En lüks binaları ameleler yapar; ama o binalarda zenginler oturur. Benim de işim, harç yoğurmak, demir bağlamak. Gerçi yüksekte kargalar da yaşar; fakat hırsızlıktan kurtulamazlar. Çaldığınız hayatların bedeli, iki üç kuruştur. İnsanları esaret altına almak, sizin özgürlüğünüzün güvencesidir. Ve ben özgürlüğünüzün paragraflarıyım. Beni okudukça beyninizde düşünce oluşur. Çünkü sizler, düşünemeyecek kadar tembelsiniz. Her şeyi hazır istersiniz. Nasıl ameleler sizlere lüks evler yaparsa, ben de sizlere düşünmenin lüksünü yaşatırım. Çünkü sizler mutlu etmeyi bilmezsiniz. Çünkü siz, beyninizde sadece ay karanlık geceleri yaşarsınız. Sizin yükseklikten anladığınız, ala karga bakışıdır. Ala karganın gördüğü tane de toprakta sürgü vermez. Sizler ekin ve emek düşmanısınız. İnsanları kanatlarınızın altına almak işinize gelmez. Siz havalanırsanız ve kanat çırparsanız, bir tane tohum bulmak içindir. Sizin özgürlüğünüz, sömürmek içindir. Bu yüzden özgürlük vadedenlerle beraber, dünya tarlasında rahatça çalışanlara kuş beyinliler gibi hürriyet vak vaklığı yaparsınız. İnsanlar, rahat bir gülüşü, rahat bir oturuşu özgürlük zannederler. Köpeğin açlığı varsa, rahatlığı da vardır. Köpekler özgür değillerdir. Ne demiş Lenin: "Artıklarla beslenenler köpeklerdir.". İnsanlara siyah beyaz bakmayı öğretirsiniz. İtlerin ara tonu olmaz. Onlar dünyaya hep siyah beyaz bakar. Bu yüzden farklı düşünüşlere tahammülünüz olmaz.