..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamın her anı hakkını ister. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm > kemal pismisoglu




8 Şubat 2007
Biber Dolması  
kemal pismisoglu
sıradan bir akşam yemeğinde geçen, oldukça sıradan iki doktor çiftin sıra dışı aşklarını anlatan sımsıcak, iç gıcıklayıcı bir öykü, yazı bittiğinde yüzünüzde tatlı bir gülümsemenin olacağını garanti edebilirim. şuan mutlu ve umutlu değilseniz, okuyun, ve yaşam enerjiniz artsın.


:BDJD:
(elindeki dosyanın ağırlığından hayatın bugün ona çok ağır geldiğini anlamıştım.)
- bugünün nasıldı?
(hergün ona bu soruyu sorardım. hergün o bana benzer cevabı verirdi.)
- okula gittim. bu tıp öğrenciliği neyse de asistanlık çekilmiyor. eskiden çocuktuk katlanıyorduk. şimdi koca kadın oldum, ama hala eve gidince ders çalışma mecburiyeti,hala sınavdan kalma korkusu. Hocadan azar işitme ve doğru dürüst adam yerine konulmama da cabası. Buna daha ne kadar dayanırım bilmiyorum
(sınav dönemlerinde hep böyle olur.)
- ne diyorum biliyor musun?
- ne?
( evdeki bulaşıkları görürse, tümden canı sıkılır. onları yıkamaya uğraşırken zaten olmayan iştahı tümden kaçar. yemek yemez aç kalır. aç kalınca kan şekeri düşer. kan şekeri düşünce yaşam sevinci ve enerjisi)
- bu gün dışırıda yemek yiyelim. biraz zaman kaybederiz ama hiç olmazsa kafamız dağılır.
( düşündü, aklından geçenleri tahmin etmek hiç zor değil. yemek yapmaya harcıyacağım zamanda dışarıda yemek yemiş olurum. hem bulaşıkta çıkmaz. evet galiba en iyisi bu)
- evet, çok iyi olur.
- nereye gidelim.
( şuanda nereye gidersek gidelim onun için fark etmez, canı hiç bir şey yemek istemiyor.)
- nereye istersen oraya gidelim. benim için en güzel yer senin istediğin yerdir.
- peki o zaman,bugün canım katı bir şeyler yemek istemiyor. o yüzden pizzacı felan olmaz. dürümcü ve hamburger satan yerlerde,
- benim canımda et yemek istemiyor.
- ekşi ekşi bamya olsa, birde zeytin yağlı biber dolması
- süper olur.

( yüzü gülmüştü. insanın sevdiği ile ekmeğini, parasını, acısını paylaşması güzeldi fakat en güzeli, onunla yaşam enerjisini paylaşmaktı. )

"ev yemekleri yapan bir lokantaya girdik"

- hoş geldiniz,
- hoş bulduk,
- size ne ikram edelim?
- mmm, bamyanız var mı?
(evet manasında kafasını salladı)
- o zaman önce birer kase bamya alalım, sonra da zeytin yağılı biber dolması rica edeceğiz.
- peki

(garson kız gider)
- kız ne kadar güzel gülümsüyor değil mi?
- öyle mi? dikkat etmemişim.
- evet. hem biliyor musun O sadece garson değil? buranın sahibi fatma hanımın kızı. yemekleri yaparken annesine yardım ediyormuş. Yani çokta hamarat.
( O'nu kıskandırmaktan oldum olası zevk alırım)
- Demek öyle, istersen aranızdan çekileyim de baş başa kalın.
( O'da ondan başkasını aklımdan bile geçirmeyeceğimi bildiği halde her seferinde beni kıskanır. galiba O da kıskanmaktan zevk alıyor.
- mmm, aslında baş başa kalsak fena olmaz, genç güzel kız. hem yüzüde gülüyor.
- tamam o zaman ben kalkayım.
(bizi izleyen biri olsa kavga ettiğimizi düşünür : )
- nereye gideceksin?
- bilmem. yakışıklı ve centilmen erkek garson'u olan bir lokantaya
- hmm, kısasa kısas
- evet
- yok olmaz. en iyisi ikimizde burada kalalım fakat bu güzel garson kızı o centilmen garsonun olduğu lokantaya gönderelim.
- anlaştık,

( bu kısa atışmansımdan hoşlanmış gülümsemişti. o gülümseyince dünyam aydınlanıyor be! )
...


(yemekler gelir, her zaman benim konuşmama alışık olduğu için ne zaman sessiz kalsam)

- konuşmuyorsun (der )
- evet,
- neden?
- seni izliyorum, ve düşünüyorum.
- ne düşünüyorsun?
- senin her halini nasıl da sorgusuzca sevebildiğimi. en yorgun ve en sıradan halinde bile, nasılda mucizevi bir güzelliğe sahip olduğunu, beni her haline nasılda hayran bırakabildiğini
( gözlerimin içine bakmadan, bu kadar çok sevilmenin yükü altında ezilmişçesine başını öne eğerek, ve tüm dikkatimi ona vermiyor olmasam duyamayacağım bir ses tonuyla)
- bende seni çok seviyorum.
( sevgiyi gösterememek sevmemek anlamında değildi ki,konuşmasa bile ben O'nun kokusundan bile beni sevdiğini bilirim. )
...


( bu tarz konuları konuşurken zevk alsa da, utandığından bir yolunu bulup konuyu değiştirir. canım benim yaa)

- senin garson kızın annesi, gerçekten harika bir ahçı
- nereden benim garson kız oluyormuş? o bir kere senin garson delikanlının kız arkadaşı
( bir kere daha gülümser, bu sefer gözlerinin içinde ışıltıda var. bunun anlamı artık şarj olduğudur. yaşasın ona gerekli olan yaşam enerjisini verdim. gözlerindeki ışıltının kaynağı olmak, sırf bunun için bile yaşamaya değer)
...


(keyifle akşam yemeğini yedikten sonra eve gitmek için dışarı çıktık. Biber dolmasıda gerçekten harkulede olmuştu. tabaklarımıza üçer tane koymuşlar. O birini yiyemedi. bana ise üç az gelmişti. iyi ki birlikteyiz demek için bu uyumdan daha güzel sebep var mı diye düşündüm.
bu dünyadaki mutluluk ve huzur, çiftler arasındaki uyum olsa gerek)

(bunları düşünürken ayriyeten ondan gözlerimi ayırmadan yürüyordum. Nasıl olsa o ikimiz içinde önüne bakıyordu.)

- daha önce hiç beni görmüşçesine niye bakıyorsun?
- hiiiç,
- hiç bana, hiiiçç deme. Aklından birşeyler geçtiği besbelli, söyle bakayım ne düşünüyorsun?
- mmm, bilmem?
- bilirsin hadi söyle,
- : ) biber dolmalarını...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk ve romantizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sonsuz Öykü
Menapoz Sonrası Evlilik

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kedi Deli ve Tren
Göbeğim
München
Eskiyen Evlilikler ve Koltuklar 2. Bölüm
Eskiyen Evlilikler ve Koltuklar 1. Bölüm
Sevgiler Gününü Yalnız Karşılayacaklara
İntihar Ya da Yaşam
Loading...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Rüyadan Kabusa [Şiir]
Günaydın Çorap Kardeş İkizin Nerede [Şiir]
Avanım [Şiir]
Hayata Dürbünle Bakmak [Şiir]
Cibranı ile Karşılaşmak [Şiir]
Tecavüz [Şiir]
Yeniden Başlamanın Şiiri [Şiir]
Seni Sevmek [Şiir]
Tablet Şiirler "Ölüm" [Şiir]
Yalnızlıkla Sevişmek (Bir Gün) [Şiir]


kemal pismisoglu kimdir?

erciyes üniversitesi tıp fakültesi 3. sınıf öğrencisiyim

Etkilendiği Yazarlar:
goethe,nietsche,ve tabi ki mevlana


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © kemal pismisoglu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.