Ama gene de dünya dönüyor! -Galilei |
|
||||||||||
|
Twitter bir sosyal paylaşım sitesi. Dünyanın her köşesinden insanlar birbirlerini takip ediyor. Günlük haberler anında buraya düşüyor. İnsanlar anında değerlendiriyor, yorumluyor bazen de dalgalarını geçiyorlar. 140 harfe mahkum olmuş bu tweetler, bazen sığsın diye iğdiş edilmiş cümlelerden oluşmaktadır. 140 harfle cambazlık yaparakbir fikir üretme platformu da denilebilir... Kimileri tarihi kişilerden, filozoflardan ünlü sözleri aktarırken, kimileri de kendi düşüncelerinden özlü sözler üretiyorlar. Ben de zaman zaman olaylara ve tartışmalara göre, bazen de o anki hissiyatımı yazdıklarımın bir kısmını toparlayarak aşağıya alıyorum. Ayrıca bazı dostların beğendiğim sözleriyle gene İngiliz dilinde yazan yabancı Twitdaşların beğendiğim sözlerini aşağıda ayrı iki bölüme aldım. Suya yazılan yazılar olmaktan çıksın, kalıcı olsun istedim. KENDİ TWEETLERİM (Güncelden geriye doğru) Her aşkı uçkurda zanneden serçe beyinliler, Tasavvufun ulu çınarlarının İlahi aşklarını nereden anlayacaklar! Bazı embesillere "kuş beyinli" demek, kartala, şahine, doğana hakaret olur. Serçe beyinlidir onlar, vesselam! Suya yazdığımız tweetler akıntıya kapılıp giderken; beş on saniyelik bir ruh tatmini yaşadığımızı da itiraf etmeliyiz… Ben İnce Memed'i sevmiştim. İlk okuduğumda 16 yaşımdaydım, yaklaşık 40 yıl geçmiş üstünden... Roman, dünyada 18 ve 19. yy'da altın çağını yaşadı. En büyük roman ustaları da bu yüz yıllarda eserler verdiler... Roman, bizde 20. asrın başından itibaren 1980'lere kadar büyük mesafeler kat etti. Son 30 yılda resmen çöktü... Kim ne derse desin; Yaşar Kemal büyük bir roman yazarıdır. Nobel ödülü alamamak onun değerini düşürmez. Öldükten sonra büyük şöhret sahibi olan, en usta roman yazarlarının çoğu açlık ve sefalet içinde öldüler.Ürettikleri çağ onları doyurmadı. Onların açtığı çığırı eğip büken günümüz şarlatanları ise parsayı topladılar. Hak etmedikleri büyük paralar kazandılar ama romanı öldürdüler. Yaşar Kemal'in siyasi fikirlerine katılmasak bile; yüz yıllık bir çınar olduğunu inkâr etmek, onun ustalığına ve emeğine saygısızlık olur. Çokça cıgara, çokça kahve... Ve çokça efkâr... Hayat bu! İçinde daha daha neler var... Aşka davetiye yazanlara gıpta ediyorum. Heyhat ki heyhat! Bizden geçti, hem de yıldırım hızıyla.... Bu yıl bahar, genç ve güzel bir kız gibi kendini naza çekiyor.Bilerek buluşmaya geç geliyor.Oysa yakında yaza mağlup olacak,bilse nazlanmaz! "Kıvırmak" bizim milletimizin milli hastalığıdır… İsrail batının gayri meşru çocuğudur. Mazlum durumuna sokanlar da, zalim durumuna getirenler de batılılardır Gerçek Marksistlerin ellerinden öperim. Saygın insanlardır. Çok tanıdığım, zamanında boğazlaştığım Marksistler de var... Ama bir insan önce Marksist sonra Kemalist olmuşsa o insan değil, bukalemundur. Saygı duymam... Hem Marksist hem de Kemalist olunmaz... Ben, demokrasimizi bir bacağı topal, bir kolu çolak,bir gözü kör diye tarif ediyorum.Ancak tedavi edilmesi için cerrah ve çaba gerek! Şimdi gözüme çarptı, Aydın Doğan "Emin Çölaşan Bab-ı Ali puştluğu yapıyordu" demiş. Öküz ölüp ortaklık bozulunca puştluklar ortaya dökülüyor. Fikirlerine katılırsınız veya katılmazsınız o başka, karikatüristler zeki insanlardır. Embesiller ise köşe kapınca polemikle ayakta kalırlar. İstanbul C.Başsavcısı ile Tuncay Özkan'ın konuşma kaydı internete düşmüş. "Talimatınızla soruşturuyoruz" demiş savcı.Alın size hukuk!!! Benim dileklerim ve dualarım herkesin halis niyetinedir... En iyisini ve en doğrusunu Yüce Yaradan bilir... " It is easy to be brave from a safe distance." Klavye başındaki kahramanları kastediyor olmalı… "Time is the best teacher; Unfortunately it kills all its students!" Galatasaray 50 yıllık sevdamdır. Her sevgili bazen üzer bazen sevindirir... Önce o pencerelere sahip olmanız, oralardan bakacak kadar geniş bir ufkunuz olmalı.Dar kalıplara hapsolunanların penceresi bacadır… Bugünkünün iğnesini görüp geçmiştekilerin değil çuvaldızını, oklavasını görmemek de bir ayıp olsa gerektir. Ceberrut devlete karşı çıkmak bir kültür ve anlayış meselesidir. Herkes aynı görüşte olmayabilir. Eskiden devrim yapacağız diyen Marksistler; Sabancı ve Koç'un servetini halka dağıtacağız diyorlardı. Şimdi avukatları kesildiler. Birileri sosyal devlet olmanın bir ucundan tutuyorsa o politikaya destek veririm... 27 Mayıs'ı savunan paslı çivi çakılmış kafalar var hâlâ bu ülkede. Gariptir, bunların çoğu eski Marksist ,Leninist ve Maoist’lerdir… Her ülkenin resmi ideoljisine göre karar veren hukuk sadece bizim gibi geri kalmış ülkelerde var. Rusya bile aştı bu konuyu... Biz genel olarak İran'ı aşmış bir ülkeyiz. Ama maalesef yargımız nerdeyse İran yargısı düzeyinde. Resmi ideolojinin emrinde hâlâ… Bugünkü yargı tarafsız mı? 367 rezaletine dünya poposuyla güldü. Boşuna AnaSİyasa mahkemesi demiyorum. Elbette ki tam bağımsız ve tarafsız bir yargı olsun. Yargıya ne siyaset karışmalı ne de şu veya bu izm’ler... Erzincan, Aytaç Durak ve başkaları için adalet ve hukuk işliyor. "Sizi buraya tıkan güç böyle istedi" diyen hâkimler yok en azından. Ancak 27 Mayıs'ı bir devrim, Yassıada'yı da bir Adalet Divanı olarak gören zihniyetten akıl ve mantık beklemek beyhudedir... Daha önce de burada yazdım. CHP elinde tuttuğu yargının gerçek yargıya dönüşmesinden korkuyor.Millete karşı hakim kozu elinden gidiyor… Diktatörlerin ülkesinde diktatöre bağlı hakimler olur. Emirle karar veren hâkimler. Onun adı " Hukuk ya da Adalet" olmaz... Yassıada mahkemesi ve 12 Eylül mahkemeleri bu ülke için ibret alınması gereken mahkemelerdir. Adalet izm'lerden münezzehtir eğer adalet varsa. Yargının Atatürkçüsü olmaz eğer gerçek yargıysa. Kanunlar her ülkede var hukuk çok azında. Ölüm ayrım yapmaz! Fakir olup bir ekmek parası için maden ocağında ölmek gibi, zengin olup planör zevki için Fas çöllerinde ölmek de var! İşin adilane bir şekilde yapamayacaksan, korkundan uşaklık yapacaksan, git limon sat o zaman, ekmeğini şerefinle kazan. Eniklik etme... Saatler 1 saat ileri alındı. Tarihe çivilenip kalan kafaları da ileriye almak için bir makine icat edilmeli... CHP'in savı: AKP, anayasa değişikliği ile yargıyı ele geçirmek istiyor. El hak yargı elinizden gidecek diye ödünüz kopuyor.Yargı sizin elinizde Bir avuç elit sahip oldukları imtiyazlar elinden gidecek diye çığlık atıyor. Elit'e garsonluk, şoförlük, çaycılık yapanlar size ne oluyor? Devletin Temel Değerleri: Devleti babasının tapulu malı sanan bir avuç elitin halkı (affınıza sığınarak)düdüklemektir. Bu ülkede birey değil, bir avuç elit anlamındaki devlet önemlidir. Bir diktatörün dalkavukları gibi,laiklik martavalına sığınanlar aynıdır... Kendimizi yönetmeyi, anayasayı değiştirmeyi bir avuç elite havale edenleriz bizler. Darbeci yasa değiştirebilir, halk değiştiremez... Bu mantıkla teslimiyet bayrağı çekenler başkalarına hezeyan kusan "elit robotlarıdırlar!" Utanması gerekenler onlar olmalıdır. Çok izlenmek ölçü müdür? Porno filmi koysunlar, ülke nüfusunun yarısı izler! Ahlaki olur mu? Evet... Ruz-u Mahşerde yapışacağımız çok yaka var... Asıl Adalet Divanı orada kurulacak hiç şüphesiz... Uzanlar'ın ocağına incir ağacı dikilirken her türlü desteği verenler, ucu vergi borcu olarak kendilerine dokununca fena cırtladılar Bugün SALI. Bazı Hanımların altın, Baykal'ın da BAĞIRMA günüdür... Vatana millete kutlu olsun... Tarih öğrenmek ve ders çıkarmak için vardır, yaşamak için değil... Çok istiyorsan gidip taş devrinde yaşasana... Adalet dağıtabilmek için önce adil olmak lazım... Cübbe giymek insanı adil kılmaz... Engizisyon yargıçlarının da cübbeleri vardı mutlaka... 2010'larda yaşayıp kafası 1930'larda kalanlar, 2010'lara gelemiyorsanız bari 1987'lere gelin. Paslı çivileri sökmeye biraz gazyağı iyi gelir. Nevruz Bayramı ile igili iki satır yazmazsam içimde ukde kalır. Nevruz, Farsi bir gelenek olsa da aynı zamanda bir Türk bayramıdır. Ben 55 yaşındayım. Babam yaşasa 90, dedem yaşasa 125, büyük dedem 150, büyük büyük dede yaklaşık 200 yaşında. Neden 200 yaşındaki büyük... ...büyük dede? Çünkü bir Nevruz Bayramı gününde doğduğu için adını Bayram koymuşlar. 200 yıl önce... Başka söze gerek yok... Türk ile Kürt 1000 yıldır iç içe yaşıyor. Ortak bayramları olması çok normaldir. Osmanlı'nın bu bayramı ıskalaması PPK'nın kozu oldu. "Hepimiz Ermeniyiz" diyenlere ateş püskürenler(ben dahi),Başbakanın sözleri üzerine birden Ermenici kesildiler(ben hariç).Perhiz-turşu meselesi Bugün haklı olarak herkes Çanakkale zaferimizi konuşuyor. Çanakkale'yi bir şaheserle destanlaştıran Mehmet Akif'i de ben rahmetle yâd edeyim Mesele AKP değil ki... Mesele değişime karşı çıkan köhne sistemdir. AKP, halk istemezse ilk seçimde gider… Despotizmi sistem diye yutturanlar, önlerini kesiyorlar... Nasıl değiştirecekler? Elitist darbeciler niye cırtlıyorlar o zaman? Hangi sisteme? Despotizme karşı çıkmak her özgür vatandaşın görevidir. Bir avuç elitin ele geçirdiği devlet, bozuk bir sistemdir. Önce devlet kavramının adını koymalısınız! Devlet, devleti elinde tutup, tüm nimetlerinden yedi sülalesini besleyenlerin tekelinde mi? Çok saygı duyduğum, çok beğendiğim aktör Haluk Bilginer'dir... Onun kadar yetenekli bir tiyatrocu olmak isterdim... Eğer kendini haysiyetli bir adam olarak düşünüyorsan; Başkalarının haysiyet cellâdı olmaya soyunmayacaksın... Fikirlerin çarpışmasından yeni fikirler doğar, yeni ufuklar açılır. Ama sen, evet sen! Her fikir sahibine küfredersen, sadece cahilsindir... Bir ülke düşünün ki, düşünen, yeni fikirler üreten her insanı yıllarca zindanlarda çürütmüş! Siz daha neyi sorguluyorsunuz? Taassup