..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Umutsuzluğa düşmeyin. -Charlie Chaplin
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Özgürlük ve Eşitlik > osman demircan




4 Şubat 2010
Suç Nedir, Suçlu Kimdir  
osman demircan
Hapishane avlusunda hürriyete dair bir çiçek biter. Ayak seslerini dinler çiçek. İnletir başları ezilmiş taşları, elleri kelepçeyle küçülmüş mahkumlarının büyümüş ayakları. Hapishane çeşmesiyle nemlenir yaprakları. Dinler mahkumların birbirlerine yazdığı bahar şarkılarını. Bu yüzden yaprakları solmaz hapishane çiçeklerinin.


:BJGE:
Hapishane avlusunda hürriyete dair bir çiçek biter. Ayak seslerini dinler çiçek. İnletir başları ezilmiş taşları, elleri kelepçeyle küçülmüş mahkumlarının büyümüş ayakları. Hapishane çeşmesiyle nemlenir yaprakları. Dinler mahkumların birbirlerine yazdığı bahar şarkılarını. Bu yüzden yaprakları solmaz hapishane çiçeklerinin. Yıldızlar rüzgar ve su yetmez hapishane çiçeklerine. Yalnızlığa kök salar uçsuz bucaksız yıldızlar altında. Korkmaz karanlıktan gökyüzünde bir yıldızı olmayanlar. Ne göğün kararması ne de yıldızların sönmesi hapishane çiçeklerine dokunmaz. Gözlerde kök salar yıldız çiçekleri. Herkes birbirine yıldız yıldız bakar da gökyüzünü göremediği için kimse kimseye ağlamaz. Bir şiir söyler mahkumlar geceleri başka olanların rüyaları da başka olur misali:

Hapishane Bahçesi

Bu şehir daim yüzüme tükürüyor sevgili
Bir gece sokaklarımın kesileceği belliydi
Gülmüştüm beni tokatlayan adi birisine
Ağlamam için polislerini takmıştı peşime

O gece tüm yıldızlar omuzlarda apoletti
Tüm omuzlar omzuma çarpmıştı o gece
Bileğime kan içinde kelepçe vurulmuştu
Bütün sokaklarım ele geçirilmişti sonra

Serbest bırakılmıştı tüm yıldızlar o gece
Ben karanlığa mahkum olmuştum sonra
Çiçekler açmıştı hapishane bahçesinde
Ben seni ve ilkbaharı bırakmıştım geride

Ayaklar kan içinde cennete yürünmezdi
Demedim mi sana gelme peşimden diye
Beni götürürler tutukevine gül getirme
Başka çiçek açar hapishane bahçesinde

Mahkumlar yürürler hapishane bahçesinde. Kuşatılmış bir gecedir yıldızlar altında yürümek. Resimler ceplerde rehindir, mahkumlarsa hapishanelerde. Bir çiçek büyür avluda polis görmemiş ve ordu görmemiş bir çiçek. Özgür topraklarda umutla yeşeren yıldız çiçekleri gibi gür ve sapasağlam. Bir çiçek büyür hapishane avlusunda, özgür düşüncelerin topraklarında kök salarak. Kader mahkumlarının kimliklerinde bir keklik öter ama başka kimlikleri ve kişilikleri tuzağa çekmez. Eli silah tutanlara yardım etmez, kendi soyuna ihanet etmez. Suç beyinlerde öyle bir şeydir ki, kendisine alay olsun diye verilen salatalığı ikiye böler. Sonra onun yarısını kötülük düşünenlerin topraklarına diker. Sana yapılanın yarısını başkasına yaptığında, seni devriyeler bekler. Tek suç herkesin senin omzuna çarptığı bir şehirde, sadece birine omuz atmaktır. Seni öldürmek isteyenler, onların sineğini öldürdün diye seni katil ilan eder. Sonra o şehir seni linç eder, mahkum eder. Hapishane akşamlarında ekmek ve su olsun yeter. Düşünce sefaletinden daha iyidir, bunca meze. Gece ise yıldızlar serilir ayak diplerine. Mahkumlar yürür hapishane bahçesinde. Yıldızlar altında bir başkasının ışıklarının yakamozlarlıyla oynamayıp da içi karanlık bir göle değil de, kendi yatağından taşıp duran bir nehre benzer kader mahkumları surata tükürülen bu şehirde. Suratına tükürülen şehirde, sen insanların yüzüne gülsen niçin aptal aptal gülüyorsun derler. İşte o insanlar seni asla dinlemezler. Kendilerini hep üstün görürler.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın özgürlük ve eşitlik kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Türk'ün Tükürüğüyle Kürt İyileşmez
İtlerin Ara Tonu Olmaz
Horoz

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Köpekler ve İt Herifler
Üç Türlü İnsan
İnce Bir Tülüm
Tüm Aşklar Faşizm Kokmaz
Başka Bir Yol Yoksa İnancın Seni Nereye Kadar Götürür
Keyfin Bilir
Örümcek ve Kelebek
Dünya
Tüm Evli Sevgililerin, Sevgililer Günü Kutlu Olsun
Olan Dağdaki Garibana, Karakoldaki Garibana Olmakta

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
En Ateşli Anımda Gel Yanıma [Şiir]
Öperek Beni Öldür [Şiir]
Cayır Cayır [Şiir]
Kar Yangınları [Şiir]
Söyle Neden Konuşmuyorsun [Şiir]
Kefenden Çiçekli Elbise [Şiir]
Gözlerim Kan Davalıdır Her Geceye [Şiir]
Martı Beyazı [Şiir]
Gül Şarabı [Şiir]
Varlığın Sevda Yokluğun Fırtına [Şiir]


osman demircan kimdir?

Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarla dolduğunda, bakışlarımın ışıltısı vurur satırlara. İşte o zaman, şiirler bir Samanyolu olur. Mehtaplı gecelerimi vururum gözyaşlarımla biriktirdiğim göllere. Her mısra bir dal gibi düşer, şiir denizlerine. Kızıl bir duyguya boğulurum o an. Akarım ellerinize.

Etkilendiği Yazarlar:
Herkes


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.