Gazetelere bakıyorum haberler korkunç: Yeni başkan eski başkandan şikayetçi, “Seçimi kaybetti, artık buralardan el çekmeli”diyor. Bir başka haberde “ bir kişi sahte kimlikle ülkeye giriyor.” Öyle ki sahte kimlikle gelen adam adeta kimlik üreticisi çıkıyor...
     Bitmedi : “Veresiye bet de oynatan” var... “ Bakıcı altınları çalıp satmış...”, “Başka biri emanete ihanet etmiş, kendisine verilen okul parasını zimmete geçirmiş”, “Açıkgöz muhasebeci çalıştığı işyerinde topladığı paraları iç etmiş”, “Mağusa’da kaza yapan Küçük çocuğun durumu kritikm”miş , diğer taraftan bir bölgede “temizlik çalışmaları başlamış...”
     Hayat devam ediyor...
     Vatandaşımızın biri intihar etmiş, üçkağıtçılık, dolandırıcılık hat safhaya çıkmış... Barış görüşmeleri ucu açık, uzadıkça uzamış...
     İşsizlik kol gezerken 166 kişi daha işten atılmak istenmiş... Havayolları batmış, Cas durma aşamasına gelmiş...Kimileri sokak hayvanlarını koruma derdinde, sahipsiz hayvanlara sahip çıkmak istiyor, kimileri özgür eşeklerin ne olacağı derdinde... Karettaları korumak isteyenler bir kurtarma merkezi kurmak istiyor... Dışardaki hayat kimin umurunda?...
     Hayat devam ediyor...
     Gazze’de ölümler oluyor... Çocuklar, kadınlar, yaşlılar, siviller ölüyor... Suriye’de iç savaş dördüncü yılına giriyor...Fotoğrafçılar köyleri fotoğraflıyor... Yaşlı kadın, amaçsızca, öylesine poz veriyor...
     Geceler başka bir alem... Fakiriz, yoksuluz ya, çünkü herkes öyle söylüyor, oysa tüm eğlence yerleri dolu, mekandan mekana gidip eğlenenler var... Sabaha kadar içkiyle coşup eğlenenler var... Aldığımız maaş yetmiyor ya...
Yaz mevsimindeyiz, kimimiz Roma’dayız, kimimiz Londra’da, Mısır’a piramitlere gidenler de var... Tatilcilerimizin gözdesi her zamanki gibi Avrupa... Ne de olsa maaşlar yetmiyor, hepimiz fakiriz ya... Bol bol selfieler yer alıyor facebookta...
     Hayat devam ediyor...
     Ramazan ayındayız... İmanı, inancı da bir yana bıraktık. Layıkıyla Ramazanı yerine getirene de saygı duymaz olduk... Adam oruçlu, biz karşısına geçmiş, bırakın yemeği, rakı şişeleriyle oturmaya başladık...
     Oysa geçmişte saygı vardı. Oruçlunun karşısında yenmezdi... En ayyaşımız bile bu ayda içki içmezdi...
     Ne oldu? Ne değişti? Nedir bu aymazlık?
     Bir yerlerde birileri ölüyor, kimsenin ruhu dahi duymuyor...
     Hemen yanıbaşımızda bir kaza oluyor, dönüp kimse bakmıyor...Belki yapılacak olan bilinçli bir ilk yardım hayat kurtaracak, ama heyhat! Kimse oralı dahi olmuyor...
     Hayat devam ediyor...
     Sevgiden, saygıdan bir o kadar uzak kalmışız...
     Ne küçüklere sevgi, ne büyüklere saygı... Varsa yoksa ben düşüncesi...
     İnsan, bu, “ben” egosundan ne zaman kurtulacak? Ne zaman kendini değil, tüm insanlığı düşünecek? Sevgi, saygı, hoşgörü ne zaman öne çıkacak?
     Ne desek boş...
     Hayat devam ediyor...