Kurguyla gerçek arasındaki ayrım, kurgunun mantıklı olmak zorunda olması. -Tom Clancy |
|
||||||||||
|
Söyler misin biricik sevgili günlüğüm✍🏻 hımm! Bir zaman dilimi söyleyebilir misin bana? Lütfen söyle! Yalvarıyorum söyle! Konuş benimle lütfen… Biz, ne zaman kültürlü insanlar halini alırız sence? Ne kadar vaktimizi alır; şiiri, sanatı, operayı, baleyi, resmi, güfteyi, besteyi tüm bunları ortaya çıkarmak için canla başla uğraşı veren, alın teri döken insanlara saygımızı ne zaman gösterebiliriz? Aslında bu saygı öncelikle kendimize… Sözüm meclisten dışarı, yok arkadaşım, ben vazgeçtim vallahi vazgeçtim, sanata saygı yok arkadaşım… Yok yok… Daha doğrusu sanatı anlayan insan nüfusu gitgide azalıyor. Yok oluyor; işte o vakit kıyameti beklemeye gerek yok, zombi dolu dünyanın vay haline, dünya dünya olalı böyle duygusuz asır görmeyip, ölmeyi çoktan yeğlemiştir diye düşünmedi değilim. Dün akşam netleşti gözümde dünyanın düşüncesi. Şuraya bakar mısın sevgili günlüğüm✍🏻 Efendim? Nereye mi? Çizeceğim tabloya tabii ki; ahh benim canım günlüğüm, anlatacağım opera gecesine dikkatini çekmek isterim… Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim “Annemi şimdi anladım” yazı dizimize son bir yazı yazacağım elbette, o aklımda başlığı son sayfa yazımda belirtiyorum adetim üzere biliyorsun … Vakit bulamadığım için yazamadım bu bir, ikincisi ise dün akşamı sana anlatıp içimi dökeyim… Bak neler oldu… Dün gündüzü ayrı, gecesi ayrı güzel bir gündü. Bugün ve yarın, an ve anlarımız gibi…Çok uzun olmaması adına kısa yazacağım desem de inanma😉 Geçmiş aylarda kaçırmış olduğum opera vardı. Adını sona saklayacağım, yazıyı merak edip sonuna kadar okursan operayı yazanı da okumuş olursun. Ayyy çok hoşuma gitti; gizem mi kattım şimdi yazımızın içine. Harikulade oldu ama bence yani. Tebessüm oturdu bakar mısın yüzüme… Keşke göz göze gelebilseydik seninle ne çok isterdim bunu. Şöyle; gözlerin değseydi göz bebeklerime… Kendi, kendime yazmaktan öte sevimli duygulara yelken açardık birlikte… Yelken demişken ne güzeldi yazdığım şiirim değil mi? Aklından çıkar İstanbul satırlarım, ahhh ahhh hatırladın mı şiirimizi? Bunlar nasıl duygular, ne ulvi ve ne ayrıcalıklı duygular. Kendi, kendine farklı bir dünyada nefes alıp, o nefesi tutup vermemek; kalemle sarmaş, dolaş yaşamak çok çok özel duygu. Hele bir de günümüz şartlarında bir Kadının kaleminden böylesi cesur cümleler çıkması, bir dakika kendimi tebrik edeyim😘 Kondurdum yanağıma bak öpücüğü. Sev; her şeyden ve herkesten önce kendini. Sen sevmezsen kendini ve bilmez isen değerini Allah muhafaza, el bilir mi kıymetini? Başkasının bilmesine ne kadar gerek var bilmiyorum. Benim bir sözüm var biliyorsun. Umut yorar insanı. İnsan, insan da hep hayal kırıklığı! Ya da bana denk geldiler desem… Herkes aynı dertten farklı başlıklar adında muzdarip. Allah esirgesin ihmal etmedim kendimi sevmeyi şahitsin, düşüncesi bile incitti yüreğimi, önce gözlerim dolar, hıçkırıklar sıralanır boğazıma, kendimi sevmeden gün doğar mı üzerimize? Hadi doğdu diyelim; o günden hayır gelir mi?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hülya Kırklaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |