Gerçeğin dili çok yalın. -Euripides |
|
||||||||||
|
Acaba kendisini kendisinden kurtardığı için bir günü dünyada bayram kabul eden kaç ülke var? Bu günü meşrulaştırmak için kendisini peygambere ve hicretine benzetenler mi, bir halk hareketine dönüştürüp, bir devrim izlenimi vermeye çalışanlar mı dersin, her tür insan var… Tek olmayan merhamet ve vicdan… Ölümlerine sebep olunan 250 can… Bu insanlar açısından bakıldığında, aileleri dışındakilerin ekran karşısında döktükleri suni gözyaşları ve bazılarına bağlanan şehit ve gazi maaşları. Bu maaşları alabilenlerin birçoğu hakkında da şaibeler mevcut. Gerçekten inanarak orada hayatını kaybedenlerin birçoğunun bu yardımlardan faydalanamadığı söylentiler arasında. Millî Eğitim; ülke kurumları adlarının başındaki TC harflerinden rahatsız olanların, hâlâ eğitimde nasıl bir millîlik düşündüklerini ve yapmaya çalıştıklarını ben anlayabilmiş değilim. Sanırım bunun araştırıldığı yer. Millî Eğitim; milli olan bütün değerleri yok edenlerin, yeniden “Değerler Eğitimi” diye icatlar çıkararak, slogan attı yer. Millî Eğitim; çıkar ilişkileri yüzünden ortaklığı bozulanların çatıştığı günü destan sayıp, ders kitaplarında türlü hurafelerle bayram kabul ettiği yer. Millî Eğitim; mili çıkarılıp, milsiz olarak topluma sunulan, ama eski alışkanlığı değiştiremedikleri için hâlâ “Millî” kavramının sürdürüldüğü yer. *** 15 Temmuz türlü gerekçelerle iktidarın ayaklarına dolan herkesi bertaraf etme uğraşı için meşru zemin hazırladığı bir günün kutsal sayılması ve bunu millî eğitim aracılığıyla yapması… 15 Temmuz hacmi sabit olmayanların birilerine benzemeye çalışarak ve her şeye rağmen, ayakta kalmayı garantileyecek olanların düşlerinin gerçek hayata yansıması… 15 Temmuz ahlak ve vicdanı kişiselleştirmenin somutlaşmış versiyonu… 15 Temmuz garibanı içeri alırken, asıl suçluları ve suç ortaklarını devlet kademelerinde, adeta ödüllendirircesine önemli mevkilere taşımak… 15 Temmuz devlet sırlarını deşifre ettirip, birçok vatanseverin ölümüne sebep olanların bayramı… 15 Temmuz kendi vatandaşlarına değil, partidaşlarına hizmet için sektör yaratmalarına zemin hazırlama… 15 Temmuz olaylarının gerçek yüzüne vakıf olamayan taze dimağların zihinlerine bir tür mikroçiple meşrulaştırma çabasını sergilemeleri... 15 Temmuz; 23 Nisan, 19 Mayıs, 23 Temmuz, 29 Ekim, 10 Kasım günlerini hazmedemeyenlerin sığınmaya çalıştıkları zaman… 15 Temmuz ülkede baş gösteren iğrençliğin iktidar eliyle nasıl bir vahamete sürüklendiğinin su yüzüne çıktığı kara gün… 15 Temmuz gerçekleşmesi itibariyle olmasa da, sonuç itibarıyla cumhuriyet tarihinde yaşanan ikinci 12 Eylül… Umarım “Millî” kavramı 15 Temmuz katranıyla karartılma çabası sürdürülmez. Allah, 15 Temmuzu yapan ve yaptıranların yüzlerini iki cihanda da güldürmesin. 13 Eylül 19 Gölcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Osman AKTAŞ, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |