..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tüm insanlık bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Türkiye > Barış Ünlü




23 Mayıs 2009
Ne Kadar Duyarlıyız? - 7  
Her Türlü Kötülüğe Karşı Birlik Olmak

Barış Ünlü


Türkiye'de yaşanan bazı sorunlar üzerine bildiklerimi ve görüşlerimi aktarmak üzerine güzel Türkiye'mizde yaşayan ırkların bir barış çerçevesinde yaşamasını dilediğim bir yazı...


:AHFI:
NE KADAR DUYARLIYIZ? – 7

HER TÜRLÜ KÖTÜLÜĞE KARŞI BİRLİK OLMAK

Ülkemizde son günlerde yaşanan birçok olumsuz olayı ve bu olaylar karşısında herkesçe bir birlik ve bir bütün olmamızın gerektiğini belirten ve hissettiren bir yazıyı kaleme almak isteyerek şu sözleri yazıyorum bu yazıyı okuyanlara.
Başlı başına bu Türk toprakları her zaman olumsuzluklara gebe bir yer olarak bilinir.Bu olumsuzluk veya da sürekli olayların yaşanması hiç bu topraklar üzerinde yaşayanların sağlamca yerlerinde oturamayıp her daim diken üstünde kaldığını yer yer gördük.Tarih bize bunları bazen masumca anlattı.Bazen de acı gerçekler olarak karşımıza çıkarıp durdu her zaman.Ama yine de bu topraklar üzerinde yaşayan halkımız gerek Osmanlı zamanı olsun gerekse Selçuklu zamanı olsun ve de şu an ki yaşanan günler olsun hep dirayetini göstererek ayakta kalmak adına her türlü uğraşı verdi ama bu topraklar üzerinde gözü olanlar kendilerince hak talep edenler tarafından da hep zorluklarla karşı karşıya kaldı.
Bu zorluğun en somut örneği daha 20.yüzyılın başlarında yaşanan 1.Dünya savaşında kendini göstererek topraklarımız yabancıların ellerinde bir süreliğine de olsa kaldı.Birçok acılar yaşadık o yıllarda ama dirayetimizi her zaman gösterdiğimiz gibi o zamanlarda da gösterip ulu önder Atatürk ve o dönem ki önemli şahşiyetler ve halk birlik göstererek yabancıları ülkelerine elleri bomboş göndermesini bildi.Ama gelin görün ki şu günlerde bu her zaman ki birlik sanki çökecekmiş gibi duruyor.Bu birliğin ve beraberliğin hiç çökmemesini istiyorsak bunun için çabalamalı ve bu toplumu yani Türk toplumunu oluşturan halklar olarak birlik mesajlarıyla birlikte sapasağlam durmasını bilmeliyiz.Ancak böylece ülkemiz üzerinde oyunlar oynayanlara karşı bir şeyler yapabiliriz.
Bu toplumu oluşturan çerkesi olsun, kürdü olsun veya lazı olsun ve de Türkü olsun yüzyıllar boyunca beraber yaşamışken bu topraklar üzerinde şimdi nedendir bu yaşananlar.Nedendir bunca acı ve masumların ölümleri.Yıllardır başımızda bir bela olarak duran ve hiçte gidecekmiş gibi durmayan teröre karşı neden bir birlik olupta bu toplumu oluşturanlar olarak sağlamca durmasını ve dostluk mesajlarını veremiyoruz ben bunun cevabını günlerdir hatta yıllardır arayıp duruyorum ama bir türlü bulamıyorum.Tüm ırk toplulukları olarak bütünce durmaktansa apayrı kalmayı seçiyor bazıları.Hem de bu bazıları bizlere karşı olanların hepsi de ülkedaşımız yani hepsi birden kardeşimiz ama bu kardeşler ayrılıkçı eylemlerde bulunarak bu ülkenin bir sürü genç fidanını toprağını söküp aldı götürdü bilinmeyen bir aleme doğru.
Ayrılıkçılığı savunarak eylemlerde bulunup mitingler düzenleyenler veya da terörist eylemler yaparak canlar alanların hiçbirisi bu ülkede yaşayan her insanın ne kadar da inatçı olup ülkelerini kanlarının son damlasına kadar savunacağını bilmiyor olsa gerek ki hala uslanmadan ayrılıkçı eylemlerde bulunarak bu ülkenin güvenliğinden sorumlu olan polislerini ve de askerini öldürmeye devam ediyorlar.Ne acı bir kader ki bu ölümler yaşanırken arada bir sürüde güzel hayat ve güzel hikaye masumca solarak göç eyliyorlar bu diyardan.Bu göç edenler sadece güvenlik güçleri değil ki bu ölenlerin arasında birçok sivil halkta bulunuyor.Bunlardan kimisinin evlatlarıda asker ile terörist olarak karşı karşıya gelip birbirlerini öldürüyor bu cinayetlerin belki de bir kısmı kardeş cinayeti oluyor.
Ne yazık ki bu ülkenin başına geçen her hükümet hala bir çare olamadı kanayan şu yaralarımıza bir türlü.Ben hala eski günlerdeki gibi bekliyorum bir gün hangi hükümet veya hangi genelkurmay başkanı yaşanan bu acılara ve halklar ile ırklar arasında yaşanan kavgaya bir son verecek.Keşke bir an önce son verilebilse ama şartlar ve bu olaylarla ilgilenen bazı görevlilerin su istilmalleri yüzünden hala acılar çekiliyor ve her ölümden sonra ateş yine düştüğü yeri yakmaya devam ediyor.
Başka sorunlarımızda var ülkemizde terörden sonra.Bunlardan başlıcalarından biri ise kürt sorunu altında yaşanması beklenen bazı olaylarıda konuşmak gerekir bütün halk olarak.Bu kürt sorununun şemsiyesi altında bazı değişikliklerde bizleri bekliyor.Mesela dağlarda yazan ‘’NE MUTLU TÜRK’ÜM’’ yazılarının silinmesi gibi veya da ilkokullarda okunan andımız gibi biz Türk halkı için önemli olan bazı şeylerin kaldırılması gündemde.Dilerim ki kürt sorunu şemsiyesi altında bu değişikler yaşanmaz.Bunların yerine kürt çocukların öğrenim görebileceği yerlerin açılması veya da okullarımızda seçmeli ders olarak Türkçe’nin yanına kürtçe’ninde konulabileceği gibi bir değişiklik yapılabilir.Veya da zaten yayında olan trt şeş gibi birkaç kanal daha açılabilir.Bu yüzden özel kanallarda Türkçe’nin yanında kürtçe yayınlar yapılması yerine trt şeş gibi kanalların arttırılması daha makbul olabilir.
Ayrıca ermeni sorununu da ele almak ve bununla beraber Azerbeycan’la yaşanan sınır kapılarını açma sorununu da açmak gerekir.Bu sorunların hepsi de o çok sevdiğimiz ama birçok borç yüzünden göbeğimizden bağlı olduğumuz Amerika veya birkaç ülke yüzünden atıldı ortaya.Ben kapının açılmasına karşı değilim ama önce ermenilerin dağlık karabağ bölgesinden çekilip Azerilerle olan sorunlarını çözmeli ki ondan sonra bizle ticaret yapsın.Ancak o zaman ermenilerle sağlam ilişkiler kurulabilir ve bu sayede ihracatımız artar.Bu konular üzerinde ayrıca muhalefetin kışkırtmaları yüzünden hemen ortalık ayağa kalkıyor ve sorunlara çözüm yolu aranacakken daha bölünmüşlükler yaşanaıyor hem de boş yere.O yüzden herkes bir olabilmeli ki her bir soruna karşı sağlam durmasını ve akılcı çözümleri ortaya atmabilmesini bilmeliyiz.Öte türlü sadece kör dövüşü yaşanır ve hiçbir soruna çare bulamadan yalnız başımıza kalarak dünya siyasetinde yalnızlaştırılmaya başlarız.
Ülkemizde birçok sorun daha var mesela kıbrıs sorunu, ege adaları sorunu, yunanistan’la yaşanan kıta sahanlığı sorunu veya Amerika ile Nato’yla yaşadığımız bazı sorunlar var ama ben hepsine değinmek istesemde işin özünde aslında hep birlik yatıyor.Yani sağlam durmasını bilen bir halk ve Atatürk’ün dediği gibi ‘’Yurtta barış dünyada barış.’’ Sözünü devreye geçirip bütün bir halk olarak ayrı ayrı ırklardan oluşsakta birlik halinde durmasını bilmemiz gerektiği yatıyor.Eğer böyle değil de ayrılıkçı davranmaya devam eden insanlar olduğu sürece sonumuz 3.Dünya ülkeleri gibi sömürülmek ve buruşmuş bir mendil gibi bir süre kullanılıp sonunda işlevimiz bittiğinde de bir kenara atılmak olacaktır bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Daha birçok soruna el atmak isterdim ama ben bu yazımda kısaca Azeri- Ermeni ve Türkiye arasında yaşanan gerginlik ile ülkemizin başına bela olan terör belası ve de son günlerde ortaya atılan yeni kürt açılımıyla birlikte kürt soruna aranan çözümleri değerlendirmek olabildi.Bu yazıyı okuyanlara daha birçok konuda bildiklerimi ve görüşlerimi aktarmak isterdim ama benden ancak bu kadar oldu.
Son olarak Atatürk bu ülkeyi boşuna düşmanların elinden kurtarmadı.Bizlere sağlamca yaşayabileceğimiz ve bir bütün olarak bulunabileceğimiz ve de başkalarına boyun eğmeden yaşayabileceğimiz bir ülke bıraktı.Bizlerde günümüzde yaşayan Türk halkı olarak Atatürk ve silah arkadaşlarının bizlere bıraktığı bu değerlere sahip çıkarak her türlü görüşede yer vererek her daim ve her zaman ayakta tutmasını bilmeliyiz yoksa sonumuz her türlü kötülükten daha da kötü olacak.



Yazım Tarihi 23 Mayıs 2009
Barış Ünlü



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ne Kadar Duyarlıyız?
Zar Adam ve Luke Rhinehart
Ne Kadar Duyarlıyız? - 10
Ne Kadar Duyarlıyız? - 8
Ne Kadar Duyarlıyız? - 2
Ne Kadar Duyarlıyız? - 5
Ne Kadar Duyarlıyız? - 6
Ne Kadar Duyarlıyız? - 9
Ne Kadar Duyarlıyız? - 3
Ne Kadar Duyarlıyız? - 4

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yakalım Bedenlerimizi [Şiir]
İçinde Senin Olduğun Sevişmeler [Şiir]
Hayallerdeki Sevişmelerimiz [Şiir]
Toprağa Düşen Yitik Hayatlar [Şiir]
Bir Mezar [Şiir]
Bir Sevda [Şiir]
Aç Kalbini Yüreğime Doğru Güzel Kız [Şiir]
Issız Yürek... [Şiir]
Deniz Gözlüm [Şiir]
Kısa Bir Söz [Şiir]


Barış Ünlü kimdir?

Ben Barış Ünlü. 1990'dan beridir hayatla bir olup yaşayıp gidiyorum. Herkesin yazar olması için destek olmaya ve de kendiminde yeteri kadar hatta yeterinden daha fazlasını yaparak sizlere ve bu siteye üye olan ya da olmayıpta bu sitede dolaşan herkese güzel şiirler, denemeler, öyküler ve de romanlar yazarak sizlere güzel şeyler yaşatmayı umuyorum. Bu yüzden buradayım ve de burada olmaya devam edeceğim. Ben sizlere ve sizin gibi okur severlere açılıp oradan da hayalim olan yazarlık serüvenine katılıp büyük ve adı her daim söylenen hatırda olan bir büyük yazar olmayı hedefliyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
ORHAN VELİ'DEN BAŞKASI ASLA


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Barış Ünlü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.