..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Küle değil, ateşe üflemelidir." -Divanü Lügat-it Türk, Savlar
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sanat > M.NİHAT MALKOÇ




29 Ocak 2005
Yazar Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı  
M.NİHAT MALKOÇ
İnsanlar bazı zamanlarda,özellikle efkâr saatlerinde büyük bir duygu yoğunluğu içerisinde bulunurlar.Bu vakitlerde içi içine sığmaz sözkonusu kişinin…Yanında birisi varsa onunla paylaşır yoğunlaşan duygularını!..


:BBHA:

     İnsanlar bazı zamanlarda,özellikle efkâr saatlerinde büyük bir duygu yoğunluğu içerisinde bulunurlar.Bu vakitlerde içi içine sığmaz sözkonusu kişinin…Yanında birisi varsa onunla paylaşır yoğunlaşan duygularını!..Kimse yoksa kaleme kâğıda sarılır sessizce.En büyük sırdaşı olur mürekkep…Duygularla yoğrulmuş yazının mürekkebi kurumadan hiç kimse bu sırra mahzar olamaz.Üçüncü şahıslara kapalıdır mevcut duygular!..
     Yazarlık mıdır bu,yoksa geçici bir heveskârlık mı?Bunu da geçen zaman gösterir hiç şüphesiz.Bu işte uzun vadeli düşünüp geleceğe dönük hesaplar yapmaktır önemli olan.Aksi halde rüzgârın getirdiğini yine rüzgâr götürür.
     Türkiye’de yazar olmak ateşten bir gömlektir adeta…Çünkü bu iş henüz bir iş ve meslek hüviyeti kazanmamıştır.Yazarlık arenasında sapla saman birbirine karışmış durumdadır.Kim,niçin yazardır?Yazar olmanın kriterleri nelerdir?Yoksa “Ben yaptım oldu” sözüne nazire yaparak “Ben yazdım oldu” demek midir çıkış noktası?
     Türkiye’de sadece yazarlık değildir yerine oturmayan.Yayıncılık müessesesi de sistematik bir yapıya kavuşmamıştır.Aslında yazarla yayıncı bir bütünün iki yarısı gibidir.Bunlar et ve tırnak misalidir.Birini ötekinden ayırmak kabil değildir.Oysa günümüzde yayıncılar yazara hak ettiği değeri vermemektedir.Yayıncılıkta tarafgirlik de aşılması gereken çıkmazlarımızdan birisidir.
     Yayıncılar bazı isimleri,lâyık olmadıkları halde vizyonda tutarak ite kalka bir yerlere getirmektedirler.Bu hususta aynı fikri paylaşma ve eş dost muhabbeti de etkili olmaktadır.Buna biraz daha ileri giderek fikrî bağnazlık da diyebiliriz.Durum böyle olunca yayınlanan eserlerin kalitesi düşmektedir.Halk tabiriyle adamı olanlar işini yürütmektedir.
     Yayıncıların bir diğer hatası da kendilerine medyayı kılavuz edinmesidir.Ülkemizde medyayı kimlerin yönlendirdiği malûmdur.Memleketimizde medya, vazifesi olmadığı halde pek çok işe burnunu sokmaktadır.Yayıncılar gündemin nabzını tutmak ve daha çok kazanmak hevesiyle kalitesiz isimlere ve eserlere pirim vermektedirler.Bu da hakikatte boş ve birikimsiz insanların ön plana çıkmasına zemin hazırlamaktadır.Bu durum kendi halinde yaşayan fakat kalem erbabı değerlerin önünü kesmekte hatta kaybolup gitmelerine sebep olmaktadır.
     Aslında okuyucu iyiyle kötüyü ayırt eden bir süzgeç olmalıdır.Olmalıdır diyorum,çünkü henüz bu vazifesini ifa edememiştir Türk okuyucusu!..Okurları da maalesef medya yönlendirmektedir bu hususta.Kılavuzu karga olanın başına neler gelebileceğini tahmin edersiniz kanımca.
     Çok satılan kitapların kaliteli olduğu kanaati ne kadar geçerli bir ölçü olur bu belirsiz ortamda?Varın siz düşünün…Boyalı basın, edebiyatın mahrem ve sırlı dünyasından kirli ellerini çekmelidir.Aslında medya gerçek manada sanat ve edebiyata hizmet etse hepimiz bahtiyar oluruz.Fakat bu alana hizmet etmeyi bir kenara bırakın,aksine işi her geçen gün sulandırarak kendine benzetmektedir.Sözümüz tabiki umuma değildir.Alınanlar suçlananlardır;bu böyle biline!..
     Yazarlık belli bir kabiliyet gerektirir.Fakat hiç kimse yazar olarak dünyaya gelmemiştir.İlham asla yeterli değildir.Yazarlığın onda biri ilhamsa onda dokuzu çalışmaktır.İlhamın gelmesi için de belli bir zemin hazırlanmalıdır.Fikrî ve hissî altyapısı olmayan kimselere ilham da gelmez.Yazarlık çileye talip olmaktır.Uzun geceleri uykusuz geçirmeye hazır olmaktır kalem erbaplığı!..
     Edebiyatta özel kabiliyet gerektiren şiir,hikâye,deneme ve roman gibi türler vardır.Bu alanlarda yeteneğimiz yoksa başka edebî mecralara yönelmeliyiz.Bunun dışında belli bir türde yoğunlaşmalıyız.Edebiyatımızda iz bırakmış isimler belli bir edebî türle özdeşleşerek anılmışlardır.Tabir caizse yazma konusunda da maymun iştahlı olmamalıyız.Nice şair ve yazarlar bir türde, hatta bir eserle meşhur olup adını ebedîleştirmiştir.
     Çok yazmak asla övünülecek bir husus değildir.Yazdıkları binlerle ifade edilen kişiler tarihin nisyan bulutlarına karışıp görünmez oldukları halde, tek bir eserle güneş gibi parlayan ve adını tarihe altın harflerle yazdıran abideleşmiş isimler vardır.Çok söz yalansız,çok mal haramsız olmadığı gibi,çok eser de hatasız olmaz.Çok yazmak yerine kendimize ait bir üslûp geliştirmeliyiz.Taklitten şiddetle kaçınmalıyız.Unutulmamalıdır ki taklit hiçbir zaman orijinali gibi mükemmel olamaz.Üslûp sahibi olmak için de disiplinli ve çok çalışmalıyız.
Fildişi kulelerde oturup ahkâm kesmekle belki bir yerlere gelinir ama gelinen o noktada uzun süre ve devamlı kalınamaz.Toplumun aynasıdır yazar.Aynayı kendi içimize değil,içinde barındığımız topluma tutmalıyız.Ancak bu şekilde kalıcı ve faydalı olabiliriz.Bunun yanında kalem namusunu da hiçbir zaman rafa kaldırmamalıyız.Unutmamalıyız ki kısa zamanda gelen şöhretler,kısa zamanda gitmeye mahkûmdur.Oysa namus var olma sebebimizdir.şöhretsiz yaşayabiliriz ama namussuz asla!...Onun içindir ki her adımımızı ince hesaplar yaparak atmalıyız.Gelecekte pişman olabileceğimiz işlere bulaşmamalıyız.Çünkü meşhurdur ki son pişmanlık fayda etmez.
e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sanat kümesinde bulunan diğer yazıları...
Türkçenin Berrak Sularında…
Gönlümün Duygu Mimarları
Şâirlik Meslek Midir?
Sanatta Marifet - İltifat Dengesi
Şiiri Kalıplara Sokmak...
Şiiri Tanımlamak...
Usta Oyuncu Oktay Gürsoy"la "Öyle Sevdim ki Seni" Filmi Üzerine…
Şiirin Büyüsü
Şiirin Tuzu Biberi: İmge
Şiir Evini Okura Kapamak...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölümünün 16. Yılında Türkülerin Efendisi Erkan Ocaklı
beklenen Nesil
Şehadetinin 29. Yılında Batı Trakya Türklerinin Yolbaşçısı: Dr. Sadık Ahmet ve Davası
Vahşet Çağının Vicdanı: Aliya İzzetbegoviç
Anadolu Âşığı Bir Gönül Adamı: Sabahattin Eyüboğlu
Şair Nurettin Özdemir'le Trabzon Lisesinde Bir Gün...
15 Temmuz Gecesi Tankların Önünde Yatan Yiğitler Vardı
102. Sene - İ Devriyesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı
dünden Bugüne Malazgirt Zaferi ve Edebiyatımızdaki Yeri
Vali Recep Yazıcıoğlu ve "Köprü"nün Hikâyesi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Berceste Mısralar - 310 [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.