Mektubum sanırım fazla uzun oldu, çünkü daha kısa yazmak için yeterince vaktim yoktu. -Pascal |
|
||||||||||
|
"Ne olur Rabbim bana yazma kabiliyeti ver!" İnsanoğlu üzülür, elde etmeye çalışır. Elde edemez üzülür. Sahiplenme dürtüsü o kadar çoktur ki, çeşitli fistanlarda çıkar kişinin karşısına. Kah maddi, kah manevi kisvesiyle gün içinde defa'atle efsunlar. Bir(!) ev, bir(!) araba, birkaç çocuk.. müreffeh bir hayat bu! zannıyla debelenir durur gaileler arasında. Kimi mevki hırsıyla alim oldum zannediverir..kimi "en fosfor yüklü gri beyin benim, benim işte" diyerek adım atar hörfüyle.. Attığı adımlarda rakiplerini alt etmenin güvenini hisseder. Gurur ve kibir topuklarından bütün vücudunu saran bir akım oluşturur. Gözmezler, bakarlar velakin..duymazlar.. içteki ego'ları kulaklarını pamukla tıkayıp, streç film sarmıştır zira! Eşitlik derler, demokrasi derler, insan hakları derler... Fırsat eşitliği unutulan cılız bir ses olur, onca kuru gürültünün arasında. Düşünmek lazım azizim! Ne zaman düşünmeyi unutturdular. Unuttuk. Peşi sıra geldi yılgınlıklar, domino taşı gibi devrildi günbegün, fikrin huzur bulduğu cümleler. Kelimeleri küstürdük, hayatımızı yalnız kendimizden değil, geleceğimizden çaldık. Yavuz hırsız misali. Birşey olmamış gibi gayet rahat(ız)... Batmıyor raptiyeler oturduğumuz yerden. Muzip çocuklarımız yok ki, bize bir sıçramayla destuuuur çektiren. Velhasılı fikrin denizi orada duruyorken, biz plastik havuzda ayaklarımızı suya daldırmak için sıra bekliyoruz.. Tamam karikatürize ettik olanları.. Ya o canıııım kitaplar.. burunlarını çeke çeke ağlıyorlar ve bizim yere düşen noktalardan, virgüllerden haberdar olmamızı ümid ediyorlar.. En saydam yanımızla, tövbelerin en güzeliyle OKU'yalım. Okudukça şuurumuz aydınlanır, dirayet ve firasetimiz güçlenir,kavileşir. Düşünce ekseni yüceleşir, fikir mekanizmamız çalışır. Bizi biz yapan değerleri daha iyi kavrar, kutsar, geleceğe daha şahsiyetli nesiller yetiştirebiliriz. En önemlisi bize verilen ömür sermayesinde, kul-luk şuurumuzu yerine getiririz. Rabbimizin ilk emri "OKU" ile.... (oku ey insan,kainatı oku Rabbimin ayetlerinin tecellilerini gör..kendini oku, tabiatı oku, Anne-Baba nasıl hoşnut edilir hal dillerini oku... Sevdiğini oku,sevmediğini oku.. nefreti okuyup, dokuma kalbinde.. Acı oku,tatlı oku..damağına haram bulaştırmadan OKU. Oku dil ile ve sadrında ki DİL ile.. OKU göz ile, Öz ile oku..zikret Rabbini. İstersen felsefe oku, istersen yemek tarifi kitabı..Hayat mecmuasını OKUTTURAN'ın şükrünü eda etmeyi unutmadan OKU. {Arkadaşlar bu bir iç dökme seansıdır... kendi kendime işte...Okuduğunuz için sağolun}
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bedia Belkıs BALCILAR, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |