“Kıraathane” denilince…

“Kıraathane” denilince aklınıza ne gelir, bilmem ama benim aklıma Malatya’nın Kavukçuoğlu Sokağı gelir.
Zira -hafızam beni yanıltmıyorsa- Kavukçuoğlu Sokağında tam yirmi dokuz kıraathane bulunmakta idi.
Geçenlerde bir vesileyle, o kıraathanelerden birine gittiğimde; -kapalı yerlerde sigara yasağı olmasına rağmen- hâlâ sigara ve tütün kokuyordu.
Oysa “Kıraathane” kelimesi, “müşterilerinin okumaları için gazete ve dergi bulunduran geniş ve temiz kahvehane” olarak zihnimizde çağrışım yapmalıydı. Zira (eskilerde de) “Kıraathane” demek “okunan yer” olarak bilinirmiş. ‘Kıraathane’ kelimesi sözlükte de böyle tanımlanıyor zaten.
Ancak –ne hikmetse- halk arasında kıraathane; tavla ve okey gibi oyunların oynandığı, sigara dumanından gözün gözü görmediği yer olarak algılanıyor. Ya da yalnızca erkeklerin bol miktarda çay tükettiği ve vakit geçirdiği mekânlar olarak biliniyor.
“Kıraathane” ve “okuma” derken aklıma geldi, -malumunuz olduğu üzre- Malaya Valisi Doç. Dr. Ulvi Saran ilimizde “Malatya Okuyor” adında bir kampanya başlattı. Belediye ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte valilik öncülüğünde okullarda başlatılan bu kampanya Malatya’da dalga dalga yayılarak, “Cezaevi Okuyor” a kadar ulaştı. …
Şimdi diyorum ki; valimiz öncülüğünde gerçekleştirilen bu verimli ve anlamlı okuma halkasına bir de “Kıraathane Okuyor” u ekleyip hayata geçirsek nasıl olur?
Nasıl olur Sayın Valim?
“Malatya Okuyor” dan sonra, “Cezaevi Okuyor” ve şimdi de “Kıraathaneler Okuyor” u başlatmanın tam zamanı, diye düşünüyorum..
Yani “Malatya Okuyor” projesinde bir adım daha atarak, kıraathaneleri eski kimliğine kavuştursak nasıl olur sayın valim…
Malumunuz olduğu üzre; “Kıraathane”, denilince halkımızın aklına yalnız tavla ve okey gibi oyunların oynandığı yer olarak geliyor.
Diyorum ki sayın valim; “Kıraathane” (halkımızın zihinde) masa-sandalye ve okey taşların gürültüsünden ibaret olarak algılanmasın artık…
“Kıraathane”, denilince; yalnız erkeler değil, kadınların da rağbet gösterdiği, edebi eserlerin okunduğu, yazılar ve şiirler üzerinde uzun uzun sohbetlerin yapıldığı yer olarak algılansın.
Yalnız Kavukçuoğlu Sokağında değil, Malatya’nın en işlek noktalarından birinde eskiyi çağrışan o güzelim okuma merkezleri olan kıraathaneler açılsın…
Evet, kıraathanelerde, kahvelerin o kendine özgü o nostaljik hava/koku tamamen silinmesin ancak, kıraathanelerin bir okuma merkezi olduğu da unutulmasın, diye düşünüyorum.
Yani demek istiyorum ki, bu hususta da iş yine sizlere düşüyor Sayın Valim. Malatya’mızda Okuma kampanyası” başlatmışken; Kavukçuoğlu Sokağında olduğu gibi Malatya’mızın birçok pasaj ve bodrum katlarında hâlâ eski mevcudiyetini sürdüren kıraathanelere de bir el atalım...
Gerekirse Sayın Belediye Başkanlığımızla birlikte bu hususta bir dizi ziyaretler gerçekleştirelim ve mevcut kıraathanelerimizi gezip, eski hüviyetine (okuma merkezleri oluşturalım) kavuşturalım.