Mutluluğu duada arıyorum. Ellerimi yukarı kaldırıyorum. Yalvarıyorum Allah'a. Diyorum ki çölde kaktüse su veren Allah'ım bana da bu dünya çölünde su ver. Susuzluğum kum nehri kadar çoktur. Yalvarmam da kum kadar çoktur. Bir damla düşür neşeme. Sevincim bir çiy gibi düşsün yüreğime. Masum bir yüreği duymaz mısın? Dualarımı yükseltiyorum sana. Alçaltma beni istiyorum. Senden bir çiy tanesi diliyorum. Merhametine sığınıyorum. Ah Allah'ım yolumun iki tarafı çitlerle örülü. Sağım solum engellerle dolu. Önümde sen varsın, arkamda sen. Bir duayım geliyorum sana. Beni kapından kovar mısın? Senin merhamet pınarın gürül gürüldür. İnsanların ise gürültüsü boldur. Ne olur Allah'ım kurtar beni gürültüden. Su serp şu yüreğime. Merhametin yedi iklimini dolaşsam, senin merhametinle anca ben havamı ve suyumu bulurum. Ne olur nefesimi daraltma, beni susuz bırakma. Seninle yeşerir umut yapraklarım, seninle boy atar gül dallarım. Beni neşesiz koyma. Sevinçlerimi ellere muhtaç kılma. Mutluluğumu, saza, söze, şarkıya, türküye bağlama. İnsanın güzelini bana baht kıl. Daraltan, ezen, kısan, bunaltan, yağmalayan sözüm ona iyilik yapanlardan beni beri kıl. Dünyanın genişliklerini yuvam et. Çatım genişlik, evim genişlik olsun. Darlık cebime, yüreğime, beynime uğramasın istiyorum Allah'ım. Dualarımı makamına iletiyorum. Sümen altı yapmayacağını biliyorum. Çünkü mührün geniş, bilgin geniş... Beni yarı yolda bırakma istiyorum. Ey Allah'ım denizin dip balıkları gibi senin El Basir sıfatına sığınıyorum. Dünyanın tüm ağırlığını koca bir okyanus gibi üzerimde hissederken, senin bir puluma bile zarar vermeyeceğini biliyorum. Seni dökülen yaşlarımın sıcacık yüreğiyle seviyorum. Seni bir köşede unutulmuşların, neyin var diye soranları bulunmayanların acısıyla seviyorum. Sana dualarımla sığınıyorum. Mutluluğu dualarımda arıyorum. Biliyorum ki sen mutluluğun haznedarısın. Mutluluğun tüm incileri, elmasları, zümrütleri sende Allah'ım. Artık bağrıma taş basmak istemiyorum. Senden sabrıma karşılık bir inci tanesi kadar mutluluk diliyorum.