|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Sevdalanalım
Orhan Bani
Şiir > Garip
Hadi, yine öyle bak seviyor gibi, yeniden yak yüreğimi
Kızarsın yüzüm, tutulsun dilim, bir garip olalım, sevdalanalım
Vakit çok mu geç, sevemezmiyiz, ağarmış saçlarımın suçu benimmi?
Varsın geçsin yıllar, ağarsın saçlarım, yine öyle bak, beraber yanalım
Pek bir şey söyleme, seviyorum deme, yıllar çok şey aldı, sözüm yok kendime
Ben yine suskunum, ben yine sensiz, bir nedeni yok, seviyorum nedensiz
Gönül had bilmiyor, yak ki yanalım, dö
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Eleştiri > İstanbul |
1
|
|
|
|
İstanbul bu, 15 milyona yaklaşan nüfusuyla dünya metropolü olan bu kentin acımasız yüzünde zorlu olaylar yaşanırken; Anadolu’nun henüz bozulmamış, çiçeği burnunda safiyane yazılar yazanlara... |
|
2
|
|
|
|
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin Dolmabahçe’de kestiği 112 anıt çınar ağacının acısını içimden bir türlü söküp atamıyorum… “Altı üstü ağaç değil mi abi! Kanserliymiş kessinler bir şey olmaz” diyenleri şuracıkta bir kaşık suda boğabilirim… |
|
3
|
|
4
|
|
|
|
29 Mayıs 1453 tarihi, bizim açımızdan karanlık bir devrin batışını, yepyeni ve aydınlık bir devrin müjdesini fısıldar kulaklarımıza. Bu tarih, Osmanlı’nın muhteşem bir cihan devletine giden yolunu da ardına kadar açar. Zulme rıza gösterenler ve zalimden yana olanlar sahnenin dışına itilir; İslâm’dan ilham alan daha adil bir dünya nizamı yeniden şekillenir. |
|
5
|
|
6
|
|
|
|
Gece ikide ansızın sarsıldığını düşün… Arka arkaya gelsin sarsılmalar… Sen ne oluyor diye kendine gelene kadar, çatı; hem senden, hem de görevinden vazgeçsin; kolonlar ise birer birer sahte emlakçı yalanları tatsızlığında yıkılsın. |
|
7
|
|
|
|
Yilmaz Ozdil’in bir yazisinda gorup sevdigim sozdur. Chp kurtarilmadan Turkiye kurtarilmaz demisti. Devamini da ben eklemek isterim. Kendimiz degismeden, Turkiye ilerleyemez. Yoksa bir sehrin bir belediyesinin kazanilmasi bir seyleri degistirmeyecek. |
|
8
|
|
|
|
İnsanın kendi gözünü kontrol etmesi, gözünü herhangi bir “haram noktaya” dikmeden bir iş yapması ne kadar güç modern dünyada değil mi? Görünen o ki, asrın “görüntü” merkezli medeniyetler dünyasının tam kucağında oturuyoruz. Ve insan da bu asrın kendisine nimet diye sunduğu görüntülerle düşünüp, inanıp, hayatını da görüntülere bakarak devam ettirmekte müthiş ısrarlı. Öyle ki, herkes gözleri ile seçiyor sevdiğini, gözleri ile seçiyor dostlarını, gözleri ile seçiyor düşmanlarını… Sanki bitişin ve başlangıcın sıfır noktasında, olan-biten tüm şeyleri son kez gören “göz”, son sözleri söyleyen ise gönülleri dilgir edici “söz” oluveriyor haddizatında…
|
|
9
|
|
|
|
Ayasofya Camii' nin müzeye çevrilmesinin hikâyesi... |
|
10
|
|
|
|
http://cakkilic.blogspot.com/ |
|
11
|
|
12
|
|
|
|
Yolunuz Yoğurtçu Park taraflarına düştü mü? Ya da oralarda mı oturuyorsunuz? Fenerbahçe stadına Kadıköy'den yürüyerek mi geliyorsunuz? Kadıköy'ün 'inci'lerini merak mı ettiniz? Bu yazı sizin için. |
|
13
|
|
|
|
"Eğer patron siz iseniz, gelin ve şirketin başına geçin... Yok eğer patron ben isem, size emrediyorum: Gelin ve şirketin başına geçin." |
|
14
|
|
|
|
Sanırım bu sıkıntıları yaşamayan sokak ve sakinleri kalmamıştır. |
|
15
|
|
|
|
kıymet bilmiyormuyuz,işimize mi gelmiyor, yoksa tembelmiyiz hangisi... |
|
16
|
|
|
|
Çağın gereği modern bir tramvaya biniyorum Eminönü' nden. Bu modern tramvayın içinde; Sirkeci, Gülhane, Sultanahmet, Çemberlitaş, Beyazıt, Laleli güzergahından geçerken sanki duruyor zaman. Mehter marşları eşliğinde Sultanlar geçiyor önümden. Yine o durmuş zamanlarda Galata Kulesi' ne çıkıyorum. Hazerfan Ahmet Çelebi' nin kanatlarıyla süzülüyorum Boğaz' da. Kız Kulesi' ne iniyorum, yorulmuş kanatlarımı dindirmek için. Bir fincan kahve içiyorum Boğaz' a karşı. Biraz dinlenince Üsküdar' a geçiyorum. Bir yağmur yakalıyor beni Üsküdar' da. Tıpkı o meşhur katip gibi benim de eteklerim çamurlanıyor. Bulduğum mendile Hacıbekir lokumlarından dolduruyorum. Bir kayığa biniyorum Üsküdar' dan. Beşiktaş' ın önlerinde Barbaros Hayrettin Paşa' yı selamlıyorum. Az daha ileride bütün haşmetiyle Dolmabahçe beliriveriyor gözlerimin önünde. Sonra... Sonra Haliç' e doğru yol alıyorum |
|
17
|
|
|
|
Benim için ise bu gece tam bir kumardı; ya Placebo’da tatmin, ya Timo Maas’ta teslim edecektim ruhumu! |
|
18
|
|
|
|
Cumhuriyet dönemi mimarisinin iyi bir örneği olarak gördüğüm Taksim Atatürk Kültür Merkezi binasının rant hırsına kurban edilmek amacıyla yıkılmak istenmesi konusundaki duygu ve düşünceler |
|
19
|
|
|
|
Bazı şarkılar vardır sizi hep o beylik ana götüren, her dinlediğinizde... |
|
20
|
|
|
|
Şehri 'soylulaştırmaktan' bahsediyorlar. 'Soysuzların' topraklarını fethedip vahşet imparatorluğunun mirasına sahip çıkıyorlar.
Voila! |
|
|
|