Umutsuzluğa düşmeyin. -Charlie Chaplin |
|
||||||||||
|
Sütlü kahve fincanı ile ölçtüm kahvemin suyunu; kahveyide iki katı ilave ettim umarım acı olmaz şekersiz şekersiz. Yazımıza devam ederken yudum yudum içerim; kimseye söyleme emi bir kare sütlü çikolata alalım yanına… Boğa burcu ve çikolata çok tatlı olmadımı yan yana? İkiside huzur demek değil mi? Boğa burcu demek; kendisinden başkasıyla ilgilenmeyen kişi; eşittir huzur… Çikolata mutluluk içerikli huzur… Ellerime,ömrüme sağlık sevgili günlüğüm… Toprak cezvede pek bi güzel oluyor kahve ve şimdi duruyor önümde… Kokusunda kahve tanelerinin çok oluşundan dolayı az acı koku mu aldım ne? Olsun çikolata bastırır tüm koku ve hisleri anladın sen cümle arasına yerleşen felsefeyi! Efendim? Yok yok toprak cezve yapmıyor acılığı, ölçüyü biraz fazla çoğalttım ya ondan. Toprak cezve; ve ne de olsa topraktan geldik, toprağa döneceğiz e; o zaman arada da topraktan imal edilen tencere, cezveler ile toprağın tadına bakacağız değil mi hadiii ama? Devam edelim mi bugünün 2. bölümüne Günlerden neydi, hadi çabuk yanıtla sevgili günlüğüm✍🏻 Hep sen mi beni sınava tabi tutacaksın oh olsun işte sana cevapla! Evvett bravo alkışlıyoruz seni; cumartesi sabahı şu an saatler ilerlesede yazıyoruz geride kalan zamanın cilvesini… Elimi, yüzümü yıkayıp mis kokulu bakım yağınıda saçlarıma yedirip taradıktan sonra; gün başladı benim için… Arada belimi ovuşturup durduğuma da değinmeden geçemeyeceğim. Kahvaltı için mutfağa ilerledim ilk önce ekmek kızartma makinesine glütensiz ekmeği yerleştirdim. Aaaa dur dur elimi yüzümü yıkamaya gitmeden camları açtığımı, yatağı havalandırdığımı yere düşen pikeyi yerden alıp bağrıma bastığımı ardından camdan iki silkeleyip katladığımın da altını çizerim. Rahmetli anneciğimin bir sözü vardı ve bir kere söyledi. Biz hiç büyüklerimizi yormadık… Bir lafı ikiletmedik maşAllah bize sevgili günlüğüm… Yatağını kalkınca topla evladım “yatak çeker insanı” demişti… O gün bugündür aynı tertip, düzen ve aynı disiplin içindeyiz… Nerde kalmıştık heh buldum glütensiz ekmek hadi yazıya dönelim… Isıtmadan asla yenilemeyen bir ekmek sözüm ona kilo almayacağım demi? Isıtmadan boğuyor ekmek insanı oy oy…Zaar boğduğu için iştah diyor ki; dur bi nefes alayım o arada dinlenirken uyuyakalıyor saatler geçiyor. Aldım bu minik ekmekleri bitene kadar tüketirim sonrasında tam buğdaya geçiş yapacağım Allahın izniyle. Kahve güzel olmuş bahsettiğim gibi biraz acı; şansıma çıka çıka buzdolabından da bitter çikolata çıkmasın mı sevgili günlüğüm✍🏻 İki acılık bir arada, oyna kızım oyna. Ne demişler bir fincan kahvenin kırk yıl hatrı var biricik günlüğüm… O halde sütlü kahve fincanı, iki kat büyüklükte ve bu demek oluyor ki bugünlük seksen yıl hatırım var üzerimde… Bir güne seksen yıl sığar mı? Sığdırırız endişelenme sen emi! Yaşamayı bilirsen bir günlük ömrü olan kelebekler, yılda bir gün açan çiçekler gibi… Bir güne seksen yılı sığdırırız Allahın izniyle… Çok tatlı oldu bu satırlar insan kendine dönmeye görsün, içindeki derinliğe, ruhuna sonuç itibari ile kendine olan aşkı çıkıyor gün yüzüne daha ne olsun? Kendine dönmek derken ise, kendimi bildim bileli kendimle meşgul oldum hep; dışarısını bilmiyor, dışarıya yabancıyım kendi mülkümde… Güzel bir müzik açtım dinlemeye koyuldum ve çayı kahvaltıdan sonra içerim her zaman çay sonra… Çaydanlığı ocağa alıp üç yemek kaşığı çay otu ilave ettim demliğe, altını kısıkta açtım , kare mavi karşılıklı çiçek desenli servis tabağına çeri domatesleri üçe ve dörde bölmeye başladım. Tavaya zeytinyağını ilave edip peynirleri kızarttım önce; diğer yanda bir salatalık soyup dilimledim ve beş zeytin çiçek desenlerin hemen altına… Yeşillik istemedim bugün çünkü belimi ovup durdum bir yandanda, yeşillikle ayakta kalamam bahanesiyle kızardı ekmekler anında kuruyor bu arada glütensiz ya zaar ondan… Kızaran peynirlerin üzerine iki yumurta çırptım cız dedi tava bugün ve bugün kandil… Kandilimiz mübarek olsun✨ İnanç huzurdur, güvendir, emniyettir,mutluluktur, hepsinden de önce inanç özgürlüktür. 2. bölüm devamı geliyorrrrr
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hülya Kırklaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |