En büyük mutluluk ve en büyük sıkıntı anlarında sanatçıya gereksinme duyarız. -Goethe |
|
||||||||||
|
YURDUMUN İNSANININ BİR BÖLÜMÜNÜN, UYGAR OLMAK GİBİ BİR KAYGISI OLMAYINCA. Herkesin malumu olduğu üzere, ülkemiz bir hukuk ülkesidir. Vatandaşımızın can güvenliği, anayasal bir haktır. Her ne kadar bugünlerde asayişten, gasp, kapkaç olaylarından şikayet eder durumda olsak da; birilerinin başkalarına silah, bıçak çekmesi en azından kanun önünde ciddi ceza gerektiren bir suçtur. Anlaşmazlığı silah bıçak ile çözmeye kalkan insan ise, kanun karşısında suçlu olmasının yanında, toplum tarafından kabul görmez ve dışlanır. Silah soğuktur, ölümcüldür, kötülerin aracıdır. Peki, ama; çoğu minibüs, kamyon, halk otobüsü ve taksi sürücüsünün koltuğunun altında kavgada kullanılmak üzere taşınan demir levyeler ne olmaktadır? Bunlar amacında kullanılmayıp, bir silah olarak kullanılmaktadır! Bu suç değil midir? Levye, lastik değiştirmek için kullanılması gereken ağır demirden bir alet olup, çoğu sürücünün elinde anlaşmazlıkları çözmek için kullanılan bir taş devri çağı silahı olarak ortaya çıkmaktadır! Demir ağırdır, topuz gibidir; insanın başına vurulursa, kesin o kişiyi öldürür. Vücuduna vurulursa, kemik kırar.! Psikopatik birinin elinde, kesin bir ölümcül silahtır. Hepimiz eminim ki, hayatımızı ne kadar şiddetten uzak tutmaya çalışırsak çalışalım; en azından trafikte seyrederken, veya TV de, sürücülerin kavga ederken birbirlerine levye ile saldırdıklarını görmüşüzdür. Görmüşüzdür de, bu aletin ne derecede ilkel bir amaçla kullanılıyor olmasını pek umursamamışızdır! Bir TV programında izlemiştim, polis kontrolu sırasında, neredeyse bütün profesyonel sürücülerin koltukları altında veya her an ulaşabilecekleri bir yerde, levye bulundurdukları kameraya yansıyordu! Levyenin silah olarak kullanıldığı bu ilkel saldırganlık ne yazık ki, geleceğimizin ışığı çocuklarımıza kötü örnek oluyor; kanıksamış yetişkinlerin değil de, onların vicdanını yaralıyor. Bu yazıyı yazmama sebep, böyle bir kavgaya şahit olmuş olan çocuğumun anlattıklarıdır! 20 Şubat 2005 tarihinde, Kadıköy’ün içinde, tramvay bir taksiye çarpıyor. Kavgacı taksi şöförü elinde levye ile vatmana saldırıyor, rast getirse öldürecek! Çocuklara ne iyi örnekler gösteriyoruz! Sürücülerimizin bir bölümü ne yazık ki, sorunlu ve sosyopatik yapıda. Diğer sürücülerle her fırsatta kavga ediyor… ‘Yol istedim de vermedin!’ diye adam öldürülür mü? Bu memlekette oluyor işte! Çözüm, güvenlik güçlerinin üzerine düşeni yapmalarından geçiyor! Suçluyu ve suça meyilli insanı kanun ve nizam korkusu terbiye eder. Siz saldırgan eğilimli sürücüye: ‘’bu levye koltuğun altında ne arıyor? Yoksa niyetin kafa kırmak mı?’’ diye sormazsanız, işte bu sonuç ortaya çıkar… Biz, insanların birbirine levyelerle saldırmadığı, uygar bir Türkiye arzuluyoruz!! Yeter artık!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şahingöz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |