..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Paul'un Peter hakkında söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanımamızı sağlar -Spinoza
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Anı > Aylin




11 Haziran 2005
Şans  
Aylin
Başkalarına şans gibi görünen sizin içinde şansmıdır acaba?


:BDHG:
Yakışıklı adam,güzel giyiniyor,parası da var.Hele gülünce ,sık sık gülüyor da , daha bir güzel oluyor.
Her gün eli kolu dolu geliyor.Bazen yok oluyor iki üç gün ortadan. Sonra bir bakıyorsun bir sabah; hep sabah geliyor.Hiç akşam gelmez .Öğlene kadar gelmediyse bekleme zaten o gün hiç gelmez.
Mahallenin kadınları pek bir merak ediyorlar onu.Ne iş yapar niye normal adamlar gibi akşam gelmez evine sabahları gelir.Bu kadar para kazanıyorsa var bir pislik. Onlar aralarında konuşuyorlar örgü örerken ,fasulye ayıklarken ayaklarının dibinde oynayan çocukları da bana soruyorlar.Ama kötü soruyorlar tam oyun oynarken tam onların arasına katılmış zevk almaya başlamışken küt diye patlatıyorlar salak sorularını.Hadi bakalım topla şimdi nasıl toplayacaksan.
Ama ben de pek bir şey bilmiyorum anlatmıyorlar yani .Saklıyorlar hep bir şeyler .Ama önemli bir şey biliyorum.Çünkü o kadın annem biliyorum aptal değil.Kızdım mı öyle diyorum ona ‘’o kadın’’tabii sessiz içimden.O bana niye bu kadar kızıyor onu hiç anlamıyorum.Oysa kızacak bir sürü çocuk var evde.Onlara da kızıyor ama bana kızdığı gibi değil.Acaba diyorum ona çok benziyorum yani babama ondan mı haz etmiyor benden.Ne istiyor bu kadın bu adamdan?Niye mutlu değil?Derdi ne acaba?
Tamam eve geç geliyor, geç de değil bir garip; gece bekçisi gibi geliyor.Gece bekçilerinin bu kadar parası olmaz ama. Ama kaçta gelirse gelsin yanıma geliyor beni öpüyor üstümü örtüyor.Bazen kalkıyorum oturuyoruz ,konuşuyoruz.Ne anlatsam dinliyor ondan başka kimseye anlatmıyorum zaten.
Ona mahalledeki çocukların sordukları soruları anlatıyorum söylediklerini.’’boş ver sen onları’’
Ben kahveciyim kıraathanem var yani ondan böyle geç geliyorum’’ ‘’kıskanıyor onlar seni’’ diyor.Niye böyle dedi şimdi ,daha geçen gün iki tanesini eve çağırdım ne garip gözüküyorlardı bizim evin içinde.
O da evdeydi nasıl iyi davrandı onlara gülmekten öleceklerdi nerdeyse .Sonra bana ne iyi baban var bizimki böyle değil hiç çok şanslısın demişlerdi.Şanslıydım biliyordum. Biliyordum da annemin yüzünü
görene kadar sonra ne biliyorsam hepsini unutuyordum.
Beş gün olmuştu hala ortada yoktu.Bu onun için bile uzun zamandı.Annem belli etmemeye çalışıyordu ama iyice gerginleşti pek gevşemeyen yüzü.Temizliğe vermişti kendini.Ne bulursa temizliyordu eline ne geçerse.Temiz kadındı herkes biliyordu gerçekten öyleydi.Mırıldanırken yakalıyordum sık sık.Fark edince çık dışarı diyordu sokağa çık.Eskiden olsa çişin gelmese eve geleceğin yok sokak kedisi derdi.Çıktım bende tadı kaçmıştı ama çıkmıştım.İzinli çıkmıştım.Hava güzel ,kadınlar apartmanların önünde yine dedikodu yapıyorlardı.Kim bilir kimi çekiştiriyorlardı yine .
Ellerinde bir gazete var bu sefer .Bu karılar okumayı da biliyor demek.Bana bakıp sonra gazeteye dönüyorlardı .Birbirlerine gösteriyorlardı sonra beni gösteriyorlardı yine.Ha bire terleyen terlediği için nefret ettiğim o sarı oğlan yaklaştı yanıma gözleri fıldır fıldır .Kocaman açtı ağzını
- Senin baban var ya mafyaymış
- Hapisteymiş şimdi
- Asacaklar senin babanı
Mafya ne be ?Asacaklar babamı.Geçen gün videoda seyrettiğim kız gibi.Hani yakışıklı oğlanla öpüşünce; sonrasında annem ileri sardı kaseti.Kendini asmıştı sonra kız.Öpüşmeyeceğim ben dedim kendime sonunda asılacaksam istemiyorum.
O kız geldi yanıma eve getirdiğim
-Vazgeçtim dedi
-Hiçte şanslı değilsin sen.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Konuşur Gibi Yazmak
Gönderen: Orkun Levent BOYA / Ankara/Türkiye
17 Haziran 2005
"Konuşur gibi yazmak" en sevdiğim tarzdır. yazınız da buna güzel bir örnek olmuş... Ayrıca, sonunu havada bırakmanız da, çok yakışmış yazıya... Tebrikler...Saygılarımla...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın anı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şans
Şans 2

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Carmen ve İrlandalı Kızın Sohbeti
Kırık Misket
Suzan
Gitmezsem
Saklambaç
Başka Bir Kadın
Sinek
Yapamazsın
Kriz
Sen Sandığın Yabancı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Biliyorsun [Şiir]
Herkes Gibi [Şiir]
Büyüyeceksin... Öğreneceksin [Deneme]
Her Şey Bir Gün Biter [Deneme]
Hiç Anlayamıyorum [Deneme]
Uçan Balık [Deneme]


Aylin kimdir?

Herkesin maskesini çıkarıp atmak zorunda kalacağı bir gece yarısı vaktinin geleceğini bilmiyormusun? Hayatın her zaman kendisiyle alay ettireceğini mi sanıyorsun? Bundan kaçmak için gece yarısından biraz önce sıvışabileceğini mi zannediyorsun? Yoksa ondan dehşete kapılmıyormusun? Gerçek hayatta insanlar gördüm, öylesine uzun zamandır insanları kandırmışlardı ki en sonunda gerçek mizaçları ortaya çıkmaz olmuş; saklambaç oynayan insanlar gördüm o kadar uzun zaman oynamışlar ki en sonunda delirip o ana kadar gururla sakladıkları gizli düşüncelerini iğrenç bir şekilde başlkalarının gözünün içine sokmuşlardı. Peki sonunda mizacının bir çokluğa dönüşmesinden, açıkçası çok sayıda olmaktan, o mutsuz şeytaniler gibi bir lejyon oluşturmaktan ve bu şekilde bir insanda bulunan en içteki, en kutsal şeyi, kişiliğin birleştirici gücünü kaybetmiş olmaktan daha korkutucu bir şey düşünebiliyormusun? Doğrusu, ciddi olduğu kadar dehşet verici olan o şeyle dalga geçmemelisin. Sören Kierkegaard

Etkilendiği Yazarlar:
Yusuf Atılgan, Stefan Zweig, D.H Lawrence


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Aylin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.