Dünyada insandan çok aptal var. -Heinrich Heine |
|
||||||||||
|
Bayrağın Türk ve dünya tarihindeki tarihî gelişimi çok geniş bir süreyi kapsamaktadır.Özellikle Türkler her dönemde bayrağa büyük ehemmiyet vermişlerdir.Kurulan on altı Türk devletinin ve bir çok Türk boyunun kendine mahsus bayrakları olmuştur.Bu devletlerde bayrak; “batrak ,badruk,bayrah” gibi değişik isimlerle karşılanmıştır.Türk kökenli devletler ,değişik dönemlerde birbirinden farklı renklerde bayraklar kullanmışlardır.Sarı,siyah,kırmızı,beyaz gibi renkler ağırlıklı olarak kullanılmıştır.Osmanlı Devleti’nde bayrağı taşıyana “Sancaktar” ismi veriliyordu.Padişahların ve ordunun kendine mahsus bayrakları da mevcuttu. Bayrak,İslâm devletleri arasında da yaygın olarak kullanılmıştır.Bayrağın insanlıkla yaşıt bir sembol olduğunu söylersek abartmış olmayız.Resulullah Efendimiz ilk kez hicret esnasında Medine’ye girerken bayrak kullandığı söylenmektedir.Anadolu’nun Türkleşmesini ve Müslümanlaşmasını sağlayan Sultan Alparslan,Malazgirt Meydan Muharebesi’nde,üzerinde kelime-i şehadet yazılı büyük bir bayrak kullanmıştır. Ay-yıldızlı bayraklar ilk olarak İkinci Mahmut döneminde kullanılmaya başlanmıştır.Bu devirde bayrakların üzerinde kelime-i şehadet ve Fetih ayetleri bulunurdu.On dokuzuncu yüzyılda,üzerinde hilâl ve yıldız bulunan sancak, Osmanlı’nın millî bayrağıydı.Yavuz Sultan Selim’in halifeliği döneminde Peygamberin mübarek sancağı İstanbul’a getirilerek Topkapı Sarayı’nda özel bir ihtimamla korunmuştur. Saltanat kaldırıldıktan sonra yalnız hilâfet bayrağı ve millî bayrak muhafaza edilmiştir.Cumhuriyetle beraber bu hususta da yenilikler yapılmıştır.Türk Bayrağı Nizamnamesi 28 Temmuz 1937’de Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilmiştir.Bu kanunda millî bayrak,Cumhurbaşkanlığı bayrağı,ordu ve donanmaya ait bayraklarla ilgili hükümlere yer verilmiştir. Bayrağımızdaki kırmızı renk,şehit kanlarını sembolize etmektedir.Ay ve yıldız,devletin erişilmezliğine ve yüceliğine işarettir.Bu bayrak için yüz binlerce askerimiz kara toprağın bağrına düştü.Onun için Arif Nihat ASYA, “Bayrak” adlı şiirinde onu “şehidin son örtüsü” olarak nitelendiriyor ve şöyle haykırıyor: “Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü… Kız kardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü. Işık ışık,dalga dalga bayrağım, Senin destanını okudum,senin destanını yazacağım.” Çanakkale’de,Dumlupınar’da,Kosova’da ve bunun gibi her karış yurt toprağında binlerce şehit yatmaktadır.Toprağı vatan yapan asil şehitlerimizin hakkını ödememiz hiç mümkün değildir.Sözlerimi Mithat Cemal Kuntay’ın bir beytiyle bitirmek istiyorum: “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.” e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |