Bir sanatçı başarısız olamaz; sanatçı olabilmek bir başarıdır. -Charles Horton Cooley |
|
||||||||||
|
Tik tak, tik tak, klavyesinin tuşlarına gelişi güzel amaçsız ca basıyordu. “Artık basma lan. Yeter.” Dermişçesine bilgisayarın dan gelen uyarı sesleri ile başını kaldırıp ekranına baktı. Önünde duran beş bin TL değerinde ki bilgisayarın bile kendisine tahammül edemediğini düşünerek kaşlarını kaldırdı. Daha on beş yaşında olmasına rağmen,tüm kilosu ve hantallığı ile, sarkmaya başlayan kol ve bacaklarına baktı. Kilodu nu hafifçe indirerek cinsel organına baktı. Göbeği yüzünden göremediği bu küçük uzvu nun varlığını ayna sayesinde hatırlıyordu. Anne ve babası oğullarının hep sporcu olmasını istese de Ali, bir alan da herhangi biriyle mücadele edecek kadar yürekli olduğuna inanmıyordu. Bilgisayarına oturarak Facebook u nu açtı. Kübra nın resmine bakarak iç çekip “Ne kadar güzelsin” diyerek ekranını kapattı. Birkaç defa yakalandığı için, annesi odasına girip, Kübra nın resmini görünce yine mastürbasyon yapmaya çalıştığını düşüne bilirdi. Böyle olduğunda annesi hiçbir şey olmamış gibi odadan çıkıyor ve saatlerce kendisi ile konuşmuyordu. Ali ise bir türlü annesinin bu tutumunu anlayabilmiş değildi. Sonuçta yaşıtları bir birleriyle çıkarken, o yalnızca evde bir köşede dersini çalışıp , bilgisayarıyla oynaya biliyordu. İnternette girdiği siteler her ne derece ahlaksız olursa olsun bu çirkinliği ile ona kalan dünya buydu. Havanın kararması ile bilgisayarının başında ne kadar zaman geçirdiğini anlayarak odasından dışarı çıktı. Burnuna gelen güzel yemek kokuları ile merdivenlerden aşağıya inerek salona giden Ali , anne ve babası nın yanın da kendisine bakan iki yabancıyı görünce olduğu yerde heykel gibi durmaya başladı. İnsanları sevmiyor, özellikle anne ve babasının antika arkadaşlarından nefret ediyordu. Bir an odasına geri dönmeyi düşünse de “Gördüler artık” diyerek salona girdi. Sahte bir tebessümle yüreğindeki utancı gizlemeye çalışarak “Merhaba” deyip, önce adamın sonra kadının elini sıktı. Annesi seri bir şekilde “Oğlum bak. Nuriye ablan benim okuldan arkadaşım. Kendisi beden eğitimi hocası” diyerek karşısında oturan kırk yaşlarındaki yaşına göre atletik fiziğe sahip kadını işaret etti. Ali selam vermek için tekrar başını kadına çevirmişti ki, Nuriye hanım ın kendisine gözlerini dikerek bakmasından dolayı, korkarak önüne doğru bakmaya başladı. Yemekte ,sohbet sırasında hatta evden çıkarken dahi gözlerini dikerek yiyecekmiş gibi bakan kadın delikanlıyı o kadar korkuttu ki Nuriye hanım ve kocası evlerine dönerken Ali”Nihayet” diyerek iç geçirdi. Ertesi akşam banyosunu yaparak odasına geçen Ali , ailesinin evde olmamasını fırsat bilerek kendisini rahatça tatmin etmek için bilgisayarındaki ayıp sitelerden birini açtı. Zilin çalması ile bornozunu giyerek kapıyı açtığında ,karşısında dün evlerine gelen Nuriye hanımı görünce kaskatı kesildi. Kekeleyerek “annem evde” yok demeye çalışırken ,Nuriye hanım ın “Biliyorum” deyip eve girmesi ile ne yapacağını bilemedi. Kapıyı kapayıp soyunmaya başlayan kadın, hoyratça Ali nin üstüne atlayıp delikanlının yağ ile lombur lombur sallanan göbeğine öpücükler kondurmaya başladı. “Dur çıldırdınmı.” Ali yi yere yatıran azgın kadın “Dün den beri seni unutamıyorum” diyerek bağırdı. Ne kadar korksa da hafifçe gülümseyen Ali, içinden “Manyakmı lan bu” diyerek şaşkın şaşkın ağzı ile göbeğinden, göremediği uzvuna doğru inen Nuriye hanıma baktı. O kadar adam varken kendisi gibi bir ezikle birlikte olmak istediği için kadına “Sende hiç kafa yok” demek istese de, susup kaçınılmaz olandan zevk almak için gözlerini kapadı. Genç adam sabah uyandığında kendini olduğundan çok daha güçlü ve enerji dolu hissediyordu. Okula gitmek için pantolonunu giyerken dün gece yaşadıklarını ve Nuriye hanımın onu ne kadar istediğini hatırlayarak omuzlarını dikleştirdi. Bunca zaman kendisini ezik olarak gören Ali “Meğer neymişim be” diyerek en sendiği gömleğini giyip, babasının parfümünü boynuna sıktı. Artık ezik olmadığından emindi. Dün başına gelenler bir eziğin başına asla gelmezdi. Okulda da daha farklı davranıyordu. Sürekli kızlarla şakalaşıyor , derslerde daha fazla varlık gösteriyordu. Ali artık potansiyelinin ve gücünün farkına varmıştı. Bir zaman lar kendisine acımak için baktığı aynalara gururla bakarak“Ben yenilmezim” diye haykırıyordu. “Maden yenilmezim, bunu herkese kanıtlamalıyım” diyerek ,evlerine çok da uzak olmayan bir tenis kulübüne kaydını yaptırdı. Anne ve babası oğullarının spora başladığını öğrenince başlangıçta şaşırsa da , sevinç den havalara uçtular. Az yemek yiyor ,bilgisayarda oyun oynamaktan mümkün olduğunca kaçıp ,çok spor yapıyordu. En önemlisi sürekli başarılı olmasının yanında zayıflamaya da başlamıştı. İlk başlarda biraz çekinse de Kübra ile konuşmaya bile karar vermiş ,kıza karşı olan duygularını anlatmış, olumlu cevap alamasa da ,yalnızca bilgisayar da bakmakla yetindiği kızla arkadaş olmuştu. Tüm bu koşturmanın içerisinde kırklık çılgın Nuriye hanımı ihmal etmiyordu tabi ki. Kocasının şehir dışına çıkmasını fırsat bilen Nuriye, her fırsatta Ali yi evine alıyor ve genç çocuğa daha önce hiç yaşamadığı pek çok şey yaşatıyordu. Anne ve babası gün geçtikçe oğullarının daha güçlü,cesur,girişken ve yakışıklı olmasından oldukça memnun kalmış gibi görünüyor,Ali ye daha fazla haftalık verip daha anlayışlı davranıyorlardı.En önemlisi de genç adam ilk defa babası nın kendisi ile gurur duyduğunu hissediyordu. Ali yaklaşık bir ay sonra eve gelen annesi nin hiç konuşmadığını ve oldukça dalgın olduğunu gördü. Yemek masasında da kadının ağzını bıçak açmıyor, sofraya gergin bir hava yayılıyordu. Sessizlik aniden babası nın kelimeleri ile bozuldu. “Bozma moralini.Nereden bilebilirdin ki” Kadın adama bakarak elini alnına götürüp “Olurmu biz arkadaştık. Şimdi benimde adım çıkacak” diyerek cevap verdi. Adam karısının omzuna elini koyarak “İyide kadın hastaymış.Bu senin suçun değil ki.” Diyerek karısını sakinleştirmeye çalıştı. Ali, ailesinin konuşmalarından bir şey anlamadığı için “Neler oluyor” diyerek sessizliğine son verdi. Aliye cevap verip vermemekte kararsız kalan kadın eşine de bakıp, oğluna cevap verdi “Nuriye teyzen de cinsel dürtü bozukluğu varmış” Ali sandalyesinde biraz gerileyerek “O ne ki” diye homurdandı. Babası araya girerek “Yani seks bağımlısıymış.” Deyip elini oğlunun omzuna attı. Nefesi kesilip elleri ve ayaklarının ısındığını hisseden genç çocuk “Yani ne olmuş” diyerek babasına baktı. “Yanisi evlat .Kadın okuldaki bütün erkek öğrencileri ve öğretmenler ile yatmış. Yattığı çocuklar reşit değilmiş.Velilerden bir kaçı olayı öğrenip, polise gitmiş.Kadını hapse attılar” Annesi sinirlenerek “Yattığı erkek çocukların hepsi utangaç ,ezik tiplermiş.Demek ki şikayet edilmeyim diye ezikleri tercih etmiş” O gece Ali , öz güven üzerine kurduğu tüm imparatorluğunun başına yıkıldığını hissetti. Ezikti işte. En önemlisi bu o kadar belli oluyordu ki ,bir kadın onu arzuladığı için değil onu ifal etmek için onunla birlikte olmuştu. Ertesi sabah uyandığında yataktan kalkmak bile istemiyor ,bilgisayarına gömülüp tüm günü odasında geçirmek istiyordu. Telefonuna gelen mesaj sesi ile başını kaldırdı. Mesaj atanın Kübra olduğunu görünce hemen okumaya başladı. “Buluşalım mı” Yüzünde koca bir gülümseme yayılan Ali ,aynada daha zayıf ve atletik olan bedenine baktı. Kilo dunu indirip pipisine baktığında artık bu uzvunu görebildiğini fark etti. Evet öz güveni seks hastası bir kadının kendisi ile birlikte olması sayesinde güçlenmişti. Ancak değişmeyi başaran ve bu hale gelen Ali nin kendine olan inancıydı. O gece yaşadığı olay onun sinik ruhunda yüceliği keşfetmesini sağlamıştı. Ne Nuriye ne de Kübra ya da başka hiç kimse onun gücünün kaynağı değildi. Tüm başarı onun eseriydi. Yüreğinden bir volkan gibi çıkan coşkunun eseri. Yavaşça odasının camını açarak bulutlara baktı.Sakince temiz havayı içine çekti. Ali hayatının kontrolünü eline bu sabah almıştı. MEHMET BURAK YÜKSEL
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © mehmet burak yüksel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |