..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Ne elbiseler gördüm, içinde adam yok, ne adamlar gördüm sırtında elbise yok." -Mevlana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sanat > M.NİHAT MALKOÇ




21 Kasım 2010
Şiirin Tuzu Biberi: İmge  
M.NİHAT MALKOÇ
“Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, düş, hayal, hülya… Duyu organlarının dıştan algıladığı bir nesnenin bilince yansıyan benzeri, hayal, imaj…”(TDK Sözlüğü) olarak tanımlanıyor imge… Şiirdeki imgeyi, sözcüklerin sınırlarını zorlamak olarak da ifade edilebiliriz kanaatimce… Zira imgelerle sözcüklere, sınırları zorlayan anlamlar yüklüyoruz. Kelimelerin günlük kullanımlarının çok dışına çıkıyoruz imgelerde. Bir çeşit ‘yeniden adlandırma ve anlamlandırma’ da diyebiliriz imgeye… Kelimelerin doğal sınırları zorlayarak yeni anlamlar doğurması… Sözcüklerin çağrışım sınırlarının zorlanması…


:AHCC:

M.NİHAT MALKOÇ

“Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, düş, hayal, hülya… Duyu organlarının dıştan algıladığı bir nesnenin bilince yansıyan benzeri, hayal, imaj…”(TDK Sözlüğü) olarak tanımlanıyor imge… Şiirdeki imgeyi, sözcüklerin sınırlarını zorlamak olarak da ifade edilebiliriz kanaatimce… Zira imgelerle sözcüklere, sınırları zorlayan anlamlar yüklüyoruz. Kelimelerin günlük kullanımlarının çok dışına çıkıyoruz imgelerde. Bir çeşit ‘yeniden adlandırma ve anlamlandırma’ da diyebiliriz imgeye… Kelimelerin doğal sınırları zorlayarak yeni anlamlar doğurması… Sözcüklerin çağrışım sınırlarının zorlanması…

Türk şiirine modern anlamda imge İkinci Yeni’yle girmiştir. Çok daha öncesine gidersek Divan edebiyatındaki kalıplaşmış ifadeler olan mazmunları da imge sayabiliriz. İmgeye ‘öznel yorum’ da diyebiliriz. Zira imgelerde öznellik esastır. Şairler dilin imkânlarını ‘imge’ adı altında zorlarlar. Bu, tutarlı ve ölçülü yapıldığında şüphesiz ki dile hizmettir.

Şiirin olmazsa olmazlarından biridir imge… Şairi farklı ve özgün kılandır imge… Kelimelerin sihrinin farkına varmaktır bir anlamda. İmgesiz şiir, tuzsuz yemeğe benzer; karnınız doyar ama yediğinizden zevk alamazsınız. İmge okur-şair ve hissiyat arasında kurulan gönül köprüsüdür. Bu köprünün direklerinin sağlam olması, imgelerin ayağının yere sağlam basmasıyla mümkündür; aksi halde kelimelerle kurulan bu gönül köprüsü üstünüze çöker. Kelimelerin enkazında kala kalırsınız. Sonuçta uzanacak bir yardım eli beklersiniz.

“İmgesiz sanat olmaz, şiir ise hiç olmaz” diyen Alexander Potebnya’ya hak verenler olduğu gibi, onu bu tezinde aşırı bulanlar da vardır. Bence şiiri sadece imgeden ibaret görmek de bir nevi deli saçmasıdır. İmgeler anlamla, hayallerle bütünleşerek bir ahenk oluşturursa sağlıklı şiir doğar; aksi halde şiir ‘düşük’ olur; ‘prematüre’ olur. Bu durum şiirden uzaklaşmak tehlikesiyle karşı karşıya bırakır bizi. Şiirin gül yüzü çiçek bozuğuna döner. Bunu önlemek için imgeleri, tohumu toprağa atar gibi atmamalıyız, titizlenip kılı kırk yarmalıyız.

Kelimelerin tılsımıyla yeni dünyalar kurmaktır şiir… Şiirde imge çok şey olsa da, her şey değildir. Şiir; imgenin yanında, alabildiğine duygu derinliği ve soyutlamadır. Şiirde anlam soyutlandıkça derinlik ve zenginlik kazanır. Yerinde yapılan soyutlamalar şiiri kanatlandırır.

İmgeler biraz da yaşanan zamanın rengine bürünürler. Bazı zamanlarda bazı kavramlar daha bir ön plana çıkar. Bu kavramlar en hassas insanlar olan şairlerin de ruhuna sirayet eder. Bu duygu ve düşünceler ruhlarda mayalandıktan sonra imge olarak gün yüzüne çıkabilir. Bu arada zamanımızda modern yaşamın getirdiği yalnızlık fenomeni imgelere sıkça yansıyor.

İmgeler serbest şiirde daha bir serbesttir. Bizde şiiri düzyazıya yaklaştıranların başında Tevfik Fikret gelir. Mehmet Akif de manzum hikâyelerinde şiirin düzyazıya yaklaştırılmasına katkıda bulunmuştur. Öte yandan şiirde sembolizmin bizdeki en büyük temsilcisi Ahmet Haşim, şiirle alakalı şunları söyler: “Şair ne bir hakikat habercisi, ne bir belâgatli insan, ne de bir vâzı-ı kanundur. Şairin lisanı ‘nesir’ gibi anlaşılmak için değil, fakat duyulmak üzere vücut bulmuş, musiki ile söz arasında, sözden ziyade musikiye yakın mutavassıt bir lisandır.” Şiire dair bu sıra dışı sözler şiirde imgenin ve anlam kapalılığının bir çeşit savunmasıdır.

Bir de imge hırsızlığı var. İmge hırsızlığı şairin ahlaksızlığı anlamına gelir. Vergi kaçırmak nasıl ahlakî bir zaafsa imge kaçırmak(imge hırsızlığı) da o derece ahlakî düşüklüktür. İmge çalan şairler üretmekte zorlanan, hissiyat kabızlığı yaşayan sözde şairlerdir. İmgeler bizim olmalıdır. Zamanımızda imge aşıranların sabırları taşırdığı gözden kaçmıyor.
Günümüzde herkes kendisini şiir yazmak mecburiyetinde hissediyor. Böyle olunca yazılan şiirlerin birçoğu da (ç)alıntı oluyor. Bu durum, esinlenmenin çok ötesine gererek bütünleşme(!) aşamasına varıyor. Divan şiirinde kullanılan kalıplaşmış ifadeler olan mazmunları bütün Divan şairleri ortak kullanırdı. Bunda bir mahsur yoktu. Onu anlıyorum da günümüzde kalem oynatan sözde şairlerin imgelerinin aynı renkte olmasını anlamakta doğrusu zorlanıyorum. Aklın yolu bir olduğu gibi, imgelerin yolu da bir midir acaba?



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sanat kümesinde bulunan diğer yazıları...
Türkçenin Berrak Sularında…
Gönlümün Duygu Mimarları
Şâirlik Meslek Midir?
Sanatta Marifet - İltifat Dengesi
Şiiri Kalıplara Sokmak...
Şiiri Tanımlamak...
Usta Oyuncu Oktay Gürsoy"la "Öyle Sevdim ki Seni" Filmi Üzerine…
Şiirin Büyüsü
Şiir Evini Okura Kapamak...
Yolcu Dergisi Üzerine...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölümünün 16. Yılında Türkülerin Efendisi Erkan Ocaklı
beklenen Nesil
Şehadetinin 29. Yılında Batı Trakya Türklerinin Yolbaşçısı: Dr. Sadık Ahmet ve Davası
Vahşet Çağının Vicdanı: Aliya İzzetbegoviç
Anadolu Âşığı Bir Gönül Adamı: Sabahattin Eyüboğlu
Şair Nurettin Özdemir'le Trabzon Lisesinde Bir Gün...
15 Temmuz Gecesi Tankların Önünde Yatan Yiğitler Vardı
102. Sene - İ Devriyesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı
dünden Bugüne Malazgirt Zaferi ve Edebiyatımızdaki Yeri
Vali Recep Yazıcıoğlu ve "Köprü"nün Hikâyesi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Berceste Mısralar - 310 [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.