|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
16 Haziran 2006
Ünlü Olmak İçin Kime Vermem Lazım?
Hey Sen! çocuğuna sahip çık!
NUMAN MAS
Yirmi kiloyu bulan kozmetik ürünleriyle, "marka"lı kozmetik ürünleriyle doldurmak zorunda kaldığı çantası elinde, iş arıyor... |
|
Aslında Bu yazıyı hani kümeye dahil edeceğimi şaşırdım. Mizah desen değil, toplum desen sadece toplum değil, eleştiri desen değil, ama bizzat yaşamışlığım nedeni ile anı olarak karar kılıcam sanırım.. bu kararsızlık içerisinde ufak tefek bir iki cümle sarfedelim bari.. Bundan bir kaç yıl önce, bir hanımefendi ile tanıştım. Çok uzun süre onunla güzel muhabbetimiz oldu. O bana hayatını anlattı, ben ona acizane, yaşadıklarımdan bir kaç şey paylaştım. Nedenini bilmediğim, (yalan olmasın az buçuk tahmin edilebilirliği var) bi şekilde sürekli benim yanımda olmak isteyen bu hanımefendi, kamuoyuna mâl olmuş, hayatına şöhret denen saçmalığı, belirsizliği katmak için herşeyini vermeyi göze almıştı. Bu yoldan çok uzak tutmaya çalıştım. Ben onu, çok arzuladığı bu yoldan uzak tutmaya çalıştıkça o bana alıştı ve en sonunda bana "aşık" olduğunu söyledi. Ciddi anlamda çelişkili bi zihniyet. Anlayacağınız üzere, istediği bi hayatı, elde etmek için herşeyini feda etmeye hazır olduğu bir hayatı kötüleyen, uzak durmasını söyleyen bi adama neden aşık olmuştu. Ben çözdüm. Bu tip insanlar genel itibariyle, böyle bir hayatı istemiyorlar aslında. Ama o ana kadar, yaşadıkları hayat, onları bu hayata arzulatıyor. Tabi bu arzunun nedenlerini bir sürü şeyle sıralayabiliriz. Ama bu sıralama zahmetine girmeyeceğim, zira içimizden bazıları bi şekilde, aslında istemedikleri bu hayatı, kana kana içmek istiyorlar. Ve kurtulması çok zor bir çelişki içinde kalıp boşluğa düşüyorlar. Uzatmamakta fayda görüyorum. Bana aşık olduğunu söyleyen bu hanım, Benim vasıtamla tanıdığı, ve o hayata girmesi yolunda, onun yatak odasından geçmesi gerekliliğine inandığı bir insanla ilişki yaşamaya başladı. Ve maalesef o hayata girdi. Şimdi ise, öğrendiğim kadarıyla çıkmak istediği o hayatta debelenir olmuş. Yirmi kiloyu bulan kozmetik ürünleriyle, "marka"lı kozmetik ürünleriyle doldurmak zorunda kaldığı çantası elinde, iş arıyor olmuş. Kardeşiniz olarak, bu tür özentiler yaratabilecek her türlü platformdan, ortamdan, insanlardan vs. sevdiklerinizi uzak tutmanızı önemle rica ediyorum. Unutmamak gerekirki, dünyanın bütün markalarının sermayeleri birleşse, satın alamayacağı değerlerimiz var bizim. Manevi ve kutsî değerlerimize sahip çıkma temennisi ile...
Söyleyeceklerim var!
Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?
Yazıları
yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz
ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız,
yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.
Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.
|
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
|
Hep insanı, insanı ve insanı düşünürüm. İnsanı düşündükçe, Allah'a ulaşırım, insanı ona sorarım, Hep sevdiğini söyler bana, rahmet edeceğini, istedikçe affedeceğini. Allah'ı düşünürüm, insana ulaşırım, insana sormama gerek bile kalmaz, hep ihanet! ihanet! ihanet!. . .
Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum herkesten, ama az ama çok etkilenirim. Abdurrahman Dilipaktan tutun, Dostyevskiye kadar...
|
|
|