Dünya hayal gücünün tuvalinden başka birşey değildir. -Henri David Thoreau |
|
||||||||||
|
İşte gidiyorsun. ‘Gideceğini biliyordum bir gün.’ desem yalan olur.Hiç aklıma gelmemişti, sonsuza kadar sürecek her şey diye düşünüyordum. Bin bir umutla açmıştım yüreğimin kapılarını sana. Nereden bilirdim bir gün gönlünü kaptıracağını bir başkasına? Hani bana ilk evlenme teklifi ettiğin o gün var ya – çoktaaan unutmuşsundur gerçi –o gün neler hissettiğimi hiç anlatmadım sana. Bir yanım çok mutluydu, bir yanımsa endişeli. Kolay değildi bir ömür adına karar vermek, bir çırpıda yeni bir yaşamı göze almak. Sense çok mutlu olacağımı düşünmüştün. Havalara uçacağımı, boynuna sarılacağımı ve ‘Eveet!’ diye bağıracağımı sanmıştın. O zaman ben de çok iyi anlayamamıştım nedenini. Düşünmek için zaman isterken, zamanın da anlamsız olduğunun farkındaydım. Sonra… Sandığımdan daha zor ve hızlı gelişti her şey. İki farklı insandık. Ailelerimizden yaşadığımız çevreye kadar bizi biz kılan alışkanlıklarımız vardı. Annenin yaptığı yemekleri bile öğrenmem hayli zaman aldı. Senin öfkelerin benim öfkelerimden farklıydı. Sen sevgini gözlerinle ben sözlerimle göstermeyi seviyordum. Sen ışıkta, seste çok rahat uyuyabilirken ben uyuyamıyordum….. Daha pek çok şey sayabilirim elbette. Ancak neye yarar gidiyorsun işte… Üç yıl oldu bir yastığa baş koyalı- hoş hiç, bir yastığa da baş koymadık ya, tabir böyle işte- Bana alıştığını düşünüyordum; tam da öğrenmiştim öfkelerinde nasıl davranmam gerektiğini, tam da öğrenmiştim öfkelenince söylediğin pek çok şeyin aslında yalnızca bani sinirlendirmek için söylenmiş boş sözler olduğunu.Tam da öğrenmiştim… Yetmedi sana. Ne buldun bilmem ki o kızda. Anlamıştım ama yüreğinde biri olduğunu. Davranışların değişmişti birdenbire, çoğu zaman boş gözlerle bakıyordun bana. Çoğu zaman ne dediğimi bile dinlemiyordun. En çok da oğlumuzu kucağına aldığın zaman hissediyordum bir başkası olduğunu. Yüzündeki suçluluk duygusu muydu, neydi bilmiyorum ama bir şeyler vardı anlamlandıramadığım. Sonra mı? Ne olduysa bundan sonra oldu. Her gün gömleğini farklı bir parfüm kokusu alır mıyım diye koklamaktan , gömleğinde ruj izi aramaktan, telefonundaki mesajları okumaktan yorgun düştüm. Uykularının kaçması, üst üste içtiğin sigaralar da cabası… Biliyorsun sonra kavgalarımız başladı. Patlamaya hazır bombaydım. Bahaneler arayıp duruyordum. Sense ısrarla reddediyordun başka bir kadının varlığını. Benim hüsnü kuruntularım olmaktan öteye gitmiyordu hiçbir şey. Oysa ben emindim. Yaşamında başka bir kadın vardı… İşte gidiyorsun… Ne ben umurundayım ne de oğlun… İşte gidiyorsun… Bunca zaman emek verdiğimiz her şeyi yıkıyorsun..’Gitme!’ desem anlamsız olacak. Başka birini düşünürken kalmanın zaten anlamı olmayacak..Benim de gururum var. Benim duygularımı kim anlayacak? Ben oğlumuzu düşünüyorum, ben nasılsa yaşar giderim bir şekilde ama oğlum ne yapacak? Vedalaşmaya mı geliyorsun şimdi? Gelme boş ver. - Lütfen! Lütfen, bir şey söylemeden git! Niye şaşırdın öyle? Hiçbir şey olmamış gibi davranmamı nasıl beklersin benden? Lanet olsun! Bugüne kadar senin için yaptığım her şey haram olsun. İnşaallah mutsuz olursun. Gelir kapıma köpekler gibi yalvarırsın. Bir de soruyorsun şimdi. Elinin körü. Susuyorum, konuşmuyorum diye aptal mı sandın beni. Telefonla uçak bileti ayırtan, adını unuttum şimdi, bilmem hangi otelden iki kişilik yer ayırtan benim sanki. Cehennemin dibine kadar yolun var , git ! Bir daha da geri gelme! Bak sırnaşık sırnaşık nasıl da geliyor yanıma. Delireceğim! Gülüyor; gözleri… gözleri….nasıl da sevgiyle bakıyor. Herhalde aklını kaçırdı. Konuşma benimle istemiyorum konuşma!... Neeeeee?!.. Ne dedin anlamadım, tatile mi gidiyoruz? Çocuğu da mı hazırlayayım? Tatili hak ettim mi? Nihayet şef olmayı başarabildin mi? Mevlit çok mu bozuldu bu işe? Günlerdir sıkıntın bu muydu? Evet anlatmıştın; ama benim aklım çok başka yerlerdeydi. Ah! Hiç anlamadım…..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hilâl Erboyacı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |