..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Zamanı gelen bir düşüncenin gücüne hiçbir ordu karşı koyamaz. -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Kesinlikle Karşıyım! > Emine Pişiren




13 Aralık 2010
80′li Yaşlarımızda Fenni Muayene Yapılmalı!..  
Emine Pişiren
Biz sürücüler her iki yılda bir fenni muayene ve egzoz kontrolünden geçiyoruz. Eksiğimiz olursa, örneğin; ilk yardım kutusunda 10 adet çengelli iğneden beşi eksikse, yangın söndürme tüpünün dolum tarihinin süresi geçmişse, aracın şase numarası okunamıyorsa, trafik sigortası eksikse, ödenmemiş cezası varsa sürücünün, vs. görevli memurlar bize ne diyorlar? “Git eksiklerini tamamla ondan sonra gel.”


:BDAB:
Her akşam ana haber bültenlerinde, sürekli kazalar, yaralanmalar ve kan görmekten bıktık. İzlediğimiz görüntüler, beni ve ailemi ciddi anlamda geriyor ve içimizi acıtıyor. Ekranlardaki hoş olmayan görüntü kirlilikleri, ruh sağlığımızı da bozuyor. Yıllar öncesi ilk trafik cezamı alışım gelmişti gözlerimin önüne.

Hyundai marka özel aracımızla, ailemle birlikte Balıkesir’den İstanbul’a doğru yol almıştık. Bursa girişinde bir rampayı yarıladığımda aracımdaki hız ibresi km 110’u göstermekteydi. Az önümde seyreden 16 Bursa plakalı Opel, bir anda sağa kaçtı. Ben ise “oh hele şükür, yolum açıldı…” diye sevinmiştim ki, sevincim kursağımda kalmıştı, o anda gerçeği anladım.

Meğerse uyanık 16 plakalı Opel sürücüsü, trafik ekiplerini rampanın bitiminde sotaya yatmış olduklarını önceden biliyormuş ki, hızını kesip sağ şeride geçmişti. Bense durumu geç de olsa fark eder etmez frene basmıştım, ama nafile! Lakin geç kalmıştım. Az aşağıda hız limiti “70” göstermekte olduğunu gördüğüm halde, rampada hızımı kesmemiştim. Nihayetinde sol şeritte 110’la seyretmenin bedelini öderken, memurlara, şaşkınlık ve merakla sormuştum:

“Ama memur bey, önümde giden beyaz Opel benden daha hızlı gidiyordu, bakın ta nereye uçtu?” demiştim.

Memur da gülümseyerek:

“Hanımefendi o radara yakalanmadı, siz 70km hız limitli trafik tabelasına gelmeden, 70 metre önceden yakalandınız.” Diye açıklama yapmıştı.

Bende o gün trafikte ilk ceza puanımı almıştım. İyi ki de almışım. O gün korku kültürüyle aşılanmıştım. Şimdi ne zaman, 70 metre önceden trafik levhalarını görsem, “aman radara yakalanmayayım da…” diye kurallara uyuyorum.
Bir kere insanın canı yanmaya görsün.
Bir kere insan korkmaya görsün.
Peki, bu akşam haberlerde 83 yaşındaki yaşlı bir adamın, aşırı hızdan dolayı karşı yönden aynı hızla gelen başka bir araçla, şiddetli çarpışmaları sonucunda ölmüş. TV deki görüntüleri izleme esnasındaki düşüncelerimi anlatmak istiyorum:

Ben, o 83 yaşındaki sürücünün parçalanmış otosunu gördüğümde,

Hurdaya dönmüş aracın yarısının köprüden aşağıya uçtuğunu gördüğümde,

Polis memurların parça parça olmuş cesetleri yerlerden toplarken gördüğümde,

Hatta hatta ölen sürücülerden birinin, kayıp kolunu aradıklarını izlediğimde,

Bu vahşet görüntülere tanık olup da çığlıkların, gözyaşların sel olduğu insan kalabalığında neler düşünebilirim, neler hissedebilirim?

Hissettiklerim çok derin bir iç sancısı…

Ya düşündüklerim?

Biz sürücüler her iki yılda bir fenni muayene ve egzoz kontrolünden geçiyoruz. Eksiğimiz olursa, örneğin; ilk yardım kutusunda 10 adet çengelli iğneden beşi eksikse, yangın söndürme tüpünün dolum tarihinin süresi geçmişse, aracın şase numarası okunamıyorsa, trafik sigortası eksikse, ödenmemiş cezası varsa sürücünün, vs. görevli memurlar bize ne diyorlar?

“Git eksiklerini tamamla ondan sonra gel.”

Bizler de kuzu kuzu gidiyoruz ve iğneden ipliğe kadar eksiğimizi tamamlayıp, trafiğe sağlıklı aracımızı çıkartıyoruz. Eğer araç yaşlıysa, egzozu arızalıysa da izin verilmiyor, trafik dışı bırakılıyor.

Ee, buraya kadar e güzel de ” ne güzel, kurallar olmalı, aksi halde trafik canavarları trafikte yasal seyrederler…” diye de düşünebiliriz…

Peki, 13.12.2010 tarihinde ekranlardaki 83 yaşındaki sürücünün fenni muayenesini kim sorgulayacak?
Peki, biz sürücü olarak, yaya olarak, aracımızla trafikte seyir halindeyken veya karşıdan karşıya yaya olarak geçerken; o 83 yaşındaki araç sürücüsünün akli, biyolojik balans ayarlarının sağlam olup olmadığını nasıl anlayacağız?

Bir aracın kaskosu ve trafik sigortası sorulurken, neden yaşlı insanların da sağlıklı olup olmadığı sorgulanmıyor?
Ehliyetlerimizin belirli yaş aralıklarında “heyet raporu” onaylı olması gerekmez mi?

Yasalarımız yeniden düzenlenip, yürürlüğe girmeden önce bu hatalarımız düzeltilmeli. Araca yönelik arızalar insanda da aranmalı.
Aksi halde, kazaların ve ölümlerin önüne geçilemez. Konuya uygun bir fıkrayı paylaşmak istiyorum:

“…Amerika’da 22 numaralı karayolunda, devriye görevi yapan bir otoyol polisi arabasından yolu takip ederken, bir araba görmüş. Radarda; minimum 50 km/s hız ile gidilmesi gereken yolda bu aracın 22 km/s hız ile gittiğini fark etmiş. Bu araba yolu tıkıyormuş. Aracı durdurup sürücüyü uyarmak için aracın peşinden gidip durdurmuş. Bir de ne görsün… Aracı kullanan çok yaşlı bir teyze, aracın arka koltuğunda da; tir tir titreyen 3 tane yaşlı teyze… Polisi görünce, yaşlı sürücü endişelenerek sormuş:
- Polis bey çok mu hızlı gidiyordum?
Polis:
- Hanımefendi, hızlı değil, aksine çok yavaş gidiyorsunuz ve bu bütün otoyol trafiğini etkiliyor! Radardan gördüğüm kadarıyla 22 km. hızla gidiyorsunuz.
Yaşlı teyze:
- Ama otoyolun girişinde “22” yazıyordu ve bende bu hıza uymak istedim!
Polis:
- Hanımefendi o “22” otoyolun numarası. Bu yolda en az 50 km hızla gitmelisiniz.
Yaşlı teyze: “Tamam, anladım bundan sonra hızlanacağım” derken… Polisin gözü arkadaki tir tir titreyen üç yaşlı kadına takılmış. Polis merakını yenemeyerek sormuş:
- Hanımefendi arkadaki hanımların nesi var? Rahatsızlar mı? Bir şeyden kormuş gibi de duruyorlar?
Yaşlı teyze:
- Vallahi ben de anlamadım, 250 numaralı yoldan çıktığımızdan beri böyleler!”

***
Otobanda aracımızla yol alırken yaşı ilerlemiş ve fenni muayenelerini yaptırmamış olanlardan, Rabbim korusun hepimizi!

Trafikte sağlıklı seyirler ve cezasız yolculuklar dilerim.

Emine PİŞİREN/Akçay
13.12.2010

.Eleştiriler & Yorumlar

:: 80'li yaşlarımızda fenni muayene yapılmalı
Gönderen: Zümrüt Mimoza / , Türkiye
22 Eylül 2016
Yazının sonunda gülümsettiniz. Ancak fenni muayene kısmına katılıyorum, hatta 80 yaşından önce olmalı. Çünkü 50'li yaşlardan itibaren insanların refleksleri yavaşlıyor, gözler zaten ferini yitiriyor.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın kesinlikle karşıyım! kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yarım Somun Yemek İçin Orospuluk
Havada Bok Kokusu Var Baba
O Zamanda da Zina Vardı/ Bu Zamanda da Zina Var...
Bir Kadının Aşkı Samanyolu ve Yıldızlara Denk Midir?
Yavaşça Ölmek İstemiyorum

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Değerli Yazım Dostumuz Sayın...
Entellektüel Kadınlar Nasıl Bir Erkek Arar?
Yoksa Canınız Hoşaf mı Çekti?
Allah'ın Laneti Üzerlerine Olsun!..
Eh, Burası Türkiye
Her İkisi de Bir Şairin Asil Yüreğine Sahiptiler
Atatürk'e Duyulan Bu Öfke, Bu Nefret Nedendir?
Hadi Yıkayalım Ruhumuzu!..
Siz Böyle Yanmıyor Musunuz? - 2 -
Kısa Kes Aydın Havası Olsun!..

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Adamdan Saymışız [Şiir]
Ah Ulan Istanbul! [Şiir]
7. Didim Şiir ve Şairler Buluşması [Şiir]
Çekinme Söyle [Şiir]
Yağmur Kuşu Suskunluğu [Şiir]
Hangi Dua İle Sana Gelelim? [Şiir]
İsterdim [Şiir]
Davetsiz Konuk - 1 - [Şiir]
Madem ki... [Şiir]
Git Demene Gerek Yok [Şiir]


Emine Pişiren kimdir?

Yazmayı, okumayı ve birikimlerimi paylaşmayı seven biriyim. Edremit'in yerel bir gazetesinin köşe yazarıyım. Bazı web sayfalarında da edebiyat adına paylaşımlarım yayınlanmaktadır. Sevgi ve ışık sizle olsun.

Etkilendiği Yazarlar:
Mehmet Emin Yurdakul, Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Victor Hugo, Balzac, Leo Buscaglia, Eric Frrom, Irvın Yalom, Dale Carneige, Doğan Cüceloğlu, Haluk Yavuzer...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Emine Pişiren, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.