Bir klasik herkesin okumuş olmayı istediği ancak kimsenin okumayı istemediği eserdir. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Sorar Ahmet: - Merhaba Osman ! Hadi gel başbakancılık oynayalım. Ben başbakan olayım, sen de kim istersen onu ol. Hemen gürlemeye başlar Osman: - Sevsinler seni…Senin annen o kadar güzel mi oğlum ? Başbakan ben olacağım. İstersen sen de Aydın Doğan ol. - Neden ? - Bütün kartlar elimde olsun istiyorum da onun için düdük! Ahmet, kibarca sorar: - O zaman futbol oynayalım mı ? Futbol sever misin ? - Hem de o biçim…Ben, futbolcunun daniskasıyım Allahıma bin şükür. Hadi oynayalım. Allah utandırmaz inşallah. - Ben kaleci olayım, senin bütün ataklarını keseyim. - Kesmek mi ? Ne biçim konuşuyorsun lan sen ! Senin ar damarın çatlamış. Allah ıslah etsin seni. Ahmet şaşırır: - Neden öyle diyorsun Osman ? Kaleci olmak istediğimi söyledim sadece. - Allahım ! Sen bana sabır ver. Kimden emir aldın ? Kim istedi kaleci olmanı ? Satılmış mısın sen lan? - O da nereden çıktı ! Hep senin dediğin mi olacak? Ben kaleci olmak istiyorum. - Şerefsiz ! Tabi benim dediğim olacak. - Oynamıyorum işte. Sana söyleyende kabahat. - Demek oynamayacaksın. Utanmaz, sıkılmaz mızıkçı seni. İçinde Allah korkusu olmayanlar işte senin gibi davranır. - Gidiyorum ben zeten. - Ananı al da git . Ahlâksız ! Anca gidersin. “ Cennet, anaların ayakları altındadır.” - Bir daha seninle arkadaşlık etmeyeceğim Osman . Bana ettiğin hakaretleri herkese söyleyeceğim. - Yerin kulağı var, ona göre. Eğer birisine hakkımda kötü bir şey söylersen, derhal haberim olur Allah’ın izniyle. Çocukların hepsine söylerim, kimse seninle oynamaz inşallah. - Oynamasın . Ben de misketlerimle oynarım. - Elindeki misketleri çaldın mı yoksa ? Allah bilir sen bir kaçakçısın. Eğer benimle iyi geçinmezsen, iki sene önce bana gelip takım kaptanı olmak istediğini, eğer kaptan olursan benim her türlü davranışımda yanımda olacağını söylediğini herkese anlatırım. Ben de zaten olmaz demiştim. Takım kaptanlığı için Çakır’a söz verdim demiştim. Çakır, benim dayımın oğlu. O dururken, kaptanlığı sana verir miyim hiç, dangalak ! - Çocuklar senin nasıl bir oyun arkadaşı olduğunu yakında görüp öğrenecekler. - Sen öyle san. Onların gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar. Çünkü ben onlara sürekli avanta veriyorum Allah’ın izniyle, salak ! Allah bize, biz onlara. - Her şeye rağmen hoşça kal Osman. - Ne kalması oğlum. Siz hoş kalın. Biz ise; durmak yok, yola devam. Osman bildiği yolda yürümeye devam eder. Ahmet ise, misketlerini şıkırdatarak evin yolunu tutar. Yazarın notu: Sevgili Çocuklar ! Lütfen, kendinize doğru arkadaş seçin.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |