"Kirazlar ve dutların tadını çocuklar ve serçelerden sor." -Goethe |
|
||||||||||
|
Kadir kelimesi “Hüküm, şeref, güç, yücelik” gibi anlamlara gelir. İslam Dininde Kutsal Kitabımız Kur’an-ı Kerim’in vahiy yoluyla Peygamber Efendimize indirilmeye başlandığı gece “Kadir Gecesi “denir. Kadir Gecesi, Kutsal Kitapta “Bin aydan daha fazla hayırlı bir gece” olarak anlatılmaktadır. Bu gecede yapılacak olan ibadetlerin Allah katında çok büyük kabul gördüğü, bağışlayıcı, affedici özelliğinin çok olduğu, Yüce Rabbimizin, gönülden ve isteyerek, temiz bir şekilde yapılan duaların kabul edeceği belirtilir. Bu nedenle de Müslümanlar tarafından bu geceye ayrı bir önem verilir. Kadir Gecesi, camiiler dolar taşar. Eller havaya açılır. Gönüller Allah’a yönelir. Sabahlara kadar dualar okunur… Biz de ailecek bu geceyi idrak edebilmek için köyümüze gittik. İstedik ki, bu güzel geceyi sevdiklerimizle birlikte idrak edelim. Ben, eşim ve çocuklarım ve kız kardeşimle birlikte Güvercinlik Camii’ne gittik. Camii, bu senenin başında hizmete açılmıştı. Güzel ve modern bir yapıya sahip. İçerisi için her şey düşünülmüş. Halılar, mihrap, mimber, ses düzeni, klimalar… eksiksiz olarak düzenlenmiş. Bana göre tek eksiği köye göre biraz küçük olması idi. Köyün nüfusunun bin kadar olmasından dolayı bu tür özel günlerde yetersiz kalıyor camii. Nitekim bu gece de yetersiz kaldı… Ama manzara mükemmeldi doğrusu… Camii dolup taştı. İçeriyi bırakın dışarıda dahi adım atacak yer yoktu. Camii, insan seli olup taşmıştı… Namazdan önce o büyülü havayı hep birlikte teneffüs ettik. Köy imamı da burada göreve yeni başlamıştı. Belki de geldiği günden beri ilk defa bu kadar kalabalık bir cemaat görüyordu. O da vaaz verirken coştukça coşuyordu. Namazın faydalarını, Kur’an-ı Kerim’in kutsallığını, Kadir Gecesi’nin faziletlerini anlatıyordu: “Ey Müslümanlar, İslama sarılın. Allah’a büyük bir tevekkülle yaklaşın. O’na inanın, O’na sığının. Zira kurtuluş sadece ondadır. Doğru ve dürüst olun. Yalan söylemeyin. Birbirinizi sevin. Namazınızı doğru kılın. Orucunuzu tutun. Sizi kurtaracak olan namazdır. Kur’an’dır. Kur’an-ı Kerim’i Yüce Allah, sadece onu süsleyip güzel bir torba için koyup da duvara asasınız diye göndermedi. Onu okuyup kendinize yön bulasınız diye yolladı. Rehber edinesiniz diye yolladı. Onu okumalısınız. Her zaman Kur’an-ı okumak gerek. Okumuyorsanız, oradaki istekleri yerine getirmiyorsanız, anlamıyorsanız bir hükmü olmaz. Arapça bilmemeniz bahane değil. Türkçe meallerini de okuyabilirsiniz. Onun da sevabı vardır. Sizi hidayete erdirecek olan Kutsal Kitabımızdır. Onu bir an olsun yanınızdan ayırmayınız. Kumardan, alkolden, fuhuştan uzak durunuz. Bunlar sizi doğru yoldan saptırır. Kur’an’daki ayetleri okuyunuz. Sizler, Kur’an-ı Kerim’i rehber edinerek doğru yolda ilerleyiniz…” Yaşlılar, sandalyelerde namaz kılıyordu. Çocuklar babalarıyla birlikte gelmişti. Erkekler içeriyi doldurmuş, kadın bölümü dolmuş, dışarıya taşmıştı. Camii avlusu kadın ve çocuklarla doluydu. Hani derler ya “İğne atsan yere düşmez” işte öyleydi. Her yaştan insan camiye dolmuş, Dünyayı ve kâinatı yoktan var eden biricik ve gerçek sevgiliye koşmuştu. Namaz kılacaklar, dua edecekler ve huşu içinde Yüce Allah’tan günahlarının bağışlanması için af dileyeceklerdi… Öyle de oldu. Eller havaya kalktı. Gönüllerde büyük bir coşku, kalplerde sevgi vardı. Gözler yaş doldu. Dudaklar, tıpkı bir gülün açması gibi “Allah” diye açıldı. Hep birlikte namaz için kıyama durduk. Huşu içinde eğilip kalktık. Anlatamayacağımız duygular, sevgiler sarmıştı bedenimizi, melekler gibi uçuyorduk sanki… Namazdan sonra Güvercinlik Camii’nde bir ilk yaşandı. İlk defa bir Tesbih namazı kılındı... İmam Efendi, kendisinden Allah razı olsun, bu köyde yıllardan beri henüz Tesbih Namazının hiç kılınmadığını öğrenince cemaatten izin alarak bu gururu ve onuru da köylüye yaşattı. Hep birlikte Tesbih Namazımızı da kıldık... Tabii namazdan önce İmam Efendi, açıklama yaptı ve namaz kılmaya gelenleri uyardı: "İçinizde, tansiyon hastası, kalp hastası veya şeker hastası varsa, onlar oturarak kılsın. Kendilerini fazla yormasınlar. Allah affedicidir. Onların bu ibadetini kabul eder. Merak etmesinler. Yeter ki siz Allah'a sığının. Bu mübarek gecede, yapacağınız bütün duaları o kabul eder. Yeter ki sizler bunu içten ve doğru olarak isteyiniz" dedi. Gerçekten de şu ana kadar geçirdiğim en güzel Kadir Gecesi oldu... Umarım, Yüce Allah, dualarımızı ve kendisi için yaptığımız ibadeti kabul eder. Bizleri, doğru yolda olan kulları arasında kılar. Ya Rabbim, sen bağışlayan ve affedensin. Herkesi bağışlarsın... Bizi de affet, bizi de bağışla... Ancak sana kulluk eder ve sana yöneliriz... Herkesin Kadir Gecesi kutlu olsun ve dualar kabul olsun...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |