..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ölümden sonra yeni birşeylerin olduğu konusunda umutluyum. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Unutulamayan Dönemler > Şevket Başıbüyük




29 Aralık 2010
Gazilik Gömleğini Çıkartmasın Mavi Marmara  
Şevket Başıbüyük
Şimdi haberlerde deniliyor ki; Mavi Marmara Gemisini bir tersanede özel bakıma alacaklar. Bakıma alamaya alacaklar ancak bu hususta bir önerim var: Bakımı yapılırken Mavi Marmara’nın şehitlerin kan izlerini silmesinler. Kahpe İsrail kurşunlarının izlerini olduğu gibi bıraksınlar. Açık müze olsun demeyeceğim çünkü maliyeti yüksek bir gemi bu lakin şimdiki hali gibi (tören alanının girişinde olduğu gibi) asılan Şehitlerin resimleri yerinde kalsın ve olduğu gibi muhafaza edilsin… Yani demek istiyorum ki; …Mavi Marmara’ya zincir vurmak yakışmaz, yürüsün. Yürüsün de sırtındaki “Gazze Şehitleri”nin anıtıyla kalıversin. Mavi Marmara gittiği her yerde, geçtiği tüm ülkelerde “Gazze Şehitleri Anıtı” ile birlikte yüzsün ve giydiği gazilik gömleğini çıkartmasın, o gömlekle yaşasın ve o gömlekle tarih kalsın…


:AICJ:
Gazilik Gömleğini Çıkartmasın Mavi Marmara

“Mavi Marmara döndü.”
Mavi Marmara döndü ama…
Malumunuz olduğu üzre; Mavi Marmara gemisi 22 Mayıs 2010 tarihinde İstanbul Sarayburnu’ndan 37 ülkeden tam 578 insanla “Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım” sloganıyla Gazze’ye, ilaç, tıbbi malzemeler, çimento, demir, çocuk bahçeleri, prefabrik evler gibi insani yardım malzemeleri götürecekti. Ne var ki Akdeniz’de uluslararası sularda Gazze’ye doğru yol alan “Mavi Marmara, 31 Mayıs 2010 gecesi İsrail askerlerinin kanlı saldırılarına uğrayıp 9 şehit ile 50’yi aşkın insani yardım gönüllüsü yaralanmıştı.
Şimdi haberlerde deniliyor ki; “Mavi Marmara gemisi, yola çıktığı İstanbul'a, 219 gün sonra geri döndü.”
Döndü ama; Ali Haydar Bengi yoktu…Geldi ama; Cengiz Akyüz gelmedi… Mavi Marmara’da Cengiz Songür yoktu…Çetin Topçuoğlu yoktu…Fahri Yaldız yoktu…İbrahim Bilgen yoktu…Necdet Yıldırım yoktu…Cevdet Kılıçlar yoktu…. Mavi Marmara çıktığı yere dönebildi ama -zamanın Musabı- Furkan Doğan dönemedi, giden dokuz şehidimiz dönmediler…
Mavi Marmara’nın gidişine bedenen katılamamanın mahcubiyetini ve ezikliğini taşıyan biri olarak en azından dönüşüne 50 farklı ülkeden aktivistlerin katıldığı gibi ben de katılmak isterdim; ne var ki maddi imkânsızlıklardan dolayı katılamadım ama gönlüm hep Mavi Marmara ile birlikte oldu…
Dolayısıyla Mavi Marmara’nın dönüşünü ancak haberlerde izleyebildim…
Gidişi kadar dönüşü de muhteşemdi…
Her ne kadar “Mavi Marmara Şehit ve Gazilerin” yakınları İHH yetkilerince davet edildiği halde Çannakale’den İstanbul’a hareket eden “Mavi Marmara” ya alınmayıp mağdur edildiyse ( ki; vardır bir bildikleri) İstanbul’dan 50 farklı ülke aktivistlerin karşılanmasıyla dönüşü muhteşem oldu Mavi Marmara’nın.
Beyaz ekranlarda izleyebildiğim kadarıyla; gazi geminin tavanında hâlâ şehitlerin kan izleri vardı. İsrail tarafından esir edilen Mavi Marmara’da yaşanılan vahşetin izleri her ne kadar silmeye çalışılmışsa da, şehitlerin kan izleri olaya hâlâ tanıklık ediyordu. Zira İsrailler kan izlerini boyayarak kapatmaya çalışmışlardı. Gazetecilerin ve aktivistlerin olay esnasında çekmiş olduğu bütün görüntülere el koymuşlardı. Anlaşılan İsrailler her ne kadar yaşanılan bu vahşetin izlerini dünya kamuoyundan saklamaya çalıştılarsa da şehitlerin kan izlerini gizleyememişlerdi ve tavanlara sıçrayan şehitlerin kan izleri tüm dünyanın gözü önünde bu vahşete tanıklık ediyordu.
Bir de, gemide; tören alanının girişine ve sahneye “Mavi Marmara Şehitleri”nin resimleri asılmıştı. (Burada biraz durun… Gözyaşlarımı sileyim de öyle devem edelim. Bu olay nedense bana “Kerbela Şehitleri”ni hatırlattı… Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 kişi… Kerbela’da 72 kişi…“Mavi Marmara’da 578 kişi…)
Şimdi haberlerde deniliyor ki; Mavi Marmara Gemisini bir tersanede özel bakıma alacaklar. Bakıma alamaya alacaklar ancak bu hususta bir önerim var:
Bakımı yapılırken Mavi Marmara’nın şehitlerin kan izlerini silmesinler. Kahpe İsrail kurşunlarının izlerini olduğu gibi bıraksınlar. Açık müze olsun demeyeceğim çünkü maliyeti yüksek bir gemi bu lakin şimdiki hali gibi (tören alanının girişinde olduğu gibi) asılan Şehitlerin resimleri yerinde kalsın ve olduğu gibi muhafaza edilsin…
Yani demek istiyorum ki; …Mavi Marmara’ya zincir vurmak yakışmaz, yürüsün. Yürüsün de sırtındaki “Gazze Şehitleri”nin anıtıyla kalıversin. Mavi Marmara gittiği her yerde, geçtiği tüm ülkelerde “Gazze Şehitleri Anıtı” ile birlikte yüzsün ve giydiği gazilik gömleğini çıkartmasın, o gömlekle yaşasın ve o gömlekle tarih kalsın…





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın unutulamayan dönemler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Söğütlü Camiimiz Vardı!
Aşkı Dokudum Kilime…
Erbakan Zamansız Öldü
28 Şubat"ın Pilo Kenti: Malatya
O`na Artık Kelepçe Yok!

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir "Şişirme Duası" Hikâyesi
Kınıfır Bed Renk Olursa…
"Şişirme Duası"
Kitap Okumak Eğlenceli Bir Eylem…
Tarihe Yoculuk
Sağır Kaplumbağa
Dicle Kıyısında Bir Mağara Kent
Tasalanma Ey Reis!..
Piyerloti
Beydağı"na Kar Düştü

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Cennet Gülleri [Şiir]
Tüm Türkiye Üşüdü Koca Reis [Şiir]
Tüm Türkiye Üşüdü Koca Reis [Şiir]
Çocukluğum [Şiir]
Duvardaki Saat [Şiir]
Olma Geveze [Şiir]
Özgürlük [Şiir]
[Şiir]
Bizim Kadir de Ehliyeli Olunca… [Öykü]
Vay Sözüm Vay… [Öykü]


Şevket Başıbüyük kimdir?

Edebiyatın karın doyurmadığını bile bile aç kalma pahasına yazmaktan imtina etmeyen, hayal gücünden çok izlenim ve gözlemlerini yazmaktan büyük keyif alan, yazarken adeta orgazım olan sıradışı bir yazar

Etkilendiği Yazarlar:
Roman, Hikaye, Şiir, Biyografi, Gezi


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.