• İzEdebiyat > Öykü > Bilim Kurgu |
21
|
|
|
|
“Hiçbiri Kerim değil” dedi kızı battaniyeye sarmalayıp korumacı bir şefkatle kucağına alan Önder.
“Önemli değil.” Dedi soğuk bir sesle Cihan. “Onu da buluruz.” AVİ’ler artık açıktı ve silah sesleri ile patlamalar sürerken Şirin’e seslendi Cihan. “Burada işimiz bitti. Yaralı bir rehine ile beraber çatıdan çıkacağız. Tam bir temizlik istiyorum Şirin. Sorgulanacak birkaç kişi yeterli. Bu insanlık ayıplarını yanımda taşımak istemiyorum.”
AVİ’ler artık açık olduğu için Gökdelen ve bütün tim bu konuşulanları duyabiliyordu. Şirin Yüzbaşı sadece bir iki saniye Gökdelen’den herhangi bir karşı emir gelecek mi diye bekledi. Sonra sessizliğin üzerine “Emredersiniz Komutanım” diyerek emri herkese tekrarladı.
|
|
22
|
|
|
|
Dünya 2025 yılındaki büyük mali krizin etkilerini daha üzerinden atamamıştı. Luiz bu süreçte kliniğini kaybetme noktasına gelmişti. Bir çıkış noktası ararken keşfetmişti bu yöntemi. İlk hastasını 2026 yılının eylül ayında tedavi altına almıştı. Tedavi sürecinin başarılı olması ve medyada duyulması, kliniğine bu operasyon için başvuru sayısını çok yüksek bir düzeye ulaştırmıştı. Bir beyin cerrahı olarak, hiçbir dönem bu kadar hastayla karşı karşıya kalmamıştı. Ancak bu tedavi yönteminin, başkaları tarafından kötü amaçla kullanılması sonucu; tedavi yöntemi 2030 yılında İsveç hükümeti tarafından yasaklandı… |
|
23
|
|
|
|
Ruh eşim benim tavırlarıma dayanamayıp gittiğinde Sercan’ı tekrar buldum. Aslında ona ulaşmamın tek yolu Sercan’ı bulmaktan geçiyordu. Sercan bu sefer konuşmaya gönüllü gelmişti. İnsanların kavrayamadıkları çok şey olduğunu söylüyordu. Bu günkü düşünce sistemleriyle bunu kavramaları güç diyordu. |
|
24
|
|
|
|
“..İzlediğin şeyi etkilersin Tiiz. Bu saçma bir politika. Dünya'yı bin yıllardır izliyoruz. Kaza ile kaç kez temas ettik. Kültürleri üzerinde iz bıraktık. Bu çok aptalca. Kendimizi kandırıyoruz..” |
|
25
|
|
|
|
Karargah çadırının içinde, sabırsızlık hakimdi. Askeri yetkililerin dışında, siyasi yetkililer ve hukuk temsilcileri de bulunmaktaydı... |
|
26
|
|
|
|
Birleşmiş Milletlerin onayı ile Türkiye Güney Kutbunda Antarktika Kıtasında üs kurma imtiyazına kavuşmuştu. Bu televizyonlarda bas bas bağırılıyordu. Ülke büyük bir sevinç içindeydi. En çok sevinen ise Meral’di. Haklıydı tüm ülkeden daha fazla sevinmeye. Kıtaya gidecek ekibin içindeydi. Gemiye binecek ve gidecekti. İlk kazmayı o zaman vuracaklardı.
|
|
27
|
|
|
|
İleri bir yaşamın mağarada bıraktığı gizem. |
|
28
|
|
|
|
Sevgililer Gününün romantizmiyle ve internetin ilişkiler üzerindeki etkisiyle ilgili yazılmış bir ne? Öykü tabii ki!
Not: Sci-fi öğeleri de barındırıyor. |
|
29
|
|
|
|
"Endişelerinizi anlıyorum. Bu olaylar ilk patladığında ben de sizin gibi düşünüyordum. O zaman bunu kimse yapamazdı. Ama zaman akıp gittikçe şartlar değişti. İlk başlarda koca bir dalga vardı. Bu dalga haklıydı. Öfkeliydi. Bu durumda hem Polis hem de Asker yapabileceği kadarını yaptı. Hedefin içinde yaşla kuruyu ayırmanın imkanı yoktu. Ortalık çok karışıktı. Tereddüt ve geri çekilme çok doğaldı. Sonunda dünya kaçınılmaz biçimde ormana dönüştü.. Oysa şimdi zaman değişti. Şimdi durum daha farklı. Şimdi Kalelerden çıkıp Kanunu geri getirmenin zamanı geldi. Karşımızda haklı ve öfkeli bir dalga yok artık. Karşımızda iki koca topluluk var. Daha büyük olanı Mazlumlar. Daha küçük ve çok daha etkili olanı ise bunlara zulmeden vicdansız Zalimler. Zalimlere karşı uygulanması gereken tek strateji güçtür. Kaba güç.. Ölümcül güç. Daha azını uygulamamız söz konusu değil. Buna hakkımız yok..” |
|
30
|
|
|
|
Yıllar önce Turna denilen bir kent vardı. Bu kent ilime bilime öyle önem vermişler ki,astroloji,tıp,botanik vb bilimlerde çok ileri gitmişlerdi. Bu şehir kültür ve ticaret şehriydi. Ve sık sık savaşlar oluyor karışıklar çıkıyordu. Yine bir kış günù büyük bir orduyla gelerek Timur devleti taş üstünde taş,baş üstünde baş bırakmamışlardı. Şehirde ne var ne yoksa yakıp yıkmışlardı.Şehrin kalan kalıntıları da depremlerle alt üst olmuştu. |
|
31
|
|
|
|
Twit tefrikanın ikinci bölümü: Her gün üçer üçer twitler şeklinde devam ediyorum. Günlük takip etmek isterseniz: http://www.twitter.com/EylemYurtsever adresini takip edebilirsiniz. |
|
32
|
|
33
|
|
|
|
Yıllar önce kurguladığım ve bir internet sayfasında paylaştığım bu öyküm kopyalayıp yapıştır mantığı ile çalışan bir sürü İnternet kullanıcısı tarafından kendilerine aitmiş gibi kullanıldı. O zamanlar imla kurallarına önem vermeden yazdığım bu öykü ya da öykü denememi bir daha düzenleyip sizlerle paylaşmak istedim. Bir çok kimse uzun yazılardan hoşlanmıyor bu nedenle küçük parçalar halinde sizlerle de paylaşmak istedim. |
|
34
|
|
|
|
-Sevmeyi öğretebilir misiniz bana? diye sordu yaşlı robot plastik ve paslanmaz metal karışımı elleriyle evin bulaşıklarını yıkarken. |
|
35
|
|
|
|
Bir nevi gasp edilen hücrelerin enerjileri birbirlerine perçinlenmiş silahtaki yapay zekanın kontrol ettiği minik robotlar için gerekliydi bir de şarjı için. Beş tane özel yapım merminin ardı ardına sıralanmış ve o kısmın üstüne içerisinde gaz bulunan minik boru yerleştirilmiş aynı bölümün iki kenarına da beşer tane olmak üzere küçük robotlar koyulmuştu. |
|
36
|
|
|
|
Silahtan çıkan hüzme, dilencilerin sayıları ve hareketleri doğrultusunda içinde gaz dönüştürücü mikro kapsüller ve onların daha da içinde de nano tüpler bulunan küçük parçalara ayrıldı.Kapsüller havadaki gazları algılayıp gaz tüneli sayesinde nano tüplere aktardıktan sonra onlar orada bir dizi kimyasal reaksiyondan sonra sıkıştırılıp depolandı. |
|
37
|
|
|
|
Ben radyo tv ve sinema bölümündeyken hocamız üç kelime verdi ve bu kelimelerden senaryoya benzeyen bir öykü çıkarın dedi.
Kelimeler:
Kum, yıldız ve ataç.
|
|
38
|
|
|
|
Türk Milleti olarak artık uzaydaki yerimizi almamız
gerektiğini düşünüyorum.Teknolojik gelişmimizi
ve evrimimizi tamamladık.Uzay bir gelişmişlik göstergesidir ben de bu nedenle uzaya gönderilen bir
Türk Pilot Subay'ın hikayesini anlattım. |
|
39
|
|
|
|
Kendi kendine konuştuğu zamanlarda kelimelerle oynardı bazen, farklı anlamlarını telaffuz ederdi. Kelimeleri tersten okuyup anlamlar yüklemeye çalışırdı. Bu kelimelerle günlük yaşanan önemli olaylarla bağlar kurar ve kendince olağanüstü sonuçlar çıkarırdı. |
|
40
|
|
|
|
Kedi ,hızla peşinden giderken onun kurulum sistemindeki yapay zeka yetişemeyeceğini anlayınca oluşum parçalandı ve minik minik kelebeklere dönüşürken bu şekilde adama iyice yaklaşmıştı. |
|