..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşam hoştur, ölüm rahat ve huzurludur. Zor olan geçiştir. -Asimov
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Gerilim
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Elif ve Nun
Osman Akçay
Şiir > Tasavvuf

Kırağı düşmüş çiçekler nem kokar, Bilirsin. Dünya bana şuan, Mavi Marmara gemisini bekleyen, Duvarları nemli bir mahpushane; Gazze şeridinde. Ama ben, Rotamı Aşdod’a çevirmedim. Bandıramda Komorlar yazıyor diye, Ne sandın? Kalbimi yaran, Ürettiğin depremlerden sarsılmadım. Ardından oluşan tsunamiler, Okyanusların tuzlu sularını taşırsa da, Benekli sırtlanlarla kaplı karalara doğru. Yatağından taşmadı nehrim. Boranlar esip dur

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Gerilim
21 
 Sezonluk Fındık İşçilerinin Hayat Öyküsünden Bir Kesit  (Aydın akdeniz)

Kim bilir kaç yıldır giyiyordu ayağındaki kadife pantolonu. Çok sevmişti onu, komşuları bir bayram arifesinde modası geçtiği için annesine verdikleri zaman. Önce büyük ağabeyi atılmış, ne kadar zorlasa da bir türlü sığdıramamıştı bedenine. Sonra da onun bir küçüğü olan denemişti üzerinde. Olmuyordu işte. Ertesi gün ve bir sonraki gün, defalarca elden ele dolaşmış, yine de bir yolu bulunarak uydurulamamıştı irice kıyım vücutlara. Kızgın, öfkeli homurtular, odaların duvarlarında küfürle karışık bir uğultuyla dolaşmıştı. Nedense hiç kimsenin aklına evde küçük bir çocuğun daha bulunduğu gelmemişti. Büyük kardeşlerin kirli sokaklarda boğuştuğu bir sırada, küçük olan korkarak yaklaştı pantolona. Usulca eline aldı. Ne kadar da yumuşaktı kumaşı. Sonra bu yumuşaklığı, yüzünde dolaştırdı. Kokladı. Annesi içeri girdiğinde, panikle attı elindekini. Kadın öfkeyle; “ Ne o! Her şeyi tastamam yaptın da, sıra ağabeylerinin giysilerini karıştırmaya mı geldi?” dedi. O ara içeri girmiş olan kardeşler ; “ Elleme ana, zatı ayâmıza olmadıydı.” Dediler.
22 
 Vapur  (Mehtap)

Sanki bir kara büyü, belki de şu an vapurun arka koltuklarında hastalığımın etkisiyle uyuyorum ve bir karabasan görüyorum ve biri beni uyandırıyor geriliyorum sonra acıktığımı hissediyorum ve her ne olduysa da gülümsemek için yalvarıyorum
23 
 İntihar Eden Kadın!  (Mustafa Cilasun)

Santral memurunu aradım, hayırdır diyerek sordum. Efendim; bir ihbar aldık ve arkadaşlara çıkış verdim. Nedir durum Ahmet çabuk söylesene diyerek çıkıştım.
24 
 Minik Kuş Öttüğünde*  (Mualla Öztürk)

Kısa ve ucu açık bir polisiye öykü.
25 
 Bir Gece Yarısı Rüyası...  (Murat Çağlar Kavaklı)

Duvar kenarına adeta yaslanarak yavaş yavaş yürüyordu. Birkaç kez bazı sesler duyar gibi olmuştu, seslerden ürktüğü için hafifçe hızlanmaya karar verdi. Onu takip eden birileri olduğunu düşünüyordu, arkasına dönüp bakmaya cesaret edemedi, hızlı adımlarla yürümeyi sürdürdü. Arkasındaki şeyin nefes alış verişlerini duyuyordu. Sonra kendi nefesini tutmasıyla gelen sesin kaybolduğunu fark etti. Kendi soluğundan korkmuştu.
26 
 Babadan Oğula (Şehzade Mustafa)  (A. Akın Koral)

"Ne kadar saçma! Kolumuz güçlü, bileğimiz bükülmez diyoruz ama ne denli cılızız aslında. Kardeşlerimizi öldüre öldüre başa geçip, üç asırdır saltanat kayığını yürütüyoruz salına salına, kasıla kasıla... Neden böyle sürsün? Doğu'nun hazineleri zaten bizde. Ben kardeşimi ya da kardeşim beni niye katletsin? Ama dil, yüreğin ve usun itkisiyle konuşur durur benimki gibi..."
27 
 Kara Gölge  (Semrin ŞAHİN)

