Düşmekten yükselme doğar. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Kanlı gözlerinin içinde,gözlerimi görüyordum. Öfkeli ve çok gerçektiler. Ben ne yapmıştım? Kime ne yapabilirdim? Herkes böyle düşünecektir .Haklıydım hala haklıyım. Korkmuyordum, bana bir şey yapabileceği aklımın ucundan bile geçmemişti. Geçmiş miydi?Gözleri öfkeli olabilirdi ama kalbi benim için atıyordu, hala orada bir yerdeydim. Gitmeye hiç niyetim yok. Ellerimi ona doğru uzattım. Gel demek istedim. İstedim mi? Kal benimle demek istedim, hadi tut elimden ,yürüyelim biraz konuşalım demek istedim. İstedim mi? Ona vurmak,art arda ,önce başına birkaç darbe indirmek , sonra böğrüne tekme atmak, onu öldürmek aklımın ucundan bile geçmedi. Geçti mi? Buna kimse inanmaz, o bile, ben bile, siz bile. Yutkundu, ellerime hüzünlü gözlerle baktı. Ona ağlamaklı bir yüz ifadesiyle, acı dolu, her an ağlayacak gözlerle, ıslak bir burunla bakıyordum .İnanacaktı. Tekrar tekrar beni sevecekti. Belki acıyacak, belki aşık olacaktı, bu kadarını o bile düşünemezdi. Elini bana doğru uzattı, büyümüş gözlerle eline bakmaya başladım. Çığlık atmamak için elimle ağzımı kapattım. Bunu yaparken çok korkmuş gibi görünmeye çalıştım. Yapabilmiş miydim?Elleri kanıyordu. Dışarıdaki kalabalık artmış olmalıydı. Araba sesleri, siren sesleri , koşuşturma sesleri, köpek havlamaları....’ah ellerine ne oldu’ ‘ne olduğunu bilmiyormuş gibi neden soruyorsun’ ‘çok acıyor mu’ barın içinde bir köşeden bir köşeye gürültülü adımlarla gidip geliyordu, bana tanımadığım bakışlarla bakıyordu, şaşırmış mı, sinirlenmiş mi anlayamıyordum. ‘Çok acıyor mu dedim’ ‘kan benim değil, onun, tanrım onun; onun, nasıl yaparsın’ Onu seviyordum, ne derse yapacaktım, üzülmesini istemiyordum. Gerçekten böyle miydi? Ona sarılmak istiyordum, saçlarını koklamak, sevdiğimi söylemek istiyordum. Seviyor muydum? Beni öne arkaya sarsmaya başladı. Kollarımdan sıkıca tutuyordu. Canımı acıtıyordu, acımıyor gibi davranıyordum. ‘ölüm nedir biliyor musun sen,arkanda sevdiklerini,sevmediklerini, arkadaşlarını, düşmanlarını,sevenleri, sevmeyenleri, yaşadığın evi arkanda bırakıp çekip gitmek, peki ya öldürülmek...’ Kollarım morarmış,sallanmaktan başım dönmeye başlamıştı. Sandalyeler, boş şişeler, kızarmış gözler hep dönüyordu Sallandıkça midem bulanıyordu. Dönüyordum, döndükçe sonunu göremediğim bir borunun içinde düştüğümü görüyordum. Karanlık, rutubet kokan, duvarları yapışkan bir maddeyle örtülü borudan yavaş yavaş duvara çarpa çarpa düşüyordum. Dönüp arkama baktığımda ardım sıra düşen insanların da olduğunu görüyorum. Havada keskin kan kokusu .Beni sallamaktan yorulmuştu tabureye doğru itti. İstemsizce oturdum. Kendime gelmeye başlıyordum, gözlerim kapanıyordu kulaklarım uğulduyordu .’yapma, yapma diyorum sana’ Acım sonsuz, benim olmayan karanlık girdaplara düşüyorum, itiliyorum her gün. Yorgunum, bitkinim, umutsuzum. Her yeni doğan güneş çıplak yaralarımı yakıyor, her gün yeni birini ekliyor .Buna rağmen onları görmezden gelip yaşamaya çalışıyorum. Başarıyor muyum? Elimde tutup göğsüme saplamaya kararlı olduğum bıçağı almaya çalışıyordu. ‘gitmek istiyorum’’Bana her şeyi açıklamadan olmaz!’ Ölmem, çekip gitmem umurunda değildi, sadece çevresinde ne olup bittiğini öğrenmek için kalmamı istiyordu. Öğrenebilecek miydi?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ege ışık, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |