Kurguyla gerçek arasýndaki ayrým, kurgunun mantýklý olmak zorunda olmasý. -Tom Clancy |
|
||||||||||
|
Gerek bizde, gerekse de dünyanýn birçok yerinde irili ufaklý birçok devrim yapýlmýþtýr. Ancak tarihte, bulunduðu ülke veya coðrafya ile sýnýrlý kalmamýþ iki büyük devrim, dünyanýn çehresini deðiþtirmiþtir. Bunlarýn birincisi, 1789 yýlýnda yapýlan Fransýz Devrimi’dir. Dünyada “mutlak monarþinin” yýkýlarak yerine “cumhuriyet” kurulabileceðini ilk ispat eden ve baþta “Köhne Kýta Avrupa” olmak üzere bütün dünya uluslarýnýn uyanmasýna sebep olan bir devrimdir. Ýkincisi ise; Rusya’da 1917 yýlýnda yapýlan Ekim Devrimi’dir (Октябрьская революция). Ýki yýllýk iç savaþtan sonra tam olarak egemenliði saðlayan devrimciler, “Marksist-Leninist ideoloji” üstüne bina ettikleri yönetimlerini, Sosyalizm adý altýnda bütün dünyaya yaymak için harekete geçtiler. Ve tam 65 yýl boyunca, yayýldýklarý yerkürede; bir þekilde etkilemedikleri bir coðrafya ve ulus kalmadý… (Bu iki devrim ve etkileri hakkýnda tam tekmil bilgisi olmayan bir insanýn, dünya görüþünün bir yaný eksik demektir.) *** Amacým tarih dersi vermek deðil; o yüzden çok kýsa geçiyorum. Fransýz Devrimi’nin üç temel ilkesi vardý: -Özgürlük -Kardeþlik -Eþitlik Jön Türk Devrimi de denilen ve Ýttihat ve Terakki Cemiyeti’nin baþrolde olduðu Ýkinci Meþrutiyet’in ilanýnda da; Fransýz Devrimi’nin etkisinde kalan Osmanlý aydýnlarý, Meþrutiyet için “Dört Ýlke” belirlediler. Eskilerin “çar anasýr” dediði “dört element” gibi, beþerin can damarý sayýlacak dört ilke: -Özgürlük (Hürriyet) -Kardeþlik (Uhuvvet) -Eþitlik (Müsavat) -Adalet Adalet ilkesi, bir devlet yönetiminde ilk defa kayda geçiyordu… *** Ancak olmadý, olamadý… Varoluþundan beri, beþerin bencilliði (enaniyeti), hýrsý, harisliði ve hükmetme marazý, bin bir umutla konulan ilkeleri dinlemedi ve yer ile yeksan etti… *** Bu, Fransýz Devrimi’nde de böyle oldu. Devrimin hemen akabinde giyotinleri iþletmeye baþladýlar. Devrimin en önemli figürlerinden biri olan Robespierre, onlarca insaný giyotine yolladý. Sonunda kendisi de giyotinle baþý kesilerek öldürüldü… *** Ýkinci Meþrutiyet sonrasý, bizde de diðer ilkelerle birlikte adalet ilkesi de yok sayýldý. Hürriyet çýðlýklarýyla ilan edilen Meþrutiyet devrinin daha ilk yýllarýnda hürriyet kavramý boðuldu. O günler için Þâir Eþref þunlarý diyecekti: “Vakt-i istibdatta söz söylemek memnu idi; Aðlatýrdý aðzýný açsan hükûmet ananý! Devr-i hürriyetteyiz þimdi, deðiþti kaide; Söyletirler evvela, sonra si***ler ananý!” Özellikle, 1912’de baþlayan Balkan Savaþý ve yaþanýlan felaket sonrasý 1913’te yapýlan Bâb-ý Ali Baskýný ile tam olarak iktidarý ele geçiren Ýttihatçýlar, makam ve mevki kavgalarý ve akabinde 1914 yýlýnda hiç yoktan girilen Büyük Harp ve bozgun, yýkýlan bir imparatorluktan sonra ortalýkta ilke milke kalmadý… *** Bolþevik devrimi de ilkelerini daha ilk yýllarda Menþevikler ile yaptýklarý iç savaþta akamete uðrattýlar. Lenin’den sonra, Stalin ve Trotsky (Troçki) kavgasý haksýzlýk ve hukuksuzluðun Nirvana’sý oldu. Ýdeolojinin en önemli ilkesi “eþitlik” açýkça yok sayýldý. Özgürlük dâraðacýna çekildi. Adalet kavramý, mecazen söylersek: Bir zalim diktatörün emriyle yakýlarak külleri Volga nehrine serpildi… *** Bugün bizim ülkemizde de, adýnýn baþýnda “adalet” sözcüðü bulunan parti, adaleti Silivri’de topraða verdi… Mehmet Akif merhumun “Ders alýnsaydý hiç tekerrür mü ederdi” dediði tarih, bir þekilde tekerrür ediyor iþte… *** Daha da acýnacak son durum ise: Hak, hukuk, adalet gibi ulvi kavramlardan yoksun, saldýrgan bir devlet, bir aydýr ki denizden, karadan ve havadan bir halkýn üstüne ölüm yaðdýrýyor. Dört binden fazla öldürülen çocuðun, narin bedenleri bombalarla parçalanýp kol ve bacaklarý havaya saçýlýrken… Yüz yýllarca Yahudileri kesen ve finalini Hitler’in yaptýðý Batýlýlar, tarihteki barbarlýklarýnýn ezikliði ve utancý nedeniyle bebelere yapýlan katliamý alkýþlýyorlar. Bir taraftan dünyaya demokrasi, hukuk ve insan haklarý dersi verirken, diðer taraftan bir halka yapýlan zulme arka duruyorlar. Bu da ikiyüzlülüðün ve utanmazlýðýn Nirvana’sýdýr… *** Batýlý insan haklarý kuruluþlarýný, sýnýr tanýmayan doktorlarý, sýnýr tanýmayan gazetecileri, Kýzýl Haç ve UNICEF ve benzeri kuruluþlarda canlarýný ortaya koyarak, savaþ bölgesinde gönüllü görev yapan insanlarý tenzih ederim. Onlar baþ tacýdýrlar…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Cahit KILIÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |