Altıncı Bölüm
O saatte müşterilerin tamamına yakını o çevrede bar, pavyon, gece kulübü, randevu evi gibi yerlerde çalışan kadınlı- erkekli ve üçüncü cinsten insanlardı... Yeni gelen müşterilerin bildik müşteri profiline uymadığı işletmeci ve çalışanların gözünden kaçmadı… Gecenin bu saatinde bu gibi yerlerin müşteri profiline uymayanlar genelde sivil memurlardı!.. Zaten onlar da, genel olarak para ödemeyen tiplerden ve bilinen şahıslardı… O tipler, yaka ceplerindeki kimlikleri konuşturuyorlardı bu tür yerlerde… Ama, bu yeni gelen altı kişinin onlardan olmadığını çorbacı dükkânının çalışanları da bildi… Bu nedenle kendilerine yer açmada acele edilerek servise geçildi. Bol acılı ve sirkeli şirden, tuzlama çorbalar ikişer ikişer içildiği için içlerinin ısındığı duygusuna kapıldılar! İnsan, kanına biraz alkol karışınca da aynı şey oluyordu… Şimdi her ikisinden de destek alıyorlardı bir zemheri erken sabahının ayazına karşı koyarken!...
Dışarı çıktılar. Arabaya doğru yürürken Haşmet Başkan aniden duraksadı ve ayaküstü, yapılan görüşmede işverenin adım atmamakta direnmesinin altında yatan sinsi hesabı birkaç tümce ile özetledi: Dostlarım, işveren masaya getirmekten kaçındığı teklifi işyerlerinde üyelerimize duyuracak… İşveren; İşçilerin sendikaya karşı tavır geliştirmesinin hesabın güdüyor, dedi. Arkadaşlar, biliyoruz değil mi, bu numaraları? Her dönem yeni taktikler öne sürüyorlar… Üyelerimizin diri durmasını sağlamalıyız… Bu herifler, masada sıfır zam önerecek kadar basitleşirken, yarın işyerlerinde avans dağıtımı gündeme getirerek üyelerimizin birliğini bozmayı da hesap edebilirler…
Genel Başkan’ ın bu konuşmasını diğerleri de onayladılar. Genel Başkan, "Arkadaşlar bu kayanın altında kendimizi ezdirmeyelim " dedi... Akşama doğru yedi gibi Kadırga 'da, daha önce buluştukları yerde buluşup üç-bel okey döndüjten sonra bir yerlere gider, hem durumu daha detaylı değerlendirir, hem de birlikte bir şeyler yer içeriz, oldu mu? diye anlaştılar oracıkta... Zaten cumartesiye girilmiş, günün büyük bir kısmı evde geçeceği için alınan sarımsakların kokusunu da halletmiş olarak anılan yerde buluşarak okey dönmek üzere ayrılma zamanı gelmişti… Ayrılmazdan önce aralarında geçen son konuşma görev bölümüne ilişkin olarak şöyle oldu: Görüşme ve olası sonuçları hakkında genel bilgilendirmeyi Genel Sekreter Durali Bey yapmakla birlikte, diğer yöneticiler de kendilerine ulaşan alt yönetim ve temsilci gruplarından kişilere bilgi paylaşımı yapacaklardı.
Kocamustafapaşa' da oturan Genel Başkan yanına Fındıkzade‘ de kızının evinde kalacak olan Genel Mali Sekreteri de alarak arabaya bindiler. Diğer ikisi için eve taksi ile gitmekten başka bir seçenek yoktu. Genel başkan Vekili Kartal' a, diğeri ; Örgütlenme Sekreteri ise Okmeydanı' na gideceklerdi... İstanbul dışından gelen Hilmi’ yse Otelde kalıyordu ; otel Sıraselviler caddesi üzerindeydi... Galiba Genel Başkan onun için dağılma yeri olarak İstiklal caddesini seçmiş olabilirdi... Hilmi’ nin bağlı olduğu şubenin başkanıyla, bir yönetim kurulu üyesi daha vardı bu tur görüşmelere katılmak üzere İstanbul’ a gelen… Ama , Hilmi’ nin o iki arkadaşı, yakınlarının evlerinde kalıyorlardı… O gün için tıpkı çorbacıdaki müşteriler gibi zorunlu olarak gece boyunca uyanık kaldıktan sonra, ortalık sabah olmaya durunca uyumanın derdine düştüler… Hilmi, ‘ sizi de otelinize bırakalım ‘ önerisini, ‘ Sizler gün içinde evde kalarak, okey başında buluşana dek sarmısak kokusundan kurtulmayı düşünüyorsunuz; ben otelde kalacağıma göre İstiklal Caddesinde gezinerek birazından kurtulsam diyorum! , diyerek ' yürümek istiyorum’ gerekçesiyle kabul etmedi... Ayrıldılar...
Sürecek
mudibeya@hotmail.com