İste, sana verilecektir; Ara, bulacaksındır; Çal ve kapı sana açılacaktır -İncil |
|
||||||||||
|
“ Nedensiz bir davranış olmaz” kabulü tüm psikoloji tarihinin temel kabulüyken nedeni bilinmeyen tüm davranışlarımızın gerçek nedenlerini neden aramayız gizli kalmış bölgelerde? “Bir bulsam neden mutsuz olduğumu, aslında mutsuz olmam için neden yok ki “ diyen diller hala neden farkına varamaz mutluluğun geldiği yerin insanın tohumlarının atıldığı bilinç dışı/ altı olduğunu. Öğretmezler desek öğretiyor yaşam aslında. O zaman başa dönelim; benim yüreğim küçücük bir kuşun kanatlarında uçup dağlara, tepelere, evlere hatta evlerin içine ulaştığı gün gözlerimi kapatabilirim. Kuşlar kadar özgür….denizler kadar engin…. Burada bile devinim olması ilginç. “ *** Yukarıdaki yazı bir tesadüf eseri gözlerime takıldı. Sadece gözlerime mi? Değil tabi ki. Hani bir mıknatıs çekim gücü etkisi yapar bazı sözcükler. Kimileri mutlu eder… Kimileri güldürür… Kimileri de acıtır ve mutsuzluk basamağına çeker sizi… Ben ne zaman benden eksik bir diğerimi görmüş olsam, önce yüreğim ağlar, gözlerimden önce… Çünkü senelerdir özürlü bir ailem olmuştur. En sevdiğim kuzenimin belden aşağısı felçli ve ben bir özürlü insanın nasıl bir ruh hali içinde oluşuna yıllardır tanık oldum. Bir gün kuzenime iş çıkışı vardığımda TV başında zaman tüketmekteydi. Yorgun ve felç olmuş bir trafikle tam beş saat adeta savaşmıştım. Bir de suratı asık bir kuzenle karşılaşınca; “Ne o bu surat kızım, tespih olsan çekilmezsin…” Der demez ateş savar gibi bir saldırı karşısında kalmıştım. “Sana göre hava hoş, yürüyebiliyorsun, benimse değil ayaklarım bir tekerlekli sandalyem bile yok. Kusura bakma kimseye güler yüz göstermek zorunda değilim. Ben zaten özürlü bir kızım…” Ben henüz 22 yaşındaydım. Üniversiteyi yeni bitirmiş ve yaşamın içinde henüz yeni yerimi almıştım. Kuzenim benden 2 yaş küçük ve çok güzel bir yüzü vardı. Çocukluğunda geçirmiş olduğu “çocuk felci” onun iskelet sistemini felç etmişti. Teyzem ve eniştem onu yürütebilmek adına kaç kez ameliyat ettirmiş, netice alamamışlardı. Koltuk değnekleri ile kısa mesafeleri belden aşağısı sallanarak, güçlükle o bedeni taşımaktaydı. Herkesin ona acımasına alışmış olduğundan, empati yeteneğini de geliştirmiş, aşırı duygusaldı ve agresif oluşu da bu yüzdendi. Ona acımak şöyle dursun, tepkimi de göstermiştim o gün…Kendini önemsemeyen kuzenimle ciddi konuşmanın zamanı gelmişti; çünkü yaşam devam ediyordu, edecekti de. Ses tonumun ayarı biraz kaçırmıştım o kış akşamı; “Sen sıcacık evinde hazır tüketici rolünü, özürlü olmanın ardına gizlenerek başarıyorsun. Oysa yapabileceğin çok şey var…İnsanların sana acımalarına da alışmışsın, bu yüzden onları da kullanmaktasın. Bence artık kendine gelmenin zamanı geldi de geçiyor bile. Yaşamı ciddiye almalısın kardeşim…” Sesimin kırılgan tonu onu şaşırtmıştı: -Nasıl? Beni bu halimle kim kabul eder? Hadi ilk okulu dışarıdan bitirdim. Bir mesleği olmayan belden aşağısı tutmayan biribaşka ne yapabilir? Senin ayakların var, konuş bakalım… Fikir ve düşüncelerin sonu gelir mi?Yol biter ama sözcüklerin anlam yüklerini taşımamız bitmez...Önce çekip gidecektim, ama bu çok kolay bir kaçış olacaktı, kaldım ve onu ikna edene kadar sözle dövüşecektim, gerekirse… -Bak canım, yapabileceklerini sıralayayım. Haklısın, belden aşağısı tutmuyor, sandalyen yok. Ama içinde bir okuma ve yaşama arzun var değil mi? Sakinleşmişti ve başını salladığında gözleri yaşarmıştı. Onu istemeden üzdüğümü anlayınca yanına oturup, sarıldım. Benden hafifçe uzaklaşıp, sarılmamı istemedi, iteledi beni. - Abla ne olur üzerime gelme. -Devam Edecek- Emine Pişiren/Akçay 02.Şubat.2010
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Emine Pişiren, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |