Anlamak beğenmenin başlangıcıdır. -Spinoza |
|
||||||||||
|
bavdön-band nedir? Gümrük memurlarına Kayseri pastırmasının bir uyuşturucu türü olmadığını nasıl açıklarsın ve bedava alman havaalanı piyangosu nedir? DEMİRHAN OCAK Evet nerede kalmıştık? Hıh! Tamam şimdi hatırladım. En son sağ salim pasaport kontrolünden geçmiş ve bavullarına kavuşmak üzere yürümeye başlamışdın. Bu yürüyüş esnasında seninde fark edeceğin pasaport kontrolünden önce ayrıldığın Alman ve Eu (Avrupa Birliği) ülkelerinin vatandaşlarına şükür yeniden kavuşmuş oldun. Bavullarını (poşet, çuval, karton, kutu) bulman için ilk önce bav-dön-band'ı (bavulları döndüren bant) bulman gerekmektedir. Alaman havaalanlarında bu bav-dön-bandlarından çok sayıda bulunmaktadır. İşte bunun için senin uçağının plakasının (uçuş numarası) bulunduğu, bavullarının dönmekten kaşarlanmış politikacı gibi olduğu bav-dön-band'ı bulman lazım, ve bulduktan sonra, "Bavullarıma kavuşmama az kaldı" gibi salakça düşünme, daha yolun yarısında sayılırsın canım kardaşım. Bu arada "Bu Alamanlar amma da güzel makina yapıyorlar ama daha benim bagajlarım gelmedi" diye bav-dön-band'la içeriye girmeye teşebbüs etme hemi kardaşım. (Burada bazılarınız “oha yazar efendi sende ammada abartmışsın!” Diyen varsa Berlin Tegel havaalanında küçük bir tur atsın) Biraz bekle bavulların gelir ama bavullar gelmeye başladıktan sonra bile daha işin bitmediğini bilmelisin, çünkü daha sırada bavulları tehşis! etmen gerekiyor. Normal şartlarda hangi renk ve hangi tip diye tehşis etmen lazım. Ama sen anormal bir şekilde, örneğin: çuval, çöp poşeti, 9 değişik renkli urganla bağlanmış karton kutular gibi bavul takliti yapan şeylerle yolculuk ediyorsan, o zaman tehşise gerek yok. Çünkü bu gibi anormal bagajları yolcular arasında elle göstermeye, alay etme gibi durumlar olacağı için tehşise zorlanmayacağını tahmin ediyorum. Eğer Ağustos ayında yolculuk ediyorsan halis tereyağını 14 kat muşambaya sarmadan karton kutulara koyma! Yoksa akar rezil olursun... (Tecrübe konuşuyor) Neyse bir takım cebelleşmeden sonra diyelimki bavullarına kavuştun. Ve bavullarını alarak ana binadaki son metrelere girdin. O andan itibaren "gümrük piyangosu" başlamış oluyor. Bu piyango şöyle düzenleniyor, çıkış kapısına yaklaşık beş, on metre kala Alman gümrük memurlarının rastgele insanların bavullarını içinde ne var, ne yok! kurcalıyorlar. Bu piyangonun bazı kuralları var. 1. Yolcular bu piyangoda gönüllü katılımcı olmamalarına rağmen, her yolcu piyangodan faydalanma hakkına sahiptır... Yani mecburdur. 2. Yolcular, "Lan gavat!!! Çek elini o benim avradın donu" deme hakkına sahip değillerdir. 3. Yolcular, avradının donuna elledi diye Alman hükümetinin gümrük memurunun boynunu sıkamazlar. 4. Yolcular, "Ya hemşerim memleket nire?" ile başlayan ve "Yani yanlış anlama, seni gözüm bir yerden ısırıyor"la devam eden cümle kombinasyonlarıyla Alman hükümetinin gümrük memurunu rüşvet teklif edemezler. Edenler ise ilk uçakla memleketlerine gönderilir. 5. Yirmisekiz burma bilezik, onaltı tane beşi birarada, onyedi buçuk metre zinciri, "Valla bunlar benim günlük takılarım" diye Alman hükümetinin gümrük memurunu enayi yerine koyamazlar. 6. Kendi memleketine işlerine gelmeyince demokrasi ve insan haklarına bunlar hep- Gominist- işidir diyenler, Alaman hükümetinin gümrük memurunun bulduğu kaçak eşyalara el koymasından sonra, "Bu ne biçim Avrupa dopluluğu lan! Demokrasi nerede? İnsan hakları nerede?" diyemezler. (Diyenler tarafımca itina ile yamultulur) ... gibi bazı kurallar bulunmaktadır- isteyen okurlar bu kuralları yazıcıdan çıkartıp yanlarında taşıyabilirler. Sevgili yabancıdaşım, bunların hepsi güzelde, "Benim bu Alman hükümetinin gümrük memurlarına yakalanmamam için ne yapmam gerekiyor?" diyorsan, şu iki altın kuralı unutmayacaksın. İlk önce elini, ayağını korkak alıştırmayacaksın, yani bavulu yeni gelin gibi tutmayacaksın ve İstanbul'a yeni gelmişsin gibi salak salak yürümeyeceksin. İkincisi, gözlerini gerdek gecesinde yavuklusundan kaçırır gibi memurun gözünün içine bakmayacaksın. Diyelim ki sen bu dediklerimi yaptın ama kadere bakki piyango sana çıktı ve senin bavuldan çıkan hakiki Kayseri pastırmasına Alaman hükümetinin Gümrük memuru "Lan acaba bu uyuşturucu mu?" diye, şüphe ile bakmaktadır. Senin bu arada "Ya! şuna bak ya! Elin Alaman gavuru pastırmayı mıncıklıya, mıncıklıya murdar etti" dedikten sonra hızını alamayarak "Senin ananı, avradını, yedi sülaleni azgın eşşekler kovalasın hemi" diye kalay geçmen çok gereksiz ve tehlikeli bir iş olur.( Çünkü bazı memurlar senin lisanında ki küfürleri senden daha iyi biliyor olabilir.) "Evet ama benim salak rehberim nerede bu işin püf noktası?" diyorsan sana hemen cevap vereyim. Bir dahaki sefere memleketinde Kayseri pastırmalarının bir uyuşturucu değil sadece bir çeşit salam,sosis olduğunu ispatlayan belgeyi yaşadığın ilin sağlık müdürlüğünden temin edip, ayrıyeten bu belgenin almanca ve ingilizce tercümelerinin yanında, senin iline en yakın Alman Konsolosluğundan alınmış “Walla billa iki gözüm önüme aksın ki bu bir uyuşturucu değildir”, “Yalanım varsa tez zamanda Almanya’nın başına yabancı kökenli almanın biri başbakan olsun ki bu bir uyuştırucu değildir”, “Bir yabancı ile ömür boyu kapı komşusu olayımki bu bir uyuşturucu değildir”. Belgede Bu ve buna benzer(başbakan,komşu olunması ) bir çok alman için korkunç durumlar sayıldığından, bu yeminler bir çok memur için gayet inandırıcıdır. Eh artık bu dediğim evraklardan sonra pastırmanla berbarer alman gümrüğünden paşa,paşa geçersin geçebilirsin.Yada kısa yolu seçip “sitterim lan sizin gümrük yasanızıda sizide” deyip pastırmanı oracıkta bırakırsın. Evet sevgili yabancıdaşım bir konunun sonuna daha geldik bir sonraki dersimizin konusu “Almanya’nın dolmuşları sayılan metro, tramvay, binmek için, neden en azından bir üniversite bitirmiş olmalısın?”
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Demirhan Ocak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |