Bir piç hiç şüphesiz karşısındakine ibne diye hitap eder. Aslında bilmez ki o neyse kendisi de aynıdır. Sadece kelimeler arasında nüans farkı vardır. Ne garip değil mi? İnsanlar az bir farktan dolayı, büyük ayrıcalıklar yaratmak istemekteler kendilerine. Orospuya orospu deyip, onunla sevişenler genelevden adam gibi çıkmaktalar. Kocasının yatağında, sevgilisiyle sevişenler, bilmezler mi yüreğin erkeği, dişisi olmaz; bir mert olanı vardır yüreğin, bir de namert olanı... Namert yürekle sadece öpüşmeyi ve sevişmeyi sevenler, bedenleri doyunca başka bedenlere elin karısına da ondan sonra orospu derler. Senin gözün mavi, senin gözün yeşil gibi laflar edip, renk körlüğü yaparlar. Bir göz asla mavi, yeşil, siyah olmaz. İşte böyleleri insanların gözlerine uzun süre bakamadıkları için böyle saçma sapan laflar ederler. Bir piç hiç şüphesiz karşısındakine ibne diye hitap eder. Çünkü şu dünyada kör körü, topal topalı sevmez. Kimse kusurunu görmek istemez. Bu yüzden bir piç hiç kimseyi sevmez. Sevmediklerine de ibne der. Kendi içinde adaleti budur. Böyle insanların duyguları bir insanı öldüresiye dövmektir. Dövmek işkence etmenin en mertçe görülenidir. Dövdüğün kadar yiğitsindir, çenesini kırdığın kadar güçlüsündür. Sizler hep nefretten dolayı insanların birbirlerini öldürdüğünü sanırsınız. Oysa nefretten daha çok sevgiden dolayı insanlar birbirlerinin kanına girmektedirler. Bu dünyada Tanrı sevgisinden ötürü, peygamber aşkından dolayı, vatan için, millet adına, sevgili hatırına insanlar birbirlerinin kanına girmektedirler. Bu dünyada aşk bile bir başkasına zulüm olabilmektedir. İki sevgili el ele verip, yol kesebilmektedir. Bu dünyanın sevgisi böyle ise, nefretini siz düşünün. Bu dünyanın ne sevgisi adam olur, ne de nefreti adam olur. Ortalık ise piç ile ibne kavgasından dolayı tarumar olur. Bu dünyadan anca kendini aklını sıyırmadan kendini sıyırabilenler kurtarabilirler. Çünkü dünya çalkantılı bir yerdir. Fazla midesi bulanmadan bu dünyadan göçüp gidenler, abatlığa gitmişlerdir.