Karanlıkta gözüne ilişen bir gölge dikkatini çekti. Sabitlediği bakışları gölgenin hareketlerini kaçırmamaya ve onu tanımlamaya çalışıyordu. Kararlılıkla adımlarını sıklaştırdı. Aniden gölgenin de durduğunu fark etti. Durdu ve siyah pelerinini savurdu. Gürkan hazırlıksız yakalanmanın vermiş olduğu afallamayı üzerinden atamadan kendini yerde buldu. Adam çoktan ortalıktan kaybolmuştu. Sakinliğini koruması gerektiğini biliyordu. Ayağa kalkıp üzerini silkeledi. Dizleri hep toz olmuştu. Dirseğini ovuşturarak arkasını döndüğünde göz göze geldiler. Daha ne olduğunu anlamadan etrafında dönen şey onu yere serdi. Karanlığı yaran zümrüt yeşili bakışlarda intikamın halesi dans ediyordu. Gürkan yolun sonuna geldiğini anladı.
28 
 Acı Bir Ayı Avı  (SİNAN İSPENOĞLU)

Sinan, bıyıgı terlemiş genç yagız bir delikanlıdır. Köyde gece okullarına giderek okuma yazma ögrenmişti. Ailesinin maddi durumu iyi degildi. Sinan okula devam edemedi. Sinan evin en büyük ogludur. Babası gurbette çalışır,bayramlarda gelirdi. Evde görülen işleri yapar,işi olmayıncada keçı otlatırdı daglarda. Sinan sessiz pek konuşmayan biriydi.Akşam eve gelince annesinin yaptığı bazlamaları yer yatardı. Sinanın iki de kız kardeşi vardır. Onlarla aksamları süllenpe,lök, beş taş, celik oyunu oynarlardı.
29 
 Sinaımı Ölümü  (SİNAN İSPENOĞLU)

Sonbahar günleriydi,hava açık hafif bir rüzgar esiyordu. Torosların yamaçlarında kecı otlatan bir çoban... Elinde deyneği sırtında abası... Uzun boylu sert mizaclı biriydi. Ali okulundan yeni ayrılmıştı coban sinan. Köyde keçileri otlatan tek çobandı.Yılları keçi otlatacağı için üzülüyordu. Keçiler tek bir kişinin keçisi degildi belli bir ücret karşılığı tüm keçilere bakıyordu. Yaşlı bir annesi ikide kız kardeşi vardı.. Onların geçimi küçük yaşta yıkılmıştı üstüne.. Babası küçük yaşta bırakıp başka biriyle evlenmişti bile..O kaderine isyan etmeden geçimini yapmaya çalışıyordu.
30 
 Ayşe Hanım'ın Ölümü (1)  (Aydın akdeniz)

Yalnız yaşayan bunalımlı yaşlı bir kadının hikayesi
31 
 Deve Dikeni  (Aydın Akdeniz)

Hava kara dönmüştü. Üşümüş ve acıkmıştım. Beklemekten de sıkılınca çantayı açtım, sucuğu parmak kalınlığında kesip çubuğa sıraladım. Ucunu ateşe doğru yere batırmıştım. Ekmeği de o şekilde. Dilimlemeden ortasından bölerek. Dallar kırılıyordu o ara, sesini duymuştum. Önce boz renkli şu köpek sandım. Sonra gövdesi dışında vücudundan kalanları bir gün kara gömülmüş halde bulduğumu hatırladım. Çok olmamıştı öleli. Vücudu bile soğumamıştı. Kızarttığım dilimleri artık paylaşamayacaktım. O değilse dedim, kim ya da neydi dalları kıran şey.
32 
 Ölü Katilin Öyküleri - 9  (Barış Ünlü)

Dayı konuşuyordu yeğeniyle ama ölüm onu da bulacaktı sessiz kelimelerin içinde...
33 
 Diğer Tarafa Kirişi Kır 2. Koşmak Zamanı  (selim koç)

"Yaşam bizlerin eseriydi.onu bunaltımızdan sağan ışıklarımızın eseriydi."
34 
 Ölü Katilin Öyküleri - 3  (Barış Ünlü)

Acı çeken bir oğul ve onun umarsız babası.Şimdi de ise bu umarsızlığı yıkmanın acımasızlığıyla yanan bir oğulun babasını yok edişi...
35 
 Anna'nın Hikayesi...  (Edibe Toğaç)

Adım Anna, Bir kaç aydır bu kasabada yalnız yaşamaktayım, demek istediğim aile üyelerimden hiç biri yanımda değiller. Ben bir yazar olmak istiyorum ve bunuda sessizlikte ve huzurda bulacağıma inanıyorum. O yüzden işte bu kasabadayım şimdi.
36 
 Kimse İnanmaz  (ege ışık)

gerçeğin yanılsaması....
37 
 Pixies  (DESPİNA YILDIZ ÇAĞRI)

bazen var sandıklarımız aslında hiç olmamıştır, bazen de yok sandıklarımız aslında hep vardır.'var' ile 'yok' arasında ruhsal yolculuğa çıkmayı oldum olası isteyen saklı ruhlara...
38 
 Telefon Kulübesinde, Ölüme Çeyrek Kala!  (Aydın Akdeniz)

Kadın, yanındaki adamla birlikte olay yerinden hızla uzaklaşırken yüreğinin derinliklerinde yükselen o sese kulak kesilmiş, yakında evleneceği bu adamın o talihsiz kaza nedeniyle girdiği şokun etkisinden kendisini kurtarmak için yaptığı telkinleri artık duymaz olmuştu. — Keşke o telefon kulübesine hiç girmeseydik diye sayıkladı kendi kendine. Her şey o kadar ani gelişmişti ki, daha ne olup bittiğini anlamaya fırsat dahi kalmadan hayatın baharında, gencecik bir sokak çocuğu arabanın altında kalarak yitirmişti yaşamını.
39 
 Karanlığın Ortasındaki Adam  (selim koç)

Hayat sadece diyalektiktir.
40 
 Fantezi Makinesi  (Cengiz Erdem)

Ekran son derece koyu kırmızı fon üstüne sepiştirilmiş, neredeyse belirsiz kılcal damarlarla dolu. Manadan yoksun bir şeyler fısıldayan elektronik insan sesleri birbirleri üzerine bine bine yükseliyor ve sonra aniden son derece derinden gelen bir kalp atışı tarafından kesiliyor. Psikozun eşiğini çoktan aşmış bir insanın beyninde zuhur etmekte olan bir karmaşa bu. Koyu kırmızı arka-plânın altından çıkmaya çalışan kılcal damarların her kalp atışıyla birlikte daha da belirginleşen bir kalbin kılcal damarları olduğunu anlıyoruz. Sonra kalp atışlarının arkasından ritme uygun melodik sesler duyuyoruz. Bu sesler piyano, elektro-bas ve klârnetten oluşuyor (A Minör). Sesler müziğe dönüşüyor ve gittikçe artıyor. Sonra yavaş yavaşa azalıyor ve kalp atışı tekrar belirginleşmeye başlıyor. Ekrana animasyonla yaratılmış tüneller yansıyor sonra bu tüneller beynin labirentlerine dönüşüyor. Bir kaç beyin diyagramının iç içe geçmesiyle ortaya bir binanın mimari taslağını andıran çizimler çıkmaya başlıyor. Bu çizimler gittikçe belirginleşerek Jeremy Bentham’ın çizdiği panoticon adlı hapishane modeline dönüşüyor. Görüntü gittikçe yaklaşıyor ve seyirci tarafından, yani dışarıdan bakıldığında adeta ekrandan çıkacakmış gibi oluyor. Neticede ekran panopticon’u sığmıyor, panopticon ekrandan taşıyor ve seyirciyi içine alıyor. Seyirciye verilen mesaj, “işte şimdi içeridesin,” olurken, görüntünün arka-plânı çok koyu kırmızıdan siyaha doğru bir seyir izliyor, ses kesiliyor, ekran kararıyor, film başlıyor.




son eklenenler
Zaman Yolcusu
Erdem İlker
Öykü > Gerilim
Yoksun
Erdem İlker
Öykü > Gerilim
Selen
Erdem İlker
Öykü > Gerilim
İbret
Erdem İlker
Öykü > Gerilim
Reptilian 1
Tuna M. Yaşar
Öykü > Gerilim
Reptilian 2
Tuna M. Yaşar
Öykü > Gerilim
Reptilian 3
Tuna M. Yaşar
Öykü > Gerilim
Vapur
Mehtap
Öykü > Gerilim

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.