ile despotizm arasındaki farkı bana açıklayacak bir babayiğit var mı? Küçük işlerle küçük beyinler uğraşır. Büyük işler de büyük beyinlerden tezahür eder...Biz, büyük beyinleri zindana, küçükleri sokağa saldık! Namus bacak arasında değil; beyindedir" diyenlere " Peki bacak arası yolgeçen hanı mıdır?" diye sordum cevap veren olmadı... Kadının en büyük şerefi iffetidir. Modernizm adı altında; kadın eti pazarlamacıları, o kadının şerefine darbe vuruyorlar.Bunu sorgulayan yok! Feministlere karşı çıkmak, ahmaklıktır. Kadının seks metaı gibi pazarlanmasına onlardan başka karşı çıkanlar yok gibi... Arifin kılıcı bilgisidir. Cahilin kılıcının önü de keser arkası da... Ehl-i Cahilan ile Ehl-i Arifan arasındaki fark; dağlardan yüce kıldan incedir... İnsanoğlu kendine duyduğu saygı ve sevginin onda birini başkalarına da duysaydı; yeryüzü savaş ve kavgalardan uzak bir cennet olurdu... Kendi benliğini yenemeyip başkalarından özveri bekleyenler; oportünizmin canlı delilleridir... Oportünizm tedavisi mümkün olmayan bir hastalıktır. Ancak epidemik değildir. Bu da sıradan insanların bir şansı olsa gerek... K.Kılıçdaroğlu, "AK Parti ülkeyi hızla faşizme götürüyor" buyurmuş .Ne yaman çelişkidir bu anne... Gandhi Kemal, her demokratik çıkışının ardından Baykal fırçası yiyince, telaşa kapılıp zırvalıyor .Aşağılanma psikolojisin dışa vurumudur bu. Davalar ülkesiyiz... Hiçbir dava konusu bulamazsak; "Sen Twitter'da benim zevzekliklerimi neden kitap haline getirdin" davası açarız... Aslında davalar ülkesi olmak davarlar ülkesi olmaktan iyidir de, o da davar sayısının davacıların altına düştüğü zaman değer kazanır... Gam-ı gusse içindeyim ey yâr / Yetiş imdâdıma, havar ki havar... Nehirler gibi çağlayan sirişkim kurumasın ey yâr / Bir damla suya muhtaç Kerbelâ'da nice canlar var... Akıl hastanesinin yanından geçen kişi, kendine bakan deliye: "Siz içeride kaç kişisiniz?" Cevap: "Ya siz dışarıda kaç kişisiniz?" Yorumsuz. Siyaset bir hastalıktır, herkese sirayet eder. Aslında sirayetin kendisi bir hastalıktır, hızlı bulaşır... Zikrimi fikrimi birleştirip kâbus dolu rüyalarımdan kaçıyorum... Geceler yar-ı yoldaşımdır. Hüznümü, sırrımı paylaşırlar. Ve asla onları ifşa etmezler... Bir gece vakti ölmek isterim.Sessiz ve gizlice... Üç günlük ömür. Eğilmeden, bükülmeden dik yaşayabilenlere aşk olsun... Gerisi laf-ı güzaftır zaten. Cahil olsan, âlim olsan ne yazar! Herkes kendi penceresinden dünyaya bakıyor. Biz de bizim penceremizden görünenleri aktarıyoruz. Artık kim alır, kim satarsa... Âlemlere rahmeden Yüce Rabb'im, merhamet ummanından bir damlacık nasip eder inşallah... Yakarımız ahiret içindir… K.Kılıçdaroğlu, Doğuya gidince esip gürlüyor Ankara'ya gelince "N'ittin Kemal, senin ayağın yire basmayooo mu?" deyip ayaküstü oturtuyorlar. Gökkuşağı, çocukluğumdan beri aşık olduğum en güzel tabiat olayıdır. Her gördüğümde resmini çekerdim bir zamanlar... Bir de dağlar okşar ruhumu... Karlı tipili bir kış günü Kafkasların üstünden uçtum. Bulutsuz nefis bir görüntü büyüledi beni... Neden sözlerimizin arasına serpiştirdiğimiz İngilizce sözcükleri eksiksiz yazmaya çalışırken, aynı özeni Türkçemizden esirgiyoruz?! İngilizce hatalı yazarsak "ay cahile bak, güya İngilizce biliyormuş!"alay edilmekten korkuyoruz da, Türk dilindeki cahilliğimizden niçin utanmıyoruz? Ne zaman yurt dışında olsam, İstanbul burnumda tüter. Ne zaman İstanbul'a gelsem bu defa Kars burnumda tüter.Tütsülerimle öleceğim... Karakalem kurbanın olam; geceleri kara yaz!.. Şimdi bir gavurdan RT ettim. Tam da bizim bugünkü halimizi anlatıyor."Azıcık özgürlük olmaz. Ya tam özgürsün ya da hiç değilsin." (There is no such thing as a little freedom. Either you are all free, or you are not free. Walter Cronkite ) Kartalın sesi serçeden yüksek çıkar. Dedi ki:"Keşke sana olan ahdime vefa etseydim." Dedim ki:" Vakit artık çok geç!..." Keşke bilimi kurguya dönüştüreceğimize; kurguları bilime dönüştürebilseydik!... Dünyaya kazık çakacağını zannedenler: Kâinatta bir toz zerresi bile değilsin. Bugün varsın yarın yoksun. Bu ihtiras, bu nefislere zulüm niye? Despotizmi marifetmiş gibi sunan sözde aydınlarımız olduğundan, yıllardır uluslararası arenada zurnanın zırt deliğiyiz... Acılarımdan iplik yumağı yapsam anneme versem; bana bir balıkçı yaka kazak örer mi acaba! Hukuk, büyük harflerle yazılacak değerde bir olgudur. Ve HUKUK sadece gerçek demokrasilerde olur.Yoksa kanunlar her ülkede var. Akşam yemeğimin yanında bir bardak su ve bir yudum da özgürlük olsun isterim. Ortalıkta dönen oyunlar boğazımı sıkıyor.Özgür bir nefes! Darbelerimi topladım, kollarımın arasında buket buket güle dönüştürdüm.Zindan kapılarını teker teker dolaşıp, dostlarıma sunacağım. Bir zamanlar özgürlüğü savunanların dönek olmalarından çok genç dimağlara despotizm aşılamalarına kızıyorum. Fikirlerim çiçek açtı. Buket buket bedavaya veriyorum, alan yok!.. Mantıksızlıkları kurguladık kurgusuz mantıklarımızda... Bir arpa boyu yol aldık kurgulanmamış kuruntularımızla... Ben darbecinin de romantik olanını severim. Şöyle yakamozlu, ayışıklı olanlarından... Balyoz çok itici be! DOSTLARDAN SEÇTİKLERİM tuyocu: Dil ile ikrar edilen, kalp ile tasdik edilmiyorsa, gürültüdür. ahkt: aşk mücadelesi içinde olma, mücadele aşkı içinde ol. oncekelam: Aşk, bir ruhun bir diğer ruha karşı duyduğu sonsuz câzibe olmalı. Yoksa aşk bir tenin bir diğer tene ihtiyacıysa, hayvanlar daha bahtiyâr... oncekelam: Bugün arılara kapattım bütün çiçeklerimi, bütün kelebekleri de kovdum. Derin bir sükûnetin yekpare sonsuzluğunu keşfe daldım. oncekelam: Sinan'ın eserlerini iki şey ölümsüzleştirir: Birincisi Sinan'ın mimarî dehası, diğeri üç kıtaya buyruk salan Devlet-i Aliyye'nin gücü… Yolagiden: Atatürk, bugün müslümanım diye ortalıkta dolaşan ve bu işin ticaretini yapanların çoğundan daha iyi müslümandı. Umitdenizkusu: Allah müsavidir. Hepimizin yüzünü çizen O, maddeyi bicimlendiren O,Bizse yuzumuzu kendimiz cizmisiz gibi sahiplik taslariz! otto1453: Birilerine taş atacaksınız ya siciliniz olmayacak yada en az sicilli olacaksınız. Benim darbecime ben dokunurumculukla nereye kadar gideriz. FUATUGUR: Ön yargılarla BİLGİ sahibi olduğunu sanıp anhkam kesmek yetişkin gençlerimize yakışmıyor. bence ortaya atılan lafların ardında durmalı. Yolagiden: Maalesef, yargı 71'de de, 80 ihtilalinde de taraflı davrandı. Şimdi değil. Kötü bir kader gibi. otto1453: Başbakanını asan bir ülke olmaktan öte bir de bugünü bayram olarak kutlayan günlerden bugünlere geldik çok şükür. otto1453: 1961 Anayasasıyla 1924 Anayasasını kaldırdık. Bu anayasayı kim yapmıştı. Kaldıran Kim Atatürkçü olduğunu iddia eden darbeciler. FUATUGUR: Avrupalı yargıçların tavsiyeleri olduğu kapakta yazılı zaten. Avrupa'da HSYK benzeri kuruluşların ne olduğuna bakmak yeterli. otto1453: Alman Şansölyesinin gelişinde muhtevaya değil firikik verip vermemesine odaklanan nurtopu gibi bir medyamız var otto1453: Bizim Milliyetçilerimiz nedense Avrupa'da Türk okulu lisesi vs açılmasına sessiz kalıyor. Milliyetçiliğimiz misakı milli sınırlarında kaldı? gmz_sr "Çüd gezen bahtavar, be demirsen tek de var" BaRiHuDa: Ne iş olsa yaparım abi üzerinden geyik yapıp küçümseyen gergedanlar! bir insan ne iş olsa yaparım abi dediğinde içiniz acımalı.. Yolagiden: Türkiye'de, doğru, iktidarın konumuna göre değişir. Aynı iş; iktidar sizden se doğru, iktidara muhalifseniz yanlıştır. aRiHuDa: Hayatı bu kadar ciddiye alma! Zira muğlak ve sabit olmayan bi zaman diliminden sonra hepimizi dehliyor nasıl olsa @ HERKES senayesil: Patriotism is your conviction that this country is superior to all other countries because you were born in it /G.B.Shaw senayesil: Hegel was right when he said that we learn from history that man can never learn anything from history. G.B.Shaw FatosUS: Benim icin de gunesin hangi acidan kirildiginin hic onemi yok. hep bulutlarin ustundeyim:) AtaErsin_BJK: Engelli insanların diğer insanlardan tek farkı diğer insanların onlara koyduğu ENGELLER ... Yolagiden: Özgürlük asi bir çocuk, kısıtlama ile büyütülemez. Süngü altında demokrasi, baskı altında fikir geliştirilemez. asliko76: Umduğumuz gibi olsaydı hayat ,sandığımız gibi yaşardık ...bulduğumuzla yetinseydik ,kaybettiklerimize ağlamazdık...! amedbaba: "KEM ALAT İLE KEMALAT" arayışında olanlar, yüzünden tarih tekerrrür etmeye mahkumdur... amedbaba: Neyzen Tevfik merhum olsa ne derdi şimdi? "O boka bok deme boklar duyar ar eder / O bok boka değse boku da murdar eder" SlinOz: GüzeLi, GüzeL Yapan Edepdir. Edep İse GüzeLi Sevmeye Sebebtir... mustafaoztrk: Ağlamıyorum ben.. Ama durduk yere akan bu gözyaşı ne? zazavun: Doğruyu bulmak için önce yanlışı bilmek gerekir, Yanlışı bilmeyen doğruyu bulamaz (Farabi) resulertas: Demokrasi, yeni inmiş bir din gibi. Sadece ezilenler, konumundan rahatsız olanlar istiyor. Tuzu kurular nefret ediyor. oncekelam: Her türlü ahlâksızlığı alenen yaşadıktan sonra, "Elhamdulilah Müslümanım!" diyenin deri kalınlığı mandayı bile kıskandırır... oncekelam: Yazdıklarım herhangi bir zihinde bir aydınlanma yapmayacaksaniçin yazayım, göle attığım taş hiçbir dalgaya hayat vermeyecekse niçin atayım? iremaltnrs: Oldugundan yuksekte sanma kendini, gozumde aynanin gosterdiginden fazla degilsin. senayesil: İnsan ilişkileri radyo frekanslarına benziyor. Tutmayacaksa tutmuyor. aysecoban: İnsan olmak.İnsan olabilmek.Her yaratılanın karşı cinsi vardır.İnsanın özellikleri insan olabilmektedir...Olabilenlere aşk olsun. akcoa: bazı insanlarda öylesine bulutlarda geziyorlar ki..adeta ölünceye kadar hep orada kalacaklarmış hiçbirşey onların keyfini kaçırmayacak gibi( senayesil: Bir insana bir şeyi yüz defa anlatırsanız ve hala anlamamakta israr ederse ya asistanınız ya da hastanızdır ve ömür tam da böyle tükenir. amedbaba: "Vaslından ayrı kanım n'ola dökülse gül gül / Ben gülbün-i hazanem bu fasldır baharım" amedbaba: Milk-i hüsn-abad ola dad eyle kim / Padişehler milkini dad ile abad eyledi senayesil: Gerçek şu ki ne istediğimiz bilmiyoruz ama yaptıklarımızdan sorumluyuz. Sartre senayesil: Gerçek hayattaki vampirimsilerin farkına varmayıp vampir fantazisiyle dizi ve film seyredenler var. senayesil: Yüreğini kemiren kurtları hayalleriyle beraber itinayla aynı kutuya koydu, kapattı.Yiyin birbirinizi bakalım dedi donuk gözleriyle,duygusuz. ahmetozguc: Mum dili yüzünden yanar. Arif bunu bilir bu yüzden ağzı kapalıdır. A LITTLE SUMMARY BY ENGLISH TALKER TWIT FRIENDS MartinJAllsop: As we let our own light shine we unconsciously give other people permission to do the same - Williamson. philoquotes: Honor has not to be won; it must only not be lost. ~ Schopenhauer philo_quotes: Understanding is nothing else than conception caused by speech. ~ Thomas Hobbes ChrisCade: "God turns you from one feeling to another and teaches by means of opposites, so that you will have two wings to fly, not one." ~ Rumi philo_quotes: One cannot become a saint when one works sixteen hours a day. ~ Sartre philo_quotes: Fear? If I have gained anything by damning myself, it is that I no longer have anything to fear. ~ Sartre MartinJAllsop: The mystery of life is not a problem to be solved but a reality to be experienced - Art Van Der Leeuw inneraspect: Personal transformation can and does have global effects.As we go,so goes the world,for the world is us. inneraspect: We have begun to recognize that our individual minds create our realities&taking more seriously our individual contriutions to the world inneraspect: The revolution that will save the world is ultimately a personal one. inneraspect: We wage,in our way,a revolution based on love.We try to hate no one,for we recognize that hatred itself is the enemy. BIRBizTweets: It is your attitude, not your aptitude, that determines your altitude. Zig Ziglar ChrisCade: "Life isn’t about waiting for the storm to pass. It’s about learning to dance in the rain." ~ Unknown philoquotes: If you desire to be good, begin by believing that you are wicked. ~ Epictetus ChrisCade: "Life in abundance comes only through great love." ~ Elbert Hubbard ChrisCade: "If you are irritated by every rub, how will you be polished?" ~ Rumi philo_quotes: It is more shameful to distrust our friends than to be deceived by them. ~ Confucius MartinJAllsop: There are two ways to live life. One, as though nothing is a miracle. The other, as though everything is - Einstein philo_quotes: No kingdom has shed more blood than the kingdom of Christ. ~ Montesquieu calgrasley: Don't count the days, make the days count. -Muhammad Ali MartinJAllsop: You are never given a wish without also being given the power to make it come true - Richard Bach Cahit Kılıç 11 Nisan 2010 / İstanbul
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Cahit KILIÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |