Her şey ancak sevgiyle satın alınabilmelidir. -Andre Gide |
|
||||||||||
|
Kanun Güvencesinde Eşit Temiz'lere 21 SAFER 1431 CUMA Fütüvvetname-Ahi Evran 01-03 Önce Söz vardı.. Hayır.! Önce eylem vardı..! Peki.! Öyle olsun.! Önce Eylem vardı.. Hayır.! Önce niyet vardı.! Peki öyle olsun.! Önce Niyet vardı.. Hayır.! Önce sevgi vardı.! Peki öyle olsun.! Önce Sevgi vardı.. Hayır.! Önce aşk vardı.! Peki öyle olsun.! Önce Aşk vardı.. Hayır.! Önce ruh vardı.! Peki öyle olsun.! Önce Ruh vardı. Hayır.! Önce O vardı. Peki öyle olsun.! Önce O vardı. Hayır.! Öncesi sonrası yok..! Ne varsa hepsibirden bir ve aynı anda ../.. biranda.../..Ve../..Hala../..Ve.. Şu anda. Şimdi. El an../.. An be an../..An fe anen.. Kün fe yekunen.. Tekmilen ve mükemmelen... O Var.! Yansımalar yanıltmak için değildir. Yansılama dahi yanılsatmak için değil. Yanlı yanlış yorum ve tutumlarla - kendi kendine avutumlarla- tutunmaya çalışsanız bile tutunamazsınız. Olasılık-sız' lık O'nsuzluluk-suzluk anlamını anlamaya yeter bir çevirim olmadığı gibi.. Bir çevirim bile değildir. Bilesiniz. Herkesin konuştuğu dilden konuşarak ta ayırdımınızı ayırdettirebilirsiniz. Alman filozoflar mors alfabesiyle konuşmadılar. Keza sair anlatımcılar da öyle. Konuşmadılar kendi yerel dillerinden başka bir dille. Geneli yerele indirgemeyi ve tekrar genele aitlemeyi ustalıkla başarabildiler hepsi bu. Muradı anlamak olmayana anlambilim de kar etmez. Leb demeden lebbeyk ünleyen gönüller de vardır. Leblebi den başka lebaleb tanımayan gürültüler de. O yok sa ne var ki.! Leb-i derya'nın kıyısından bile geçmez bu kıyı. İlim ilahiyattan münezzeh; İrfan diyanetten. Bunu da böyle. Bilesiniz. O'nun hallerine akıl da erer,sırda erer.. Göz de erer gönül de. El ve ayağa tabi olmak düşer..Aid olmak düşer. Sözü eğip bükmek değil. Mazurdan mazeret isteniyor değildir. Ehl-i irfan marifetten maada her hali qıyl-u qaal bilir.. Bu yüzden tenezzül etmez ta'zir'e dahi. Mazur bizar değilse neylesin ta'zir.? Kalbinizde O yoksa../..O'nda değilse kalbiniz. O'ndan değil se marifetiniz Nerde gezerseniz geziniz. Kendinizde değilsiniz. Mümkün değil.. Tu-tu-na-maz-sı-nız. Kendinize gelmelisiniz. Çün. O'suz bir yer yok. O'nsuz bir şey yok. Acziyetinizi taciz edecek sözler söylemek boynumun borcu olsun. Nietzsche ' yi tefsir edebilmeksizin Kur'an'ı tefsir edebilemez di bu İslamcı-Müslüman müfessirler. Bakunin'i dinlemeden;Cibran'ı anlamadan.. İnsani-İslami edebiyat (çok lazımsa şayet)üretebilemezdi asla ve kat'a.. Şu tasfiyeci ideolojik edebiyat ve dahi ona inat şu hececi cemaat-ı külliyat ey ehl-i kıraat.! Ne yığıntılıyorlar söyler misiniz bana.? Mevcut yahut müstakbel iktidarların arka bahçelerine istihmar müstahdemleri yığıntılamaktan başka.? -İzm leri dahi anlamadı bunlar... "deli gömleğiymiş amaan sende.!" Çok akıllılar ya.!? Yenilgiyi kutsamalarında bile bir yengi kutsaması var. Işık Doğu'dan yükselir ya.!? Doğulu bile değiller oysa.! Var mı nereli olduklarını bilen biri.? Yahut kim olduklarını bilen biri..? Var mı söyleyin bana allahaşkına.! Ne olur.! BİZİM DİYE SAHİBLENEBİLECEKLERİ BİR GÜNAHLARI BİLE YOK. Hangi sevablarını anlatalım şu halde.? Şeriati belgeseli çekilecekmiş.! N’olcek peki.? Çağrı belgeseli çekildi de n’oldu.? Aman tanrım.! Ne kadar çok söz ve bir o kadar az eylem.! Tembellik doğudan yükselir demiyorlar da bana.. Önce söz vardılardan filan söz ediyorlar güya bana.. 1400 yıldır ne anlatıyosunuz ne konuşuyosunuz birader.!? Bolu Dağı’nda kalakalırsınız kar- tipi yüzünden de. Çıkaramazsınız cebinizden bir tayy-i mekan bile.! Ayakkabılarını bari kullanır adam be.! Var mı öyle yola çıkıp ta geri dönmek.!? Kar yağdı diye.! Vay benim canım Trakyalı Ebu Zer’im vay.! Onbeşgün sonra gelme de o zaman göreyim ben seni.! Ulan beğenmediğiniz şu abdalan u sufiyan var ya.!? Kia Bongo’ ynan filan gitmediler taaa Horasan’lardan Budha Peşt’e lere be.! Eşşeğe bile binmediler eşşeğe.! Salt kendilerine bindiler ve öylece indiler işte. İnsan yüreğine.! Hey babam hey.! Şu bizim rahmetli Şeriati biraz makalat biraz fütüvvetname biraz da menakıbname okuyaydı da. O zaman görüvereydim ben O’nu. Paristen başka Avrupa; Beyazsaraydan başka Amerika okumayanların. Afrika anlatmalarına gerek yok. Sonuç şimdiden belli. Şimdiki Tahran.. Şimdiki Ankara..Şimdiki Kahire.. Yahut. Şimdiki İslamabad.! Biri bana şu Avusralya’yı anlatsa olmaz mı abi.? Yahut şu Kanada ‘yı.. Ha!? Ayet ayet sure sure.. Hiç biyere. Yürümeye devam mı yoksa.!? Wesselam.!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Veysel Menekşe, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |