Tekmil Şehirlere Taksim Camiler

Ülkede, kan gövdeyi götürüyor, günübirlik cinayetler işleniyor. Mafya ile devlet kurumları birbirini suçluyor. Gel gör ki, bizim gündemimiz bir şehrin nüfusunu alacak bir caminin yapılışını kutlamak... Oysa bırakın camiyi, küçük bir mahalle mescidinde bile iki saf, bilemedin üç safı aşmış cemaati görmeniz mümkün değil.

Pazar yerlerinin kalıntılarında günü kurtarıp, bir vakit yemeklik çıkarmaya uğraşan yurttaşları, cami müptelaları camilere bakmaktan göremiyorlar.

Sosyal medyada günaşırı bir çocuk, bir genç kız, bir delikanlının sağlık sorunu için para dilenilirken, kanser hastalarının ilaç paraları SGK tarafından ödenmesi ret edilirken, yapılan camiler için bizleri sevinmeye çağıran Müslümanlar var. Bunun nasıl bir din ve iman anlayışı olduğunu benim aklım almıyor; ya ben de iman zayıf, ya bunlarda vicdan zayıf. Merhamet dersen Hak getire...

Şu bir buçuk yılda kaç insan işini, kaç insan eşini, kaç insan çocuğunu kaybetti acaba, hiç merak ettiniz mi ey cemaati üç beş kişiyi geçmeyen ve rant kapısı olan cami hayranları?

Ben kendi adıma tedavi bekleyip, tedavi edilemeyen çocuklardan, ilaç parası ödenmeyen hastalardan, umutsuzca sosyal medyada yardım bekleyen çaresiz insanlardan, elimden bir şey gelmediği için özür diliyorum.

Ülkemin insanları bütün bu çaresizlikler içinde yaşatılmaya mahkûm edilirken, devlet parasıyla cami, saray, villa, konak yaptıranları Allah'a havale ediyorum. Yaptıklarını ve yaşattıklarını yaşamadan ölmesinler.

Bu şuur yoksunu kişilere çanak tutup, borazanlık yapanları da esefle kınıyorum.

28 Mayıs 21
Gölcük