Sevmek bir başkasının yaşamını yaşamaktır. -Balzac |
|
||||||||||
|
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın önce gözaltına alındığını, hemen arkasından tutuklandığı sosyal medya ve haber kanallarınca açıklandı. İlk özaltı kararından gerekçesinde "Cumhurbaşkanına hakaret", Özdağ savcılığa daha ulaşmadan yeni bir açıklama; "Halkı kin ve nefrete teşvik..." Çok ilginç değil mi, gerekçelerin bu kadar kısa sürede değiştirilmesi? Yasal olarak kurulmuş bir parti başkanı, ülke gidişatı üzerine yaptığı konuşmalardan dolayı tutuklanıyor, diğer taraftan yaklaşık 30 bin kişinin katili olan birinin serbest kalması hatta söylentilere göre meclis konuşması yapmasının yolları araştırılıyor. İşte günümüz Türkiye'sinde zuhur eden adalet. Bir ülkede halkın kin ve nefrete sürüklenmesinin nedeni acaba yapılan konuşmalar mı, yoksa yönetimin aldığı yanlış kararlar yüzünden gelinen nokta mı? Halk iki şekilde kin ve nefret duyar; birincisi korkunç bir yalana inandırılırsa kin ve nefret duyar, diğeri ise gidişat halkın yaşam şartlarını olumsuz bir biçimde değiştirmeye başlamışsa kin ve nefret duyar. Dolayısıyla halk bir adam konuşuyor diye kin ve nefret duymaz; yaşadıklarının kendisini düşürdüğü çıkmazı fark edince kin ve nefret duyar. Bunu göstermek de halkı kin ve nefrete teşvik değildir. Bunu göstermek yönetimin kötü gidişata çözüm üretmesi gerektiğidir. Çözüm üretmek gibi bir becerisi ya da derdi olmayan yönetimler bu tür açıklamaları kin ve nefrete teşvik olarak algılar. Ümit Özdağ'ın yaptığı açıklamalardaki eksikler yönetimce dikkate alınarak tedbirler geliştirilmelidir. Yönetimin iktidarda kalma çabası için gösterdiği azami gayreti ülke sorunlarına odaklanıp çözüm üretmede gösterseydi, belki de Ümit Özdağ bu konuşmayı yapmak zorunda kalmaz, bugün yaşanan çarpıklıklar da yaşanmazdı. Sürekli seçim kaybetme kaygısı duyan bir iktidar hangi ülke sorununun üstesinden gelebilecek? Bu durumda bizler, ancak sorunları göstereni gözaltına alma, tutuklama gibi yöntemlerle susturup, hiçbir şey yokmuş havası yaratmakla meşgul bir iktidar görmekten öteye gidemeyiz. Halbuki ülke çıkarlarını gözeten bir iktidar, muhalif kişileri susturan değil, konuşturan iktidardır. Korkan bir topluluk yaşamaz, nefes alır. Korkak bir iktidar da konuşturmak yerine susturur, çünkü yaşadığı ve yaşattığı sorunlarla yüzleşecek cesareti yoktur. Sorunlar dillendirilmediği sürece yok sayılır. Daha önceki yazılarımda da kullanmıştım; Makedonya Kralı Büyük İskender, babasının döneminden kalan başvezirini iki yılın sonunda çağırır ve kendisine ihtiyacı olmadığını ve azlettiğini söyler. Başvezir bu azlin gerekçesini sorar. İskender de, "İki yıldır yanımdasın ve bana tek bir hatamı söylemedin. Oysa ben insanım, iki yıl içinde hata yapmamış olmam mümkün değil. Benim yaptığım hataları fark etmiyorsan, sen bir aptalsındır ve benim işime yaramazsın. Hatamı görüp, görmezden gelip söylemiyorsan, sen bir hainsin, demektir. Bu durumda senin kelleni almam gerekir. Ama ben aptal olduğunu varsayıyor ve azlediyorum" diyor. İktidarın akıllısı çevresinde sorun saklayanları değil, sorunları gören ve gösterenleri bulundurur. Hitler'in sonunu hazırlayan kendi düşünceleri değil, Propaganda Bakanı Dr. Paul Joseph Goebbels olduğu unutulmamalıdır. Bu yüzden Cervantes, Don Kişot adlı eserinde "Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim" diyor. Umarım bir yanlışı kapatmak için bir dizi yanlış yapma yoluna gidilmez. Bu ülke hepimizin ve gidilecek başka bir ülke yok. Sürç-i lisan eyledikse affola... 24 Ocak 25 Gölcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Osman AKTAŞ, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |