..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Uygarlık, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayıda artmasıdır -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Bireysel > Hilâl Erboyacı




22 Kasım 2011
Beni Sonbahar Anlar Ancak  
Beni Sonbahar Anlar Ancak

Hilâl Erboyacı



:BBCG:


Kaç zamandır yoruldum kalabalıklardan..
Yalnızlığa hasret ruhum.
Alsam başımı avuçlarımın içine…
Ben; ben olsam..
Ruhumun derinliklerinde kaybolsam…
Dönsem içimdeki en gizli köşeye.
Toprak dinlense,
ağaç serinlese,
deniz arınsa kirlerinden..
Derin bir nefes alsam…
Bir ağaç gövdesine gizlensem..
Dinginleşsem…

Kaç zamandır,
aklım başka başka yerlerde…
Çaresizim..
7.2 şiddetinde bir deprem sonrası,
5.9’luk artçılara teslim yürekler gibi …
Detone bir ses bozar sessizliğimi.
Akordu yapılmamış bir kemanın,
anlamsız cızırtısı dolaşır hücrelerimde..
Kuru gürültüler, duvarlara vurur kendini.
Ruhsuz bedenler dolaşır sokaklarda.
Cinlerim tepemde .
Kavurucu güneşten uyuşmuş hücrelerim
Mina’da şeytan taşlamakta…
Geniş bir caddenin kenarında konuşlanmış
kurumlu evler anlar beni..
Pahaca yüksek ama bedbin …
Sessiz isyanlarını ancak ben duyabilirim..

Kaç zamandır suya hasret,
kavrulur dudaklarım..
Genzimi yakar susuzluğum..
Kızılın, turuncunun, sarının koynunda mest-i naz,
dallarda sallanmalıyım..
Düşmeliyim sonra yere,
nasılsa değerinden bir şey kaybetmez cevher yere düşünce...
Ter kokularından azade,
toprak çekmeliyim ciğerlerime mis gibi…
Denizle kucaklaşan asumana karışmalı gözyaşlarım.
Toprağa, sessizce içimi boşaltmalıyım..

Kaç zamandır
deli divane bir boşluğun içinde devr-i daim..
Met-cezirlerde, farkında değildim soluk alış verişlerimin,
ne sabahın nurani büyüsünün
ne de gecenin efsûnkar tütsüsünün…
Bakar kör, gözlerim..
Bir hengamenin içinde savrulup gitmiş onca zaman..
Geçmez sandığım günler, çoktan kurulmuş albümlere..
Çoğu tebessüm eder bugün …
Aldanmayın!..
Çoğu bir deklanşörün hatırına,
anı kandırmak için...
Değilse
ne yangınlardan, ne de kasırgalardan serseme dönmüş bu yürek..
Esrik bir baş dönmesinin ser-be-ser avuntusuyla geçmiş saniyeler..
Ziyafet sofralarından aç kalktığım onca sene,
doyumsuz bir tokluğun hayaliyle avutmuşum kendimi…
Bir kısrak kadar dolu dizgin,
bir martı kadar ürkek..

Beni anlasa anlasa Sonbahar anlar ancak..
Bir senfoni tadında yağmur damlalarının sesi…
Nefes alan her şey,
herkes kendi telaşında…
Fırtınadan önceki sessizlik…
Bir hışırtı, nereden geldiğini bilemediğimiz..
Off!..
Özlediğim dalga sesi;
flu bir gökyüzü;
yakmayan, kavurmayan güneş;
zikreden ağaçlar;
kasımpatılar; çuha çiçekleri; mor menekşeler;
tadından dayanamayıp çatlamış nar…
Şiire ses, şarkıya nota, resme ışık, gönlüme eş: Sonbahar…
Beni anlasa anlasa Sonbahar anlar…

14.11.2011





XXI. Uluslararası Kıbatek Edebiyat Sempozyumu Şiir Sunumu


*****Mensur Şiir



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın bireysel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şükür

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Har Elinden
Kutsi ve Asi
Erteledik
Orantısız Güç
Yirmi Birinci Asra Hicviye
Nerede Ölmeden Önce Ölüm
Çanakkale'de Zafer Muştulanmıştı
Sessiz Kahramanlarımız
Yapay Tanrılar
Üç Çocuk / Üç Can

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Elini Uzatsa Elime Değecekti [Öykü]
... ve Kederi de Yaşamalısın [Öykü]
Bir Kadın [Öykü]
Meydan Okuyuş [Öykü]
Ne Saçma Hayal (!) [Öykü]
İşte Gidiyorsun [Öykü]
Ruh Eşim [Öykü]
Hani Benim Gençliğim Anne [Öykü]
Gökse [Öykü]
Yeter ki Çocuklarımız Mutlu Olsun [Öykü]


Hilâl Erboyacı kimdir?

Yaşam söz üzerine kurulmuş. Yazı sözü kalıcı kılmış. Bir Edebiyat neferi olarak seksenli yıllarda başladığım serüvenime bir iz bırakmak ve geleceğe katkıda bulunmak üzere çıktım. . Bir hoş sada bırakabilirsem ne mutlu. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Türk şiirinin tüm isimlerinden etkilenmiş olmam mümkün..


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hilâl Erboyacı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.