Düşünce dilden, dil düşünceden doğar. -Platon |
|
||||||||||
|
Bize hiç öğretmediler Türkçe’deki kelimelerde de dişi erkek ayrımı olabileceğini.Belki de onlar da bilmiyorlardı.Bu bölümde Türkçe’de bazı kelimelerde dişilik, erkeklik ayrımı yapıldığını size ispatlamaya çalışacağım.Tabii ki bu ayrım artikeller yoluyla yapılmaz Türkçe’mizde Almanca’da olduğu gibi..Şimdi lütfen bayanların isimlerini ve erkeklerin isimlerini bir düşünün.Biz doğadan da pek çok ismi çocuklarımıza ad olarak veriyoruz.Peki bu isimlerin hangisinin erkeğe, hangisinin bayana konulacağını nereden biliyoruz?Bu aslında bizim şuuraltımıza atalarımızdan miras olarak kayıtlı.Hiç kimse kızına kaya, demir gibi isimler vermeyi düşünmez.Hiç bir kimse de oğluna çiçek, gül gibi isimler koymaz.Neden?Çünkü doğadaki bu varlıklara bizler farkında olmadan dişilik, erkeklik vermişiz de ondan..Buna göre Türkçe’de bitki isimleri dişi kabul edilir.Sert, celalli varlıkların isimleriyse erkek.Kesin ölçü bu değil tabii ki.Ama genelde böyle.Bazı isimler de nötr yani hem erkeğe, hem de dişiye veriliyor.Örneğin ay dişidir Türkçe’de..Eski destanlarda bile Ay kız ismi geçer.Güneş ise erkektir.Gün ismi erkeklere verilir.Örneğin Ogün gibi..Buradaki mantık da mükemmeldir.Ay edilgendir.Işık kaynağı değildir.Işığı güneşten alır.Güneş etkendir.Bu durumda güneş erkek, ay dişi olmaktadır.Örneğin; arslan deyince aklımıza erkeklik gelir.Çünkü aslan kelimesi erkeksi bir kelime(Masculin)Köpek,fare gibi hayvanları da düşününce aklımıza erkeksilik gelir.Demek ki bu kelimeler de “masculin” yani erkek. İsterseniz Türkçe’mizdeki bazı kelimelerle Almanca’daki bazı kelimeleri kıyaslayalım.Bakalım Almanca’daki dişilik ve erkeklik mantığıyla bizim kelimelerimizdeki dişilik ve erkekliğin bir paralelliği var mı?Almanca’da manzara, resim, renk gibi kelimeler dişidir yani “feminin”. Biz de renk, resim, manzara kelimelerini dişi olarak kabul ediyoruz.Bu kelimeleri birer isim olarak kızlara mı, erkeklere mi verirdiniz?Bunu düşünün..Bu isimlerin şuuraltımızda dişi olarak kayıtlı olduğu, bu denemeyle ortaya çıkacaktır.Doktor deyince aklımıza hemen erkeksilik çağrışımı yapılır.Bu kelimeyi bir isim olarak koysaydık herhalde erkek çocuğuna koyardık.Zaten doktor kelimesi Almanca’da masculin yani erkek.Az önce çiçek örneğini vermiştik Türkçe’de bu kelime dişi demiştik.Almanca’da ve pek çok dilde de çiçek kelimesi dişidir.Şair de erkeksi bir isimdir bizde.Almanca’da da şair erkeksidir.Anadolu insanı, “toprak ana” tabirini sıklıkla kullanır.Yani toprak, Türkçe’de doğurganlığı, dişiliği temsil eder.Almanca’da da toprak (erde) kelimesi dişidir.Çoban deyince aklımıza hemen bir erkeksilik geliverir.Almanca’da da bu kelime erkek olarak kabul edilmiştir.Eğer aşk kelimesi bir isim olsaydı bu ismi erkeklere mi verirdiniz, kızlara mı?Sanırım çoğunluk bu ismin kızlara daha çok yakışacağını söylemiştir.Hatta düşünün bir kere bu kelimenin yakın anlamlısı “Sevgi” kelimesini erkeklere mi veriyorsunuz, kızlara mı?Tabii ki kızlara..Demek aşk kelimesi dişi bir kelimedir, bu kelime Bu kelime Almanca’da da dişi bir kelime..Türkü kelimesi genelde bayanlara isim olarak konuluyor.Herhalde müzik kelimesini de isim olarak kullansaydık, bu kelimeyi bayanlara ad yapardık.Çünkü bu kelime dişi bir kelime.Almanca’da da bu böyle..Tatlı kelimesi de dişi bir kelime Almanca’da..Bizde de bu böyle.. Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi Türkçe’mizde de dişi ve erkek kelimeler var..Fakat bu kelimeler Almanca’da olduğu gibi artikellerle esir edilmemişler.Almanca’daki dişil ve eril kelimelerin bizim dilimizdekilerle tamamen paralel olduğunu söylemiyorum.Elbette her dilin dişillik ve erillik mantığında bazı farklar olabiliyor.Zaten Hint Avrupa dillerinde var olan düzensizlik kuralı yine bu konuda da karşımıza çıkıyor.Ancak her dilin de bu yönden birbirleriyle çok benzerlikleri var.Belki çok eskilerde atalarımız kullandıkları kelimelerin dişiliğini,erkekliğini daha iyi biliyorlardı. Onların bazı kullanımları bize miras kalabildi. Eğer benim bahsettiğim mantıkla Türkçe bazı kelimeleri incelersek, bu kelimelerin de bizlere eril ya da dişil özellikleri çağrıştırdığını fark edebiliriz.Bu aslında bizi bir yerde ilk çekirdek dile de götürüyor.Bu dil, bütün dillerin birleştiği nokta..Bütün dünya dillerinde benzer şekillerde kelimeler, insanlarda erillik ve dişillik çağrıştırıyorsa,bu kelimelerin ruhunun ortak bir kökenden gelmesi kuvvetle muhtemeldir. (Dillerin Şifresi...)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Oğuz Düzgün, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |