..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Olgular görmezden gelindikleri için var olmaya son vermiyorlar. -Huxley
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Deneysel > Aylin




17 Kasım 2005
Sinek  
Aylin
Bir çok şey olmak istedim ben çok eskiden.


:BDGJ:
Bir çok şey olmak istedim ben çok eskiden. Önce doktor olmayı istemekle başladım. İyi hatırlıyorum plastik doktor takımları ile oynarken en çokta enjektör ilgimi çekerdi. Doktor olacağım, dedim kendime ve herkese. Olamayacağımsa çok kısa bir süre sonra çıkıverdi meydana. Kızılay kolu olduğumda okulda ne yazık hiç düşen kalkan olmadığı kesat günlerde, bu işi kendim becerip sinsice düşürdüm birkaç kişiyi. Ne yazık kan tutuyordu beni. Hala da tutar. Beş yıldızlı otel gibi hastanelere giderim hep paraya kıyıp. O ortamı, sağda solda ahlayıp, inleyenleri görmemek için.
Yazar olmak istedim bir süre, oldukça uzun bir süre. Bununda boş bir hayal olduğu çıkıverdi meydana.
Yeteneğim yok, imla zayıf, dirayetli değilim, dağınık biriyim, bunun için tutkuyla çalışmak gerek vesaire vesaire. Olamazdım olamam biliyorum.
Ama aklıma bir gün sinek olmayı dehşetle arzulayacağım hiç gelmemişti. Asla Kafka’dan esinlenme değildir bu. Haddimi bilirim ben emin ol. Bilirsin zaten… Hem onun kahramanı içinde bulunduğu durumu arzulamadı. Benimkinde ise tamamen istek söz konusu.
Evet bir sinek. )
O kapı arkamdan kapandığında; senin içerde ne halde olduğunu, ne hissettiğini görmek için bir sinek olabilmeyi çok arzuladım ben.
Örneğin sen ne olmak isterdin? )
Sadece bir teklif.
Örneğin dizlerim… Ayağımın altından kayan toprak parçası üzerinde kalmayı başaran dizlerim olmak ister miydin?
Örneğin sesim… O bütün saatler boyunca sakince boğazımdan çıkabilmek için gırtlağımı yırtan sesim olmak ister miydin?
Örneğin kulaklarım... Bütün sözlerini, şakalarını duymak zorunda olan kulaklarım olmanı ben bile istemem.
Örneğin kalbim… Onun işiniyse çoktan bitirmiştin zaten. Ben sadece zayıf bir ritmin peşine takılmıştım. Çok uzaklarda yanan hayal meyal bir ışığın peşine takılan biri gibi.
Örneğin bir mezar kazıcı… Çok uzun zaman önce gömdüğüm bir acıyı yerinden çıkarmak isteyen bir mezar kazıcı olmak ister miydin?



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın deneysel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kırık Misket
Suzan
Saklambaç
Kriz

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Carmen ve İrlandalı Kızın Sohbeti
Gitmezsem
Başka Bir Kadın
Yapamazsın
Şans
Şans
Sen Sandığın Yabancı
Şans 2
Resim
Pırlanta

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Biliyorsun [Şiir]
Herkes Gibi [Şiir]
Büyüyeceksin... Öğreneceksin [Deneme]
Her Şey Bir Gün Biter [Deneme]
Hiç Anlayamıyorum [Deneme]
Uçan Balık [Deneme]


Aylin kimdir?

Herkesin maskesini çıkarıp atmak zorunda kalacağı bir gece yarısı vaktinin geleceğini bilmiyormusun? Hayatın her zaman kendisiyle alay ettireceğini mi sanıyorsun? Bundan kaçmak için gece yarısından biraz önce sıvışabileceğini mi zannediyorsun? Yoksa ondan dehşete kapılmıyormusun? Gerçek hayatta insanlar gördüm, öylesine uzun zamandır insanları kandırmışlardı ki en sonunda gerçek mizaçları ortaya çıkmaz olmuş; saklambaç oynayan insanlar gördüm o kadar uzun zaman oynamışlar ki en sonunda delirip o ana kadar gururla sakladıkları gizli düşüncelerini iğrenç bir şekilde başlkalarının gözünün içine sokmuşlardı. Peki sonunda mizacının bir çokluğa dönüşmesinden, açıkçası çok sayıda olmaktan, o mutsuz şeytaniler gibi bir lejyon oluşturmaktan ve bu şekilde bir insanda bulunan en içteki, en kutsal şeyi, kişiliğin birleştirici gücünü kaybetmiş olmaktan daha korkutucu bir şey düşünebiliyormusun? Doğrusu, ciddi olduğu kadar dehşet verici olan o şeyle dalga geçmemelisin. Sören Kierkegaard

Etkilendiği Yazarlar:
Yusuf Atılgan, Stefan Zweig, D.H Lawrence


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Aylin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.