Bilim şaşkınlıkla başlar. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Ermeniler'den sonra "Pontuslu Rumlar" da soykırım iddialarıyla uluslar arası kamuoyunun önüne çıktı. Atatürk'ün Samsun'a aylak bastığı 19 Mayıs'ı "Soykırım Günü" ilan eden Pontuslu Rumların, 1967'den itibaren Karadeniz'den ABD'ye 12 bin Türk'ü taşıdığı ortaya çıktı. 1923 öncesi Karadeniz Bölgesi'nde yaşayan "Pontuslu Rumlar", Türkiye'nin bölgede yaşayan 350 bin Rum'u katlettiği iddiasıyla 19 Mayıs'ı "Soykırımın Yıldönümü" ilan etti. Yunan Parlemantosu'nun da onayladığı bu iddia ile ilgili tüm dünyadan destek bekleyen Rumlar, Türkiye'nin de bunu kabul etmesini istiyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Prof Dr. Müzeyyen Güler’le geçtiğimiz günlerde yapılan Kadın ve Göç Sempozyumu’nda bir araya gelmiş ve onunla röpdrtaj yapmıştım. Güler "Pontus'lu Rumların", Ermeni sorunu hallolsun da devreye biz girelim" diye beklediklerini söyleyerek, dünya'nın her tarafında hala dernekleri olduğunu ve bunların bölge halkını ABD'ye taşıyarak burada çeşitli imkanlar sunduklarını söyledi. Bölge yöneticileri Karadeniz'i bölmek için son yıllardaki gelişmelere dikkat çekerken özellikle Giresun'da bu faailetlerin görüldüğünü ifade ediyor. Karadeniz'den ABD'ye Rum desteği ile giden Türk sayısının 12 bin kişiyi bulduğu ifade ediliyor. Ermeniler'in Soykırım'la ilgili iddiaları sonrasında önce Kıbrıs'lı Rumlar daha sonra da "Pontus'lu Rumlar" harekete geçti. Yunanistan'dan büyük destek alan "Soykırım" iddiaları ülke çapında anılmaya bile başlanmış durumda. Yunan parlementosu 19 Mayıs'ı Rum Soykırım Günü olarak kabul ederken Pontus dernekleri adına konuşan Konfederasyon Başkanı Haralambos Apostolidis "Türkiye 353 bin Pontuslunun katlini tanımalıdır" açıklamaları yapmaya başladı. Türkiye'nin bunu kabul etmesi gerektiğini söyleyen Rumlar ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne Türkiye aleyhine dava açmaya hazırlanıyor. Gelişmenin diğer tarafında ise Türkiye'yi bölme planı bulunuyor. 1967 yılından itibaren özellikle Orta Karadeniz bölümünde faaliyetlerin yoğunlaştığı ifade ediliyor. 1923 yılından sonra bölgeden ayrılan Pontuslu Rumlar, ekonomik durumu iyi olmayan aileleri ABD'ye getirerek burada çeşitli imkanlar sunuyor. Özellikle Giresun'da yoğunlaşan bu çalışmaların Karadeniz'i parçalama projesinin bir adımı olduğu iddia ediliyor. Daha önce Giresun Jandarma Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Baki Onurlubaş'ın konuyla ilgili uyarıda bulunduğu belirtilirken Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Prof Dr. Müzeyyen Güler'in bölgede yaptığı saha araştırmalarında da Giresun'dan ABD'ye götürülen Türk sayısının 12 bini bulduğu belirtiliyor. Prof Dr. Müzeyyen Güler 1920'lerin hareketleriyle Pontus Devleti kurma girişiminden dolayı Topal Osman'ın çetesinin milliyetçi hareketleriyle Rumların bu bölgeyi terk ettiğini söyleyerek; "1965 yılında kendi çocukluğunun geçtiği bölgeye gelen bir Amerikalı Pontus'lu Rum, kasabasını ziyaret eder kendi köyüne gelir. Oradakileri Amerika'ya gitmek için teşvik eder. Cesaret verdiği gençlerden bir tanesi okuma yazması doğru dürüst olmadığı halde ABD ye gider ve o Pontus'u bulur. Ondan destek alır. Dört yıl orada çalıştıktan sonra Green Kart alır ve Türkiye'ye geri döner. Türkiye'ye geri dönüp oradaki yöre halkını teşvik eder. Diğerleri de bu şekilde ABD'ye göç etmeye başlarlar. Gidiş o kadar yoğundur ki ABD vizeye sınırlama getirir. Bu defa kaçak göçmen olarak Amerika'ya geçmeye başlarlar. Pontus'lu Rumlar, Ermeni sorunu hallolsun da devreye biz girelim diye bekliyorlar. Dünya'nın her tarafında hala dernekleri var. Avustralya'dan Kanada'ya kadar çeşitli dernekleri var. Kültürlerini yaşatmak anlamında çok aktifler. Karadeniz'e yönelik ekonomik sübvanse yapılarak bu değişim ve dönüşüm devam ediyor olabilir" Giresun Jandarma Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Baki Onurlubaş, Doğu Karadeniz yöresinde Pontusçuluk faaliyetlerinin tekrar hortlamaya başladığını, yöre insanının bu konuda dikkatli ve uyanık olması gerektiğini belirtti. Pontusculuk hayallerini hayata geçirmeyi arzulayan Rumlar'ın Trabzon'u merkez seçerek yörede birtakım bölücü faaliyetlerde bulunduğuna dikkati çekmişti. Yunanistan'da her yıl daha geniş şekilde gündeme getirilen "Pontus soykırımı", 1914-1923 yılları arasında, Türkiye'nin Orta ve Doğu Karadeniz bölgelerinde yaşayan 350 bin Rumun öldürüldüğü iddiasını içeriyor. Yunan Parlamentosu'nun kararı ile resmiyet kazanan iddialar çerçevesinde Türkiye'den de "Pontus soykırımı"nı tanıması isteniyor. Yunan Parlamentosu'nun 1994'te Atatürk'ün Samsun'a çıktığı tarih olan 19 Mayıs'ı "Pontus soykırımını anma günü" ilan etmişti. Selanik Belediyesi ise 2 yıl önce kent merkezine "soykırım anıtı" dikmişti. Geçtiğimiz Mayıs ayında da yaklaşık iki bin kişi gösteri yaparak Türk Konsolosluğuna "soykırım broşürü" bırakmak istemişti. Pontus adı Milattan sonra 300'lü yıllarda bölgede kurulan devletin adından geliyor. Pontus, Yunanca'da açık deniz anlamında kullanılıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar bölgede çok sayıda Rum yaşıyordu. Ancak Kurtuluş Savaşı yıllarında Doğu Karadeniz Rumlarının Pontus devletini kurma amacıyla çıkarttığı isyanlar birlikte 1920 de başlayan ayaklanmalar bu bütünlüğü bozdu. Ayaklanmalar 1923 yılına kadar ancak bastırılabildi. Bu tarihte Yunanistan'la yapılan Nüfus Mübadelesi ile bölgedeki Rumlar Yunanistana gönderildi. Yunan kaynaklarında bölgenin ismi çoğu kez Pontus şeklinde geçmeye devam ediyor.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Orhan TURAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |