"Ne elbiseler gördüm, içinde adam yok, ne adamlar gördüm sırtında elbise yok." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Oysa uçurtmam ne kadar yalnızsa o kadar yalnızdım. Çiçeklere değen rüzgarla gökyüzüne salmıştım yalnızlığımı. Kendimi her tarafı yırtılmış uçurtma gibi hissederken uçurtmam dallara takılmıştı. Yüreğim burkulmuştu ve içim zindana dönüşmüştü. Çocuktum ufacıktım ilk defa uçurtmam dallara takılmıştı. Bütün ağaçlar keskin bir kılıç olmuştu. Benim en güzel duygularımı Koparıp atmıştı. Uçurtmam geceye takıldı sonra. Karanlık her yanını sarmıştı. Ve ben gökyüzünde ışığı ararken karanlık yine gökyüzünden gelmişti. Uçurtmamı gecenin lacivert elleri yırtmıştı. Rüzgarlara vermiştim ben uçurtmamı. Onlar da en olmadık yere bırakmıştı. Ben ilk defa terk edilişi hoyrat esen rüzgarlarla yaşamıştım. Uçurtmamı rüzgarın seline kaptırmıştım. Zaten ya rüzgarım olmamıştı ya da uçurtmam. İkisi de bir araya gelince uçurtmam dallara takılmıştı. Ben ellerimi ilk defa o zaman sevmiştim. Gökyüzüne başım ilk defa uçurtmayla ermişti. Gözlerim maviliğe bezenmişti. Oysa uçurtmamım ipi parmaklarımın arasından kaymıştı. Umutlarım yeşerirken gökyüzünden ipi ellerimde kalmamıştı. Sen benim gökyüzümsün lütfen uçurtmalarıma zarar verme. Bu gece mehtabı topla. Yıldızları as kenarlarına. Ben koşayım yeryüzünde sen rüzgarınla sal uçurtmamı gecenin sessizliğine. Uçurtmam yırtılmasın hoyratlığınla. Yağmurları tanıt bana. Bembeyaz bulutları sevdir bana. Beni hayatla buluştur. Çocukluğumu ver bana alabildiğine mutlu et beni. Ben böyle sevdim seni. Uçurtma yüreğimi senin gökyüzüne saldım. Yüreğim senin sevginle savruldukça savruldu. Uçurtma yüreğimle gökyüzünü koca bir deniz yaptım.Ben sevdayı uçurdum da uçurdum yüzüne daldım ve varlığınla soluklandım. Bulutları yakalamak ister gibi uçurtma yüreğimle sana sevdalandım. Şimdi bir rüzgar gibi esip beni itmenden korkarım. Çünkü çocukluğumun bir yanı kırık ve uçurtması yırtık anları gelir aklıma. Ve esip gidersen ve ellerimi boş bırakırsan endişesi kaplar dünyamı. Çocuktum…Elimden alınmış uçurtmam vardı. Uçurtma gülüşleri ver bana ya da bana uçmayı öğretemezsen de bir gökyüzü bağışla bana. Bana rüzgarın toprağın tenini çatlattıktan sonra filizlenen dallardan bahset. Çünkü uçurtmam artık dallara takılmasın. Uçurtma gülüşleri ver bana. Uçurtma gülüşlerinle hava aldım. Kuşları ve bulutları sevdim. Gökkuşağı renginde dünyayı sevdim. Ben seni böyle sevdim. Bir çocuğun ıslığıyla kocaman rüzgar yaptım sana. Sen benim gökyüzümsün lütfen uçurtmalarıma zarar verme. Çocukluğumu ver bana. Artık acı yaşatma bana. Çünkü ben yıldızları da bulutlar kadar severim. Bir kartal pencesinde kıvranan acıyı da bilirim. Fakat ben her gökyüzüne baktığımda çocukluğum gelir aklıma. Bu yüzden güzel şeyler düşündür bana. Beynimin kılcal damarlarından bir uçurtma yap bana. Böylece saçlarım dalgalansın rüzgarınla. Ne olur acı bana. Uçurtma gülüşlerinle masmavi bir gökyüzünden mutluluklar dök avuçlarıma. Bir daha beni yalvartma ve ellerimi boş bırakma. Ben ilk terk edilişi uçurtmam tellere takılınca yaşadım. Bir daha yalnızlık yaşatma bana. Gökyüzümü siyaha boyama.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |