..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Barışı bulacağız. Melekleri duyacağız, göğün elmaslarla parladığını göreceğiz. -Çehov
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > İstanbul > Ali Erasoğlu




31 Mart 2007
Akm ve Taksim Meydanı  
Ali Erasoğlu
Cumhuriyet dönemi mimarisinin iyi bir örneği olarak gördüğüm Taksim Atatürk Kültür Merkezi binasının rant hırsına kurban edilmek amacıyla yıkılmak istenmesi konusundaki duygu ve düşünceler


:BDJE:



Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezinin yıkılmak istenmesi insana çok şeyler düşündürüyor. Her şeyden önce, yapamayanların genellikle yıktıkları geliyor akla. Benzer bir binayı kültürümüze kazandıramayanlar şimdi var olanı yıkmaya kalkıyorlar. Taksime cami yapma konusunda hüsrana uğrayanlar, operayı yıkarak ruhlarını tatmin etmeye yöneliyorlar besbelli.
Bazı yazarların, emperyalist kapitalizmin son yıllardaki bütün atakları gibi, bu girişimi de canla başla desteklediklerini görüyoruz. İddialarını binanın çirkinliği üzerine oturtan bu kişilere şunu belirtelim ki, bu yaklaşım buram buram gayretkeşlik kokan, yıkıma zemin oluşturma çabasıdır. Uluslar arası rant heveslilerinin ülkedeki ajanları, bu ve benzer projeler için siyasal iktidara destek görevlerini yerine getirmiş olmaktadırlar böylece. Her şeyden önce bina, Cumhuriyet döneminde Mimar Sinan ve 19 yüzyıl Avrupa mimarisi etkileriyle, bunların kötü kopyalarına girişmekten kendini kurtarmış özgün tasarımın ilk örneklerindendir. Bu özelliğiyle bile başlı başına bir değer ve övünç kaynağıdır. Bu özellik ve güzelliği nedeniyledir ki, hizmete girişinden kısa süre sonra, hain eller tarafından ateşe verildiğinde bina orijinal haliyle yeniden yapılmış, en küçük bir değişiklik kimsenin aklına gelmemiştir.
Gerek yükseklik, gerekse cephe estetiği bakımlarından ne kadar çevreye saygılı olduğu, hemen aynı meydandaki lanet olası otelle yapılan karşılaştırma ile ortaya çıkmaktadır. Aleyhindeki yazarların karşıtlık nedenlerinin birini de herhalde yapının, kanser urları gibi kenti kuşatan gökdelenlerden olmaması oluşturmaktadır. Kontrolden çıkarak azgınlaşan emperyalist kapitalizm, kendi yükselişiyle binaların boyu arasında paralellik kurmak istemektedir.
Bir yazar makalesinde, “Kültür Bakanı Atilla Koç, yerine yine kültür merkezi yapılacağı sözünü verdiğine göre mesele yok” demektedir. Kültürü, Bakan Atilla Koç’a teslim edenlerin Taksim’i kimlere teslim edeceğini anlamak hiç de zor olmasa gerektir. Yarın AKM nin yerine yalı kazığı gibi bir iş merkezi diktiğinde Bakanın, “Ben o sözü her halde uykuluyken vermiş olmalıyım” demesi de çok olasıdır.
Taksim Meydanı’nın genel durumuna gelince; bugün meydanın başlıca iki kusuru bulunmaktadır. Bunların birincisi yukarıda bahsettiğim otelin varlığı, diğeri ise kasıtlı olduğuna inandığım bakımsızlık… Taksim gezisi olarak adlandırılan alan da Taksim’in güzelliklerinden olup, yeşil haliyle baha biçilmez bir nefes alma ortamıdır. Ancak ortamı rant açısından istediği gibi değerlendirmekte acze düşmenin öfkesinden olacak, inanılmaz bir bakımsızlık ve pislik hakim kılınmıştır alana. Belediye yıllardan beri perişan olmuş fiziki yapıyı görmezlikten gelmekte, adeta toplumsal bir bıkkınlık yaratarak burasını da rant hırsına açmak için zemin hazırlamaktadır.
Bütün bu konularda asıl endişe verici olan toplumsal tepkilerdeki yetersizliktir. Geçmişte, yemekte baklava yerine vezirparmağı çıktı diye fabrika işgal eden sendikalar, profesörler altmış beş yaşında emekli olsun diye boykota giden üniversiteliler, vahşi kapitalizmin kıyımı karşısında ortalıkta görünmemektedirler ne yazık ki. Herhalde Marksizm ölünce, -yorgan gitti kavga bitti- diye düşünüyorlar olsa gerektir. Bu durumda savaşımın bütün yükü Mimarlar Odası gibi bazı sivil toplum örgütleriyle, hâkimlere yüklenmektedir.
Yıllardır emperyalist kapitalistler kilise duvarına, içteki yardakçıları da cami duvarına pervasızca siymektedirler. Ancak burası Türkiye, ne demişler –keser döner sap döner, gün gelir hesap döner- Umarım hesap, ülke başka kayıplar vermeden bir an evvel dönsün.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Atatürk Türkiye'si - Erdoğan Türkiye'si
Aşiret Düzeninin Katilleri
Ekonomik Kriz ve Düşündürdükleri
Leyla Gencer'in Cenazesi
Düğün Katliamı
Yeni Osmanlı Çılgınlığı
Doğan - Erdoğan Kapışması
Dışişleri Bakanı
1 Mayıs'ın Yararları
Emperyalizm ve İki Sömürge Tipi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Boğaziçi vapurları [Şiir]
İnat [Şiir]
Moda [Şiir]
Düşen Yapraklar Zamanı [Öykü]
Duruşma [Öykü]
Dialog [Öykü]
İstasyonları Çalınan Şehir [Deneme]
Duygular ve Gerçekler [Deneme]
Duygu Çöplüğü [Deneme]
Asayiş [Deneme]


Ali Erasoğlu kimdir?

10 yıldır yazıyorum. Bizim Gazete'de Yayınlanmış makalelerim var.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ali Erasoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.