Bıyık karizmayı bozuyor!


Bir süredir ‘cambaza bak!’ durumuyla gündemde tutulan Merkez Bankası adayları ve türbanlı eş durumları (gerçi artık her ne kadar aksini iddia ederlerse etsinler, herkesin kanısı; aslında eşin türbanlı olmamasının(!) bir handicap doğurduğu yönünde!) konusunda gelinen son noktada, en yeni adayın Adnan Büyükdeniz olduğu konuşulmaya başlandı.
Ama Büyükdeniz’in gazete ve TV’lerde çıkan bıyıklı ve çatık kaşlı resimlerini görünce, geçmişten kalan bıyıkla ilgili olumsuz önyargılarım su yüzüne çıktı. İnanın demokrat ve eşitlikçi alt yapım, eğitimim ve yaşam tecrübem ile, insanları dış görünüşlerine göre sınıflandıracak en son kişi benim. Ama yine dün, bir iş için gittiğim vergi dairesinde karşıma çıkan bıyıklı memurun yaklaşımı ile resim üst üste oturunca, anlaşılan böyle çekinceler ortaya çıkabiliyordu!
Vergi dairesinden bir süre öncesinde fazla vergi ödemesi yapmış olduğumu tesbit ettikleri ve bunun iadesi konusunda bir davet yazısı almıştım. Toplum, Maliyenin hep alıcı olduğunu düşünmüştür, bu nedenle bu durum beni çok mutlu etmişti, sanki ABD maliyesindeki uygulama buraya gelmişti. Ama ne yazık ki daireye gidince, işlerin öyle basit olmadığını bana hissettirmeye kararlı bir memur çıktı önüme. İnanın, onca hanım veya bıyıksız memurun içindeki tek bıyıklı bana rastlamıştı ve beni ahiret sorularıyla yormaya başladı. ‘ Bu fazla vergi ödemesinin hangi vergiye ait olduğunu bilmeli ve onlara söylemeliymişim!’ ‘Ben bunu bilemem ki, siz bana yazı yazıp fazla ödeme olduğunu söylüyorsunuz, demek ki siz bunu görebiliyorsunuz!’ desem de, o kişi ile işimi göremedim. Sonunda bir başka kontuarda, daha yapıcı yaklaşan bir memur alacağımı ödeyeceklerime mahsup etti de işimi halledebildim. Ama bıyıklılık konusundaki yargılarıma da bir tecrübe daha eklendi!
Sosyolojinin bıyıklı kişiler hakkındaki yargıları şöyle: genelekçi, durağan bir alışkanlığın, erkeklik iddiası; dik başlılık, kabadayılık ve egolarına düşkünlük olarak tezahürü.
Bunları ben söylemiyorum. Geçmişte Almanya’da bu konuda sosyolojik bir araştırma yapılmış ve bıyıklı Türkler hakkında Almanların; uyumsuz, kaba, maço, eğitimsiz ve görgüsüz gibi yargıları olduğu ortaya çıkmış!!.
Bilmiyorum; bu yargıların haksız ve ırkçı bir tutumun yansıması olması daha akla yakın. Ama bıyıklıların hizmet sektöründe ön planda kullanılmaktan kaçınılıyor olması da bir gerçek!
Bu nedenlerle, toplum Merkez Bankası Başkanlığı gibi bilgi, uzmanlık, entellektüel performans gerektiren bir iş için, korkarım ki şekilci bir önyargı ile yaklaşacaktır. Bu yanlıştır, haksızdır ama ne yazık ki gerçektir!
Şaka bir yana, bu arada bunca süre içinde MB başkanının belirnenememiş olmasının ülke ekonomisi açısından doğurduğu risklerin konuşulmasının zamanı gelmiş te geçmektedir..!
Bankanın başına geçecek kişinin bu kadar geç ve zor belirleniyor olması, arka planda siyasi mücadelelerin yaşanıyor olmasının işareti değilmidir? MB gibi bağımsız ve özerk olması gerekliliğinin üzerine gölge düşecek olmasın?
Son Dakika notu: Bugün kararnamenin Cumhurbaşkanından döndüğünü işittik. Ama bu hikaye burada bitmez, yine tekrar tekrar izletilir bize!