleri arasındaki benzerlik de ortadadır.Ufak ve kurallı bazı değişiklikler dışında eşid- fiili aynen bugün de işit- şeklinde yaşamaktadır.Yine 2. çoğul emir kipi eki olan eski –ing eki de –in şeklinde bugün de varlığını devam ettirmektedir.Görüldüğü gibi sondaki –g sesi kaybolmuş ama bu Türkçe’nin kulağa daha da hoş gelmesini sağlamıştır.Ancak ek çoğunlukla korunmaya devam etmiştir.Diğer kelimeleri ve ekleri de siz kıyaslayın.Bütün bu verdiğimiz örneklerde görüldüğü gibi Türkçe’nin kendine has bir DNA yapısı vardır ve Türkçe, gün geçtikçe daha hoş, daha düzenli bir dil olmaktadır.Bu da Türkçe’nin üstünlüğünü ispat eden başka bir delil olarak kaydedilecektir.Ayrıca Türkçe, bu yönüyle bize canlılarda değişmeyen bazı gensel özellikler olduğunu fısıldamaktadır.Bize de “aslınızdan uzaklaşmayın ama başka milletlerin teknolojilerini, iyi yönlerini alın” der gibi asıldan uzaklaşmadan değişimi, düzenlileşmeyi öğütlemektedir.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: [Deoksiribo Nükleik Asit(D.N.A)]
Gönderen: Gültekin BAYIR / İstanbul/Türkiye
21 Haziran 2005
Dert değil üstadım okumuş olmanız yeterli ve nekaztiniz için ayrıca şükranlarımı sunarım. Saygılarımla.

:: Bir Yanlışlık ve Özür
Gönderen: Oğuz Düzgün / Diğer/Türkiye
20 Haziran 2005
Sayın Gültekin bey, yorumunuzu onaylarken yanlışlıkla sildim.Özür dilerim.Kıymetli yorumunuzu yeniden yazarsanız sevinirim.Çalışmalarınızda başarılar.Selamlar Oğuz Düzgün




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın dilbilim kümesinde bulunan diğer yazıları...
Eston Dili ve Türkçe
Fince Türkçe Benzerliği
İbranice - Hintçe Kardeşliği
Türkçe'nin Şifresi - Türkçe'nin Üstünlüğü - 2
Adem ve Havva Dili
Esperanto ve Türkçe
Türkçe'mizin Ermenice'ye Etkileri
Türkçe'nin Şifresi - Türkçe'nin Üstünlüğü - 1
Türkçe'nin Yitik Kardeşi; Kızılderilice!
Sümer'e Farklı Bir Bakış

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Atomda Dna Var mı?
Tebbet Suresindeki Mucizeler
Çoklu Hücre Modeli
İslam Bilim Müzesi
Nasreddin Hoca Yazar Oldu
Hangi Tanrı?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sen Var Ya Sen! [Şiir]
Çakkıdı Çakkıdı [Şiir]
Bâlibilen Dilinde Şiir [Şiir]
Üç Boyutlu Şiir [Şiir]
Miraciye [Şiir]
Sağanak Sen Yağıyor [Şiir]
Bülbüller Şehri İstanbul [Şiir]
Türkçe Hamile Beyanlara [Şiir]
Burası Sessiz Biraz [Şiir]
New Orleans'lı Siyahi Kirpiklerin [Şiir]


Oğuz Düzgün kimdir?

Yazar edebiyatın her alanında çalışmalar yapıyor.

Etkilendiği Yazarlar:
Bütün yazarlardan az çok etkilendi. Zaten insanoğlunun özelliği değil midir iletişimde bulunduğu varlıklardan etkilenmek?


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Oğuz Düzgün, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.