Kurt Adam
(SİNAN İSPENOĞLU) 7 Mayıs 2011 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Sinan köyde yaşayan yağız bir delikanlıdır . Daha hayat denilen denizin kıyılarında dolaşmakta hayat denizinin içine bir kez olsun girmemiştir. Hayata atılım yapmıştır. Annesi onun iyi bir eğitim almasından yanadır. Ama o köyde ava merakı olduğundan okuldan kaçmaları okul eğitiminden uzaklaşmasına neden olmuştur. Arkadaşlarıyla dolaşır onlarla sigara içer, kötü alışkanlıkları öğrenirken okulunun bitmesi sevindirici bir durumdur. Sinan köyde yaşlı annesi ve kız kardeşleriyle yaşayıp gidiyorlar. O evde bulunan işlerle pek ilgilenmez köyün meydanında arkadaşlarıyla oturup gününü gün ederdi. Yaşlı anası oğlunun bu durumdan yakınır. Onunla sürekli tartışır. |
|
Kayıp Kentin Kütüphanesi
(SİNAN İSPENOĞLU) 9 Mart 2011 |
Bilim Kurgu |
| |
Yıllar önce Turna denilen bir kent vardı. Bu kent ilime bilime öyle önem vermişler ki,astroloji,tıp,botanik vb bilimlerde çok ileri gitmişlerdi. Bu şehir kültür ve ticaret şehriydi. Ve sık sık savaşlar oluyor karışıklar çıkıyordu. Yine bir kış günù büyük bir orduyla gelerek Timur devleti taş üstünde taş,baş üstünde baş bırakmamışlardı. Şehirde ne var ne yoksa yakıp yıkmışlardı.Şehrin kalan kalıntıları da depremlerle alt üst olmuştu. |
|
"" Divan Edebiyatının Anlaşılamamasın Sebebleri ""
(SİNAN İSPENOĞLU) 6 Mart 2011 |
Toplum |
| |
Edebiyat bir toplumun yaşayışını toplumun kültürünü toplumdaki olayları yazıldıgı dönemin askeri siyasi özelliklerinin bir yansımasıdır.Nitekim divan edebiyatı da bu bizim toplumumuzun birçok kültürünü içerisinde barındırmakla birlikte bizim toplumumuzun bir yansımasıdır.Bizim atalarımızın yaraatmış oldugu edebiyat şimdi svilmemekle birlikte arkasndan bir yıgın dedikodu yapılmaktadır.Lisedeki kitaplarda koca 600 yıllık bir geçmişimizi beş altı madde ile geçiştiriyoruz |
|
Acı Bir Ayı Avı
(SİNAN İSPENOĞLU) 6 Mart 2011 |
Gerilim |
| |
Sinan, bıyıgı terlemiş genç yagız bir delikanlıdır. Köyde gece okullarına giderek okuma yazma ögrenmişti. Ailesinin maddi durumu iyi degildi. Sinan okula devam edemedi. Sinan evin en büyük ogludur. Babası gurbette çalışır,bayramlarda gelirdi. Evde görülen işleri yapar,işi olmayıncada keçı otlatırdı daglarda. Sinan sessiz pek konuşmayan biriydi.Akşam eve gelince annesinin yaptığı bazlamaları yer yatardı. Sinanın iki de kız kardeşi vardır. Onlarla aksamları süllenpe,lök, beş taş, celik oyunu oynarlardı. |
|
Sanata ve Sanatçıya Umumi Bir Bakış
(SİNAN İSPENOĞLU) 6 Mart 2011 |
Toplum |
| |
Sanat bir toplumun kültürünü,örfünü adetini,inançları,gelişmişliğini eserler yardımıyla bizlere sunma işidir.Bir ülkede sanata verilen değer ne kadarsa o ülkenin gelişmişliği o derece gelişir.Sanat önemini kaybetmeyen hep kanını tazeleyen,insanların,duyguların dilidir. Sanat cesaret işidir ahlak işidir.Sanat güzelliklerin esere yansıtılmasıdır. |
|
Şair ve Şiire Dair
(SİNAN İSPENOĞLU) 6 Mart 2011 |
Günlük Olaylar |
| |
Şiir duyguların dilidir. Şair bu dili kullanan kişidir. Şiir yaşanılmış,hayalî,imge sembol,hayata ve insana dair ne varsa üzerinde barındırır.Şiir hayatın hikayesi,masalı, romanı,denemesidir.
Çünkü o yazın türlerde anlatmak istediklerini kısa öz bir şekilde karşıdaki kişiye anlatabiliyorsun.
Sözünü uzatmadan söyleyeceğini tam olarak söylüyorsun. Zaman kaybında cok az. Şiir akılda kalıcıkık nedeniyle de bir numara. Atalarımızda şiirin gelişmesındeki sebebte budur.Göcebe bir toplumda yaşıyorsun akılda kalıcı bilgiler daha iyi şekilde saklanıyor hafızalarda. |
|
Sinaımı Ölümü
(SİNAN İSPENOĞLU) 5 Mart 2011 |
Gerilim |
| |
Sonbahar günleriydi,hava açık hafif bir rüzgar esiyordu. Torosların yamaçlarında kecı otlatan bir çoban... Elinde deyneği sırtında abası... Uzun boylu sert mizaclı biriydi. Ali okulundan yeni ayrılmıştı coban sinan. Köyde keçileri otlatan tek çobandı.Yılları keçi otlatacağı için üzülüyordu. Keçiler tek bir kişinin keçisi degildi belli bir ücret karşılığı tüm keçilere bakıyordu.
Yaşlı bir annesi ikide kız kardeşi vardı.. Onların geçimi küçük yaşta yıkılmıştı üstüne.. Babası küçük yaşta bırakıp başka biriyle evlenmişti bile..O kaderine isyan etmeden geçimini yapmaya çalışıyordu. |
|
|
|