Vallahi ne isteğimle dünyaya geldim ne de isteğimle çocuk oldum ve en kötüsü ölmeyi de istemiyorum ve yine bana kimse sormayacak. İşte kimse bana neyi isteyip neyi istemediğimi sormadığı için hala çocuğum. Ve hayat bir oyunken nasıl büyüdüm diyebilirim. İşte bu yüzden hala çocuğum ve bu yüzden her şeye yeniden başlıyorum. Ve sonra yine çocuklar gibi ağlamaya başlıyorum. Eğer gelecek bana kucağını açmazsa, gözyaşlarım sanki hiç dinmeyecek gibi. Gelecek benim gerçek annem, o bana kucağını açarsa bir öksüz gibi gezmeyeceğim dünyada.
Gelecek bana kucak açıyor. Bu yüzden şimdi çocuklar gibi şenim. Her baharda güller, çiçekler ne isterse ben de onu istiyorum. Biraz güneş, biraz su ve temiz hava istiyorum hayattan. İşte o vakit gelecek, bana dünya bahçelerinde annelik edecek. o zaman gelecek bir anne olacak ve zamanın memelerinden beni besleyecek. Bana salıncaklar yapamazsa da, geleceğin kolları bana yetecek. Yeter ki günleri, haftaları birer süt dolu çanak gibi önüme koysun hayat. O zaman kaşık aramayacağım. Lıkır lıkır içeceğim günleri ve geniş zamanları. Yeter ki gelecek bana annelik etsin. O zaman neden korkayım ki hayattan. Bir geleceğim olsun anne gibi merhametli ve sıcak.
Bir gerçek de var ki benim çocuk olmadığımın kanıtıdır. Bir tatlı söze, bir şekere inanmamaktayım ve en önemlisi de şunu bilmekteyim: Türkiye'de sistem o kadar güzel korunmakta ki vatandaş anlamadan. Türkiye'de ekonominin asıl amacı herkesi yerinde tutmaktır. Altının, petrolün, bilet fiyatlarının, araba fiyatlarının en önemlisi de ev fiyatlarının dengede tutulması ön şarttır. Şöyle düşünün; ev fiyatları düşerse ne olur? Beğenmedikleri Allah'ın Kürt'ü gider Bodrum'dan, Marmaris'ten, Şişli'den, Bebek'ten, Etiler'den ev alır. Böyle olursa da oradakilerin huzuru kaçar. Türkiye'de ekonomiye ayar çekilirken aslında halka ayar çekilir. Bir düşünün ev fiyatları neden bu kadar pahalı? Çünkü Allah'ın Kürt'ü ve Laz'ı her yere yerleşemesin diye. Hiç dikkat ettiniz mi? Neden Nişantaşı'nda, Etiler'de, 4. Levent'te, Kuzguncuk'ta hiç gösteri olmaz. Neden oralarda kimsenin canı yanmaz? Ya halk otobüsleri ya da duraklar ateşe verilir. Neden Abdi İpekçi Caddesi'nde hiçbir şey olmaz? Türkiye'de ayar halka çekilir ve acılar da halka çektirilir.