..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Doğru şeritte olsanız bile, olduğunuz yerde kalırsanız er geç ezilirsiniz. -Will Rogers
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yerler > kemal düz




26 Ocak 2009
Payas'ta Tarih Tarihte Payas  
kemal düz
bölgenin deniz kenarında bir şehri vardır ki adı Laias(Payas)’tır, güzel ve büyük, ticaretin faal olduğu bir şehirdir; çünkü bilin ki, fırat’ın tüm baharat ve kumaşları ve tüm diğerleri değerli şeyler, bu şehre taşınır. pamuk çok boldur


:CGDJ:
PAYAS’TA TARİH TARİHTE PAYAS


Marko Polo(1254-1324), Venedik’ten çıkar, iki buçuk yıl sonra 1266 yılında Kubilay’ın başkenti Pekin’e varır. Üç kişidirler. Kubilay ilk defa gördüğü bu Latinler’le Avrupa üzerine söyleşiler yapar. Ellerine izin belgesi vererek, elçi olarak Roma ya gönderir. Üç yıl süren bir yolculuk sonrasında tüm Asya’yı aşarak, 1269’da yolu Payas’a düşer..Bu yolculuk; kötü hava, korkunç soğuklar, karlar ve buz, zaman zaman yağan şiddetli yağmurlar ve birçok yerde karşılarına çıkan taşmış nehirler, her zaman at süremezlar, yoldaki güçlükler yüzünden Payas’a ulaşmaları çok güç olur.. Marco Polo, Seyahatnamesinde Payas’ı ve civarını şöyle anlatır: : “ Sayısız şehir, şato ve köy vardır ve her şey pek boldur. Çok verimli ve hoş bir toprakdır. Aynı zamanda büyük şenlikler yapılır ve hem dört ayaklılar hem de kuşlar bakımından güzel bir av toprağıdır. Ama sağlıklı bir bölge olmadığını, oldukça sağlıksız olduğunu, havasının iyi olmadığını size söyliyeyim. Eskiden, soylular cesur ve silah kullanmada ustaymış, her biri bin kişiye bedelmiş, ve pek nazikmişler; ama bugün güçsüz ve değersiz bir haldeler, ve çok obur ve ayyaş olmak dışında hiçbir meziyetleri yoktur. Bol bol kırmızı ve beyaz şarapları vardır ve içkiye çok düşkündürler.”
Makro Polo şöyle devam eder:
” …bölgenin deniz kenarında bir şehri vardır ki adı Laias(Payas)’tır, güzel ve büyük, ticaretin faal olduğu bir şehirdir; çünkü bilin ki, Fırat’ın tüm baharat ve kumaşları ve tüm diğerleri değerli şeyler, bu şehre taşınır. Pamuk çok boldur. Ve Venedik, Pisa ve Ceneviz tacirleri ve tüm iç bölgelerin tacirleri buraya gelir alım – satım yaparlar ve depolarını burada tutarlar.”
O dönemde Payas ( İskenderun körfezi) Asya’nın Akdeniz’e açılan tek kapısı konumundadır .Ulaştıkları ve kısa süre konakladıkları Payas( Laias)’tan bir kadırgaya bindiler ve deniz yoluyla Akka’ya doğru yola çıkarlar. 1274’de tekrar Payas’a döner ve seyahatine devam ederler. Makro Polo, seyahatnamesinin bir başka yerinde Anadolu’da ki yaşamı şöyle ortaya koyar: ”Dağlarda ve koyunları için iyi otlaklar buldukları geniş fundalıklarda yaşarlar, çünkü toprağı işlemezler ve yalnızca sürü hayvanlarıyla yaşarlar, Türkmenlerin nadiren evleri vardır, genellikle kırda hayvanlarıyla birliktedirler; hayvan derisinden giysileri ve keçe ya da deriden evleri vardır. Ve size diyorum ki, çok iyi Türkmen atları ve çok değerli, çok iyi katırlar burada doğar.”
Kubilay Marco’ya sorar: ” Sen ki çevreyi keşfedip göstergeleri görüyorsun, söylesene bana, iyi rüzgarlar bu geleceklerin hangisine sürüklüyor bizi?”
“…Yolculuğumun sonundaki bu kentin mekan ve zaman içinde, bazen daha seyrek bazen daha yoğun da olsa, süreklilikten yoksun olduğunu söylüyorum diye, onu aramaktan vazgeçebilir sanma sakın. Kim bilir, belki de biz burada konuşurken imparatorluğunun sınırları içinde bir yerlerde doğmakta bu kent; istersen bulabilirsin onu, ama ancak benim söylediğim şekilde.” Yakın tarihimiz de Payas’a önemli bir isyan meydana gelir .Şöyle ki;
Küçük Ali oğulları Payas ve çevresinde uzun yıllar Osmanlı’yı uğraştırmışlardır. Ailenin kurucusu Ali Bey’dir. Küçük Ali oğlu olarak tanınır, eskiden beri “bâgi ve tuğyan” ile bilinir. Vergileri üzerine geçirir, bunları devlete ödemez. Gelip geçen yolcuların yolunu keser ve onlardan haraç alır.
Abdulhamit, 1785’de Payas’ta Küçük Ali oğlu’nun, Hacıların, kervan ve yolcuların yolunu kapattığını, halkın yörede sıkıntılar çektiğini, Küçük Ali oğlu Halil’in hakkından gelinmesi için şu fermanı çıkarır: “Küçük Ali oğlu dedikleri şakinin ol –taraftan vücudu def ve ebna-yı sebilin refah – ıhallerine ikdam-ıtam ve sa’y u ihtimam ikîiza eden emirleri isdar oluna.”
1788’ten 1817 yılına kadar Küçük Ali oğlu Dede Bey, bu bölgede egemenliğini sürdürür.
1817 Ağustosunda Adana Valisi Küçük Ali oğlu Dede Bey i ele geçirip idam etmiş, kesik başını İstanbul’a yollamış Dede Bey’den sonra kardeşi Mustafa Bey ailenin ismini sürdürür.

Vatan şairi, Namık Kemal, Magosa’ya sürgüne götürülürken kısa bir süre kalmıştır Payas’ta.
Payas’tan Evliya Çelebi’de geçmiş, görüp duyduklarını etraflıca anlatmıştır. Payas’tan gelip geçenlerin sayısı, tarih içindeki önemi o kadar yer kaplar ki… anlatmaya sayfalar yetmez. Bunlardan birkaçı, kısaca şunlar; Yavuz Sultan Selim, Dadaloğlu, Büyük İskender Payas’ın dili olsa da anlatsa, ne ilginç olaylar ne ilginç kişiler tanımıştır kim bilir. Payas tarihin her döneminde stratejik bir öneme sahip olmuştur. Tarihi dokusu bugünlere kadar korunarak gelmiş, ancak ne yazık ki turizmde hak ettiği yere bir türlü görememiştir. Payas bölgenin bir kültür merkezi olabilir. Ülkemize tanıtımı en iyi şekilde yapılırsa görülecektir. Payas tarihi ve kültürel olarak adından dünyada da söz ettirecektir. 26 Ocak 2009 İskenderun/Ferda Kitabevi
Kemal Düz





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yerler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Anılarda İskenderun: Cem Erman ve Hikayet-i Zeki Müren
Trene Özlem: İskenderun'dan"dan Adana'ya" Yolculuk
İskenderun Şatosu Payas Kalesi
İskenderun'dan Akdeniz Kıyılarına Dolmuşla Seyahat

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Genç Bir Yazar ile Söyleşi: Murat Kömür
Bir Dönem Soğukoluk ve Hatay
Koranavirüsle Nasıl Mücadele Ettik
Bir Paçavra Hastalığı: Koronavirüs
Krishnamurti ile Kendini Tanıma Sanatı
Divan Edebiyatının En Güzel Şairi
Sinemanın En Figüranı
Nusayriler de Enterasan Bir Tütün Söylencesi
Sokakta Sanat: İskenderun Kültür Sanat Şenliği
Kitaplar Arasında Bizden Sesler

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Nevruz Uğur [Şiir]
Aybastılı Şair İzzet Haznedar [Şiir]
Münzevi Bir Osmanlı [Şiir]
Çukurova'nın İki Yiğit Sesi: [Şiir]
[Şiir]
Şiirin Hatayı [Şiir]
Düşüyorum Tut Elimden - Selma Sayar [Öykü]
Bir Öykücümüzden Bir Öykümüz Var [Öykü]
Aybastılı Bir Feylesof: Refik Güley [Roman]
İskenderun'da Kitapçı Olmak [Eleştiri]


kemal düz kimdir?

edebiyat sanat, tarih, kültür ve folklora karşı ilgim var. yerel bir gazetede kültür sanat yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
engin geçtan, edip cansever, tevfik fikret v.b.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © kemal düz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.