Fırtınalar insanın denizi sevmesine engel olamaz. -Maurois |
|
||||||||||
|
Hoşge'din Fatma Hanım, sefa ge'din. - Hoş bulduk Ayşe Hanım.........Ahhh bacakla'm! ...Yaşlılık gapıdan içeri guyulacak gibi değil ama, ne çare! .......Sormadan girdi sormadan....Şuraya oturayım.........Ooohhhh! ....Allah beterinden sakla, bugünlerimizi aratma yarabbi! ......... - Nasılsın Fatma Hanım?... Bacakla'n ağrıyo besbelli. - Ne desem bilmem ki! ......” Galka'm desem mecal yok, öle’m desem ecel yok.”...Sürünüyoz işte. - Gayfe içe'min Fatma Hanım? - Sorduğun soruya bak....” Hacı’ya tesbih alı' mısın demişle; ha biz buraya niye geldik demiş.”.....İçerim tabi......Şöyle datlıca o'sun......Şekerim yü'selirse yü'selsin....” Dalga boyu aşmış nasıl olsa; ha bi karış, ha beş karış.” ........." Ölmüş eşek gurtdan gorkmaz." - O'lan ne yapıyo sizin? İşleri nasıl? - Hiç sorma Ayşe Hanım. Dükgân sinek avlıyo. Öğlene doğru dükgânı açıyo, gün aşmadan gapatıyo.....Gayfeden beri geldiği yok...Sermayeyi kediye yükledi. Gafasız! Ne olacak.....” Hesapsız gasabın masadı ..tüne girermiş.” Girdi de çıkmıyo. Çıksa, çıka'ken açılacak şemsiye gibi, e'ce beter olacak. - Sizin bu o'lan da rahmetli bubasına hiç çekmemiş. - Sus sus! Derdimi depreştirme...Sizin o'lanla ne yapıyolla? - İyile iyile.....İşleri de iyi. Ama eşşek gibi çalışıyolla, benzetmek ayıp olmasın. Dün tadile gitdile çoluk çocuk. Acık gezeceklermiş. - Eeeeee! Hakları tabi. Çalışan, işini bilen herşeyi hakede......” İşi işine denk olanın, ..tü dümbelek çalar,” mış. Çalsınla baka'm......... O dükgânı bana bıraksala, vapur isgelesi gibi çalışdırı'm da, bana bırakmıyolla. Senin anlayacağın; “ Kelle benim olsa, gide Gonya’da tıraş ettiririm de, kelle benim değil.” - Sen gene de boş bırakma Fatma Hanım. Çek kenere o'lunu, gonuş. Bak oğlum, şöyle şöyle; durum bundan ibaret, de. - Verdiğim akla uyacak mı bakam? ....” Aklını eşeğe verme; çeke, arpa tarlasına gide,” hesabı; bi işe yaramaz ona vereceğim akıl. - Öyle deme. Otur, gonuş gözel gözel. - Zatı beni gonuşturmuyo ku, anam deyip dinlemiyo bile...Doğurduğum merete söz geçiremiyom...Dil kürek gibi....Velhasıl; “ Ektiğimiz nohut, leblebi oldu da, başımızda şakırdıyo.” - Ben de hastayın Fatma Hanım. Şu gelinle beni çok üzüyolla. Sinirden tansiyonum da yü'seldi, şekerim de. - Hep aynı dert.......Bizim gelin de benim canımı sıkıyo. Ama ne yapaca'n! ......” Dertsiz baş, bi tek bostan gorkuluğunda bulunurmuş.” - Bizim o'lanla araba alacaklarmış. İşle böne iyi gide'se, koferatife gire, bi de dayre sahibi oluruz deyolla......Ganorüfelli....Iccak sulu....Zobaynan, kömürnen uğraşmakdan, elle'm kaplumba kabuğuna döndü......Şu elle'me bi bak, demirci çırağına benzedim. - Demek araba alacasınız.....İyi iyi...Allah ta çok vesin.....Geçen akşam bizim akılsız o'lan da, bi bilgisayar sırtlandı geldi. Borç paçadan akıp dururken...Herkeş deliyi mumnan ara, bizde bacadan akıyo...Şaşkın! ......” Şaşkın ördek götün götün yüzermiş.”.... Dünyanın parasını vermiş...” Ayağında donu yok, başına fesleğen takıyo.”...Çet yapacakmış, ne demekse.....Borçluykan çetin çütün sırası mı! - Bu çocuk bi de üniversite okudu Fatma Hanım. Orada hiç mi bi şey öğrenmemiş? - Öğrenmemiş işte.....Gezmiş durmuş besbelli .....” Göz derya, seyir bedava....”Adam hacı mı olu' varmakla Mekke’ye; eşek evliya mı olu, taş çekmekle tekkeye,” diye boşa dememişle.....Töbe töbe! ...”Tahsil cehaleti alırmış ama, eşeklik baki kalırmış.”.......Neyse, değişdirem gonuyu.....Ne iş yapıyon? - Bi gazak başladım gocaman o'lana. Gomşula vardı başla'kan. Kimi önünü doksan yap dedi, kimi yüzon. Doksan yaptım küçük oldu, yüzon yaptım büyük oldu. Söküp yeniden başlecam. - Akıl veren çok olunca böne olur.....“ Çoklukta (kalabalıkta) eşek kuyruğu kesme; kimi gısa der, kimi uzun,” demişle. - Bizim geline verecem, örsün.....Televizyondan galdırsın başını da, örsün gazağı. Gözle'm gömeyo zatı. Ama yakasını, golunu beceremiyo. Geçen bi hırka ördü toruna, deli gızın donuna benzedi. Yakası yamuk, golları çarpık...Çocuk o hırkayı giyince, palyaço gibi oluyo. - Doğrudur....” Herkes sepet öre ama, g.tünü geçiremez,” demişle. - Hırkan yeni mi? Aldın mı, ördün mü? - Yeni Ayşe Hanım, yeni........Bizim torun almış. Ama genç işi....Baksana halime ! Şıkır şıkır boncuk.....Beni gören Banu Alkan sanacak. Boncuklu hırka, benim gibi gart garıya yakışır mı? ...” Gocakarıya zülüf yakışmaz,” derle......Üstelik çingene pempesi...Neymiş, bu yıl boncuk modası varmış, pempe modası varmış. Ben kim, moda kim !.. " Başındaki fese bak, girdiği kümese bak," derle insana. Torun darılmasın diye geyecem artık....Pempeli, boncuklu hanım oldum, baksana.....Guzularnan gırpılıyom bu yaşta. - Deminden beri soracam, araya başka lâf giriyo.....CHP’ ye ne diyon Fatma Hanım? Gurultayı izlemişsindir. Gene Baykal’ı seçtile....Baykal’ la olmuyo işte, görüyosun...Gavga gürültü, hakaretle, iftirala......Neydi o gurultayın rezilliği. - Sorma.....Gurultay demezle ona, gürültay derle. Onla' itişirken, ben utandım...Atatürk' ün partisi ne hale geldi. Delegele Amarikan askerleri gibiydile...Gurultaya döyüşmeye gelmişle...Baykal’a gızıyom ama, Sarıgül de acamı daha, acık pişsin...” Altı aylık seyislikle, kırk yıllık b.k karıştırılmazmış.”........Baykal’ a gelince......Ne desem bilmem ki...Partiyi küçülte küçülte, bitirecek. Mayo gibi parti, bikiniye döndü. Ama, gene Baykal başkan seçildi. Gerçi epey sarsıldı da, yıkılmadı. Bu apdesnen acık namaz gıla' artık. Ben ne diyo’m biliyo musun? .......Bu CHP adam olmaz. Oy vereninden, yönetiminden, delegesinden kim varsa; çiziverecen üstlerini....Bi tek Baykal’da değil, hepsinde va gabahat.....Demem o ki; ” Suç, iğde de va, yünde de va; çıkrıkta da va, yünü eğiren gancıkta da var”...... CHP’ nin bayrağını taşıyamayollaaaaaaa....... “ Bir dirhem gümüşün üstünde oturmak uçun, gantar gibi ..t gerek,” derle......O da CHP’ lilerde yok. - Eeeeeeee! AKP’ ye ne diyo'n? - Dünya bi günlük değil ya Ayşe Hanım. Onu da sonra deyverim. Şimdi gideyim de, ocağa yemek koyayım....Akşam Memed o'lan eve gelince de, yeni aldığı bilgisayarı, onun goca gafasında gırayım. Neyine onun bilgisayar! ..........Bilgisayarmış!...Sanki b..k bilgisi mi va, sayacak.......Çet yapacakmış...Hıhhh! .....Çetine çütüne başlarım onun...Cık cık cık! ......... not: Mudurnu şivesiyle yazılmıştır